Senaryosunu da Greg Neri'nin Kuzey Philadelphia'da yaşayan Afro-Amerikan kökenli kent kovboylarından esinlenerek yazdığı "Ghetto Cowboy" (2011) isimli romanından Dan Walser ile birlikte uyarlayarak kaleme alan ve böylelikle de "ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini" çeken Ricky Staub'un yönetmen koltuğunda oturduğu "Concrete Cowboy", eski bir kültürün tanıtılarak tartışıldığı bir drama olarak çıkıyor karşımıza...
Gelin lafı hiç uzatmadan daha yakından bakalım 10 milyon dolarlık bir bütçeyle kotarılan bu Netflix filminin hikayesine...
Evde olmayan Amahle Edwards'ın (Liz Priestley) telefonuna, Kuzey Detroit Lisesi müdürü, Cole'un (Caleb McLaughlin) yine kavgaya karıştığı ve okuldan atıldığı bilgisini içeren bir mesaj bırakır...
Bu durumda, bir türlü zapt edemediği on beş yaşındaki oğlunu okuldan alan Amahle, Cole hiç istemese de onu Philadelphia'da yaşayan babası Harp'ın (Idris Elba) yanına götürür ve gecenin bir vakti, içeride kimsenin bulunmadığı evinin kapısının önünde elindeki iki battal boy çöp poşeti dolusu kıyafet ile öylece bırakır...
Zira karşı komşu Nessie'nin (Lorraine Toussaint) ifadesinden anladığımıza göre Harp, adet olduğu üzere ahırların önünde arkadaşları ile laflamaktadır...
Neyse Cole babasını bulur ve birlikte içinde Chuck adlı bir atın da bulunduğu eve girerler...
Elbette bu ilk şok Cole açısından, "dakika bir gol bir" gibi bir şey olur...
Ve fena halde "sersemleyen" Cole babasına, sabah Detroit'e geri döneceğini söyler...
Sabah sokağa çıktığında annesini arayabileceği bir telefon bulamasa da karşısında, on yıldır görmediği ve ertesi sabaha kadar takılacağı dostu Smush (Jharrel Jerome) durmaktadır...
Ancak aynı yollardan geçmiş olan babası Harp, oğlunun başını da belaya sokacağını düşündüğü Smush'dan hiç hazzetmemekte olup oğlundan, kendisi ile Smush arasında bir seçim yapmasını ister...
Tercihini Smush ve onun kız kardeşi Trena (Devenie Young) ile beraber yaşamaktan yana kullanan Cole, ne yazık ki Trena tarafından eve alınmaz ve dımdızlak ortada kalıverir...
Bir de Nessie'yi denese de son çare olarak gece, mevcut atların en hırçını olan Boo'nun ahırında geçirilir...
Nessie orada da kalamayacağını söyleyince Cole, kendisine gıcır gıcır Nike Jordan spor ayakkabılar alan Smush ile bir daha takılmama sözü vererek yeniden babasının evine döner...
Döner dönmesine de tabii durmaz bizim ergen bu sözünde...
İşin daha da kötüsü ise ayağındaki o yeni ayakkabılar ve Nessie'nin eline verdiği kürek ile ahırlardaki at dışkılarını temizleyecek olmasıdır...
Derken acemisi olduğu dışkı temizleme işinde imdadına tekerlekli sandalyedeki Paris (Jamil Prattis) yetişir...
Yoksa dışarıya kürek kürek dışkı taşınarak bu görev hiçbir şekilde tamamlanamayacaktır...
Akşama da sırada, at yetiştiriciliği ve pek çoğu mal sahibince kentsel dönüşüm yani aslında rant nedeniyle, hem de tahliyeye zorlanan kiracıların gözlerinin yaşına bakılmadan yıkılan ahırlar hakkındaki tüm ayrıntıları ilk ağızlardan duyacağı, açık havada yapılan artık klasikleşmiş ateş başı sohbetlerinden biri vardır...
Üstelik bu kaçınılmaz yıkımlar konusunda, aynı mahallenin çocuklarından polis memuru Leroy (Clifford "Method Man" Smith) tarafından bir kez daha uyarılırlar...
Yalnız bu arada Cole'ün, tekinsiz tiplerden Jalen'in (Michael Ta'Bon) egemenlik alanında gizlice torbacılık yapan Smush ile gecelere akma işi de devam etmektedir...
Ki Smush bu işe, Cole'ü de bulaştırmak niyetindedir...
Dakika 50...
Geride, yukarıda dikkatlerinize sunduğumuz soruların yanıtlarını bulacağınız yaklaşık bir saatlik bir bölüm daha mevcut...
Çok büyük beklentilere girmeden "ailecek" de izlemenizi önerebiliriz...
Keyifli seyirler,