Hesabım
    İtalyan Usulü Aşk
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    İtalyan Usulü Aşk

    Bol soslu ve hamurlu aşk!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Little İtaly / İtalyan Usulü Aşk’ı izlerken bunun yerli versiyonunu yapsak gayet vasat / bildik olur diye düşündüm. Film çokça kullanılan çocukluk aşkı kavramına uzanıyor, kahramanlarımız bir şekilde ayrılmış, başka şehirlere yollanmış olsa da içlerindeki aşkı harlamak için sürekli fırını sıcak tutuyor.

    Aşk Nikki ve Leo arasında vuku bulsa da filmde geriye doğru giden, büyükanne ve dedeyi kapsayan bir sevgi hali mevcut. Film Kanada’nın Küçük İtalya bölgesinde geçtiği için, pizza da bir hayli işin içinde. İyi bir hamur ve iyi bir sosun harika pizza için biçilmez kaftan olduğunu sürekli hatırlatan film, iki aile arasında bu dengeyi paylaştırmış durumda. Nikki’nin ailesi iyi sosun sırrına vakıfken, Leo’nun ailesi de çıtır çıtır hamurlarıyla iyi bir lezzetin garantisini veriyor.

    İki çocuğun babalarının araları bilmediğimiz bir sebepten dolayı bozulunca doğal olarak ortaya çatışma çıkıyor. Tabii birbirine geçmiş ilişkiler, dostluklar ve aşklar bu zorunlu küslüğe iyi bir biçimde direniyor. Filmin koltuğunda kadın erkek ilişkilerine farklıca bakan, romantik komedi tarafı ağır basan yönetmen Donald Petrie oturuyor. Kendisini Sandra Bullock’lu Güzel Dedektif’ten hatırlayabiliriz.

    Film bütün formülleri doğru ve yerli yerinde kullansa da genel olarak zorlama bir hal var. O da ailenin arasında yaşanan tatsızlığın inandırıcı olmaması ve gençleri sürekli bir aşk haline sokmak için zorlaması… Filmin en tatlı yanı ise birbirine tutulan yaşlıların buluşmak için seçtikleri yerler ve yollar. O kaçamak, o gizlilik hali filmin komedi meramını çok daha iyi karşılıyor.

    İyi bir sos mu, hamur mu kısmı Adile Naşit ve Münir Özkullu limonlu / sirkeli turşu tartışmasını yaşatan Neşeli Günler filmini hatırlatmıyor değil. Komedi kısmı kadar dramı da bolca olan Neşeli Günler’de de bu yüzden ailede bir ayrılık oluyor ve herkes birbirini gizlice görmek zorunda kalıyordu. Film bu çatışmadan dolayı ufak bir nostalji yaratıyor, bu da izlerken iyi geliyor.

    Filmin mekanları, mahalle duygusunu öne çıkaran yanları ve küçük bir İtalya ruhu yaratan duygusu filme güzel bir tat katıyor. Nikki ve Leo arasında bir türlü tamamlanamayan aşk duygusu birçok filmde olduğu gibi havalimanında ve birçok insanın katılımıyla tamamlanıyor. Klişeler kimi zaman tanıdık olduğunda sevimli geliyor ama bazen de bayıyor ve hep aynı yolun takip edilmesi kolaycılık gibi geliyor. Filmden asgari ölçülerde keyif almasına keyif aldık, zira formülü eğlencelik olan filmlerden. Filmde dönen pizza muhabbeti sonrasında fazlaca pizza yemek istemenize sebep olabilir, benden söylemesi…  Julia Roberts’ın yeğeni olan Emma Roberts ve Hayden Christensen’in başrolde olduğu film başka ülkelerde yaşayanlara İtalyan ruhunu yaşatmayı amaçlamış bir film…

    twitter.com/banubozdemir

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top