Alcatraz eleştirileri

“Alcatraz”, senaryosunu da yazan Andrew Jones’un yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

6 Kasım 2018’de Amerika’da, 21 Ocak 2019 tarihinde de İngiltere’de DVD olarak piyasa sürülen filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

O nedenle bizde, 250 bin dolar gibi son derece düşük bir bütçeyle çekilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Hollywood tarafından defalarca derin dondurucudaki yerinden çıkartılıp mikro dalga fırında ısıtılarak izleyicinin önüne konulmuş olması nedeniyle tadı artık iyice kaçmış ve hatta neredeyse "sasımaya" da başlamış olan bir hapishane ve kaçış hikâyesinin, sinemada seri üretim işine el atmış olan Andrew Jones’un en son ürünlerinden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Başlangıçta iyi bir film seyredeceğinize dair bir izlenim edinseniz ve oyuncuların performanslarını yeterli bulsanız da, her hangi bir orijinallik de içermeyen hikâyesi nedeniyle bir süre sonra filmin, fasit bir dairede dönmeye başladığı ve hatta 87 dakikalık süresine rağmen bir türlü ilerlemediği hissine kapılarak büyük bir hayal kırıklığına uğruyorsunuz…

Diğer filmlerinin tamamına yakınında olduğu gibi Andrew Jones, editörlüğün yanı sıra kendi firması North Bank Entertainment aracılığı ile filmin yapımcılığını da üstlenirken, kostümleri tasarlayan eşi Sharron Jones dâhil görüntü yönetmeninden makyajcısına kadar teknik ekiptekilerin neredeyse büyük bir çoğunluğu da hep aynı isimlerden oluşuyor…

Aslında pek çok sinemacı için ciddi bir avantaja da dönüşen bu durum, ne yazık ki kafasında çektiği filmlere dair herhangi bir nitelik kaygısı taşımayan Andrew Jones için hiçbir şey ifade etmiyor…

Zira o ve firması North Bank Entertainment için önemli olan tek şey eldeki filmi bir an önce bitirip, DVD olarak satışa sunmak ve sıradaki filmin imalatına geçmek…

Şimdi diyebilirsiniz ki, “Peki, bu film hiç mi izlenmez?”

Ne izlemesi, eğer dinlerden ve dini nasihatlerden hoşlanıyorsanız bayılabilirsiniz bile…

Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

İlk önerimize gelince:

O hakkımızı da bu kez; Andrew Jones’un bir diğer filmi “The Legend of Halloween Jack” (2018) in yorumunda söylediklerimizi tekrarlamış olmak pahasına, zamanı değerli olan sinemasever dostlara, “Sinema endüstrisini darphane, izleyiciyi de ayaklı ATM gibi görerek, ülkemizdeki benzerleri gibi seri üretime geçmiş olan Andrew Jones tarzındaki yapımcı, yönetmen ve senaristlerin fabrikasyon üretimlerine temkinli yaklaşmakta yarar var” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 1,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “hiç de gerekli değil” şeklinde olacak…