Hesabım
    Deadwood: The Movie
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    Deadwood: The Movie hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, aynı isimli efsane dizinin (2004 – 2006) yaratıcısı David Milch tarafından final sezonu / bölümü olarak yazılan “Deadwood: The Movie”, yönetmen koltuğunda oturan Daniel Minahan tarafından çekilen bir TV filmi…

    31 Mayıs 2019 tarihinde HBO tarafından yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, 7.4/10 (20.155 oy) ve 3.9/5 (100 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamaları ile 8.3/10 (88 yorum) ve 86/100 (29 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylamaya katılan sayıları çok yüksek olmasa da, yeterince iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Ama biz yine de, 20.7 milyon dolarlık bir bütçeyle aynı isimli dizinin daha önce iptal edilmiş dördüncü sezonu yerine çekilen ve The Nielsen Company verilerine göre HBO’da ilk yayınlandığı gün olan 31 Mayıs 2019 tarihinde 931.000 kişi tarafından izlenen bu TV filmini, her zamanki gibi önceliği, farklı nedenlerle bir kısmı değişmiş ve/veya eksilmiş olmasına karşın dizideki orijinal yapısını koruyan oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun için de:

    Bırakın daha önce söz konusu dizinin ilk üç sezonunu izlemiş olmayı, bugüne kadar adını dahi duymamış olsanız dahi, diziden bağımsız bir biçimde kurgulandığı için konusunu anlamakta hiç zorlanmayacağınız bu filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, üçüncü sezonunu dört gözle beklediğimiz bir başka HBO (Home Box Office) dizisi olan “Westworld” (2016 – 2020) ile Primetime Emmy ödüllü (prodüksiyon tasarımcısı) Maria Caso tarafından tasarlanan aynı sette çekilen seyri hoş bir western olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Eğer sözünü ettiğimiz bu “Westworld” (2016 – 2020) isimli dizinin ilk iki sezonunu dikkatinizi vererek izleyenlerdenseniz, gerek o dizide ve gerekse de bu filmde (otelleri, barları, tutuk evleri ve sokakları dahil) kasaba olarak kullanılan mekânın aynılığı hemen dikkatinizi çekecek ama dekorlardaki farklılıklar nedeniyle de sırıtmayacaktır…

    Ki, bize göre bu filmi yakın zamanda çekilen pek çok westernden ayırarak birkaç adım öne geçiren temel nedenlerden biri mekân ve dekorlardaki ayrıntılara gösterilen bu ciddi özendir…

    Bir diğer önemli neden ise, hemen herkese tanıdık gelen, Amerikan kapitalizminin öncülerinden olan zengin ve güçlü beyaz adamın kasabadaki her şeye el koyma çabasının ve buna karşı koyan bir avuç idealist Amerikalının direnişinin anlatıldığı hiç de özgün olmayan hikâyesine rağmen oyuncu kadrosundaki güçlü yapı…

    Öyle ki, Timothy Olyphant, Ian McShane, Molly Parker, Paula Malcomson, W. Earl Brown, Dayton Callie, Kim Dickens ve John Hawkes gibi her yönetmene lazım İsviçre çakısı benzeri isimlerden oluşan bu kadro, oldukça basit gibi görünen bu hikâyeyi 110 dakikalık bir sinema ziyafetine dönüştürmüşler…

    Başta, “Grey's Anatomy” (2005 – 2007), “Game of Thrones” (2011 – 2013) ve “House of Cards” (2017) gibi dizilerde de yönetmenlik yapan Primetime Emmy ödüllü Daniel Minahan olmak üzere teknik ekibin ayrıntılı analizine hiç girmiyoruz… Zira onların ortak marifetlerinin bir sonucu olan film, sinemadan anlayan izleyene her şeyi fazlasıyla anlatıyor zaten…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    Bu film vesilesiyle o hakkımızı da bu kez; nitelikli film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş olan sinemasever dostlara, “Arada sırada bu tür havadan sudan konulara değinen filmleri izlemek, size kültürel anlamda bir katkı sağlamasa da, günün ve gündemin yorgunluğundan kurtulmanıza yardımcı olacaktır diye” seslenerek kullanmak istiyoruz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    Hasan Akif Aycibin
    Hasan Akif Aycibin

    Takipçi 99 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Şubat 2020 tarihinde eklendi
    Deadwood 3 sezonluk bir diziydi. 1870'li yıllarda ABD'nin Kuzeyinde henüz ülkeye katılmamış Deadwood kasabasının gelişimini anlatıyordu dizi. Bazı bölümlerini beğenmiştim ama çok durgun bir dizi olduğu için dikkatim dağılıyordu. Karakterlere bağlılık sorunu yaşadım dizide. Bunun nedeni oyuncuların çok doğal bir rol sergiledikleri için de olabilir. Filmi incelemeye geçmeden önce dizinin ne anlattığını bilmek gerek. O yüzden dizide anlatılan konulara bakacak olursak; Amerikan Yerlilerine yakın bir bölgede değerli madenlerin bulunması ile hızlı bir şekilde kurulan Deadwood kasabasının hikâyesi anlatılıyor. Boş topraklara gelen insanlar buradaki toprakları sahipleniyor. Dizide kapitalizmi net bir şekilde görebiliyoruz. İnsanlar arasındaki güç mücadelelerini, kadınların nasıl vahşice kullanıldıklarını, kasabadaki bürokratik yapılanmayı görüyoruz dizide.
    Film, dizinin bittiği zamanın 10 yıl sonrasında başlıyor. Kasabanın G. Dakota'ya katılımını kutlamak için buraya insanlar akın ediyor. Eskiden burada bulunanlar da gelenler arasında. Alma Ellsworth ile George Hearst bunlardan ikisi. Hearst, California senatörü olarak buraya gelir. Filmin başlarında uzun süre birbirlerini görmeyen insanların görüşmelerini izliyoruz. Tatlı bir hava ile başlıyor film. Filmin konusu bir arazi üzerinden şekilleniyor. Hearst, kasabanın ileri gelenlerinden olan Utter'ın arazisine maddi yardım yapmayı teklif eder ama Utter bunu kabul etmez. Bunun üzerine Utter'ı öldürür ve kasabada Hearst ile olan mücadele tekrar alevlenmiş olur. Film bu olayları anlatıyor. Genel bir kıyaslama yapacak olursak filmden, diziye nazaran daha fazla zevk aldığımı söyleyebilirim.
    Dizinin Görüntü yönetmenliği amatörceydi, filmde iyi iş çıkarmışlar. Hem kamera açılarını hem de ışıklandırmaları gayet iyi buldum. Dizinin belirli bir olay örgüsü olmadığı için sürükleyici yapısı fazla yoktu. Dizide doğal bir şekilde kasabanın yapılanmasıı izliyorduk ve bir kamera da bunu çekiyormuş gibiydi. Filmin ise belirli bir olay örgüsü olduğu için daha sürükleyiciydi.
    Amerikan İç Savaşından sonra kurulan kasabalardan birine odaklanan, kasabanın büyümesiyle birlikte dönemin güç ilişkilerini, insanlar arasındaki rekâbeti, kapitalizmin işleyişini, kadınların sosyal hayattaki konumunu gözler önüne seren bir dizi ve film.
    Filme verdiğim puan= 7,4
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top