Merhaba bugün Mahsun Kırmızıgül’ün son filmi Mucize2 yi seyretmeye gittim. Uzun zamandır sosyal medyada atıp tutanları okudukça özellikle gitmek istedim. Maalesef ülkemizde sanat ve sanatçı tuttuğu takıma, oy eğilimine ve toplumdaki duruşuyla eşdeğer sayılıyor. Bu bir yönüyle sanatı küt ve kısır bir döngünün içinde bırakıyor. Sanat adına hiç bir şey gelişemiyor, sanatçıda verimsiz bir döneme girdiği gibi sanatını değil kendini ispatlamak zorunda kalıyor.
İlk filmi izlediğim için ikinciyi hem kıyasladım hem de eleştirenlerin gözenden derlemeye çalıştım. Filmi iki yönden ele alabilirsiniz. Birincisi dönem filmi açısından…
Türkiye’nin ABD güdümünde olduğu yılları anlatması önemliydi. Özellikle o yıllarda ki halkın yaşam biçiminin bilindik İslam ya da Bilindik Türk’le hiçbir alakası olmadığı, tamamen taklit ve özenti üzerine bir “Batı Çakması Yaşam”a dikkat çekiyor.
İkincisin de insanoğlunun direnme ve azminin gücüne muhteşem bir dokunuş yapıyor. Oyunculukların en üst perdeden oynandığı, çekim, senaryonun da en az onun kadar güzel olduğu muhteşem bir eser.
Filmin başından sonuna kadar diyebilirim ki, aşk, dram, hüzün ve sevinç o kadar iç içe ve o kadar güzel işleniyor ki, bazen uzanıp Aziz’in salyasını silesiniz geliyor. İnsan olmanın, insanca yaşamanın ve Yaratıcının imtihanına sabırla cevap vermenin bir cevabı film…
Günümüzde en küçük bir olaydan soluğu mahkeme salonlarında alan ebeveynlerin, kaderine teslim olup kaderini değiştiren Mızgin’den öğrenecek çok şeyleri olduğu kanısındayım.
Sosyal medyadan ve dışardan aldığınız hiçbir eleştiriyi ciddiye almayın, gidin seyredin ve içinizdeki sakat kalbi yada sakat olmayan kalbi keşfedin derim.
Mahsun kırmızıgül’ün ses sanatçılığını beğenenlerdenim ama oyunculuğunu pek beğenmem. Başarılı bulduğumu söyleyemem ama senarist, yönetmen olarak kesinlikle kusursuz bir film olmuş.
Tüm oyuncuların ve emeği geçenlerin ellerine yüreklerine sağlık çok güzel ve farkındalık oluşturacak bir zaman dilimi yaşattıkları için.
Sevgi ile kalın
Mir Mehmet ÖZTÜRK