Gözümü kapattığım üç sahne oldu. Korkudan ziyade kan-mide-iğrençlik üçgeni rahatsız edebilir. Yoksa neler olacağı başından belli. Ama demedi demeyin, bu film korku kültleri arasına girer. Nerede bunun ikincisi diye soranlar çoğalır. Elbette Sessiz Tepe, Halka, Testere, Diğerleri gibi olamaz ama Koleksiyoncu tadında, hadi tamam, bir tık altında diyebilirim.
Evli bir adama aşık olan kadın, aşk bağımlısı olarak başka bağımlılarla terapi görmektedir. Açıkçası bu beni ilk baştan sardı. Oh dedim tek ben değilmişim. Fakat bizim hatun evli bir adama aşık. Yo yo bir ahlak filmi değil. Kadını da adamı da, adamın karısını da eleştiren tek bir sahne yok. Hatta hepsi de sevimli diyebilirim. Fakat bunlar kolay roller. Daha iyisi yapılabilirdi. Rachel, bu filmde başrol. Kızımızın başına gelenleri anlatmaya yeltenmeyeceğim. Ve saire'den sonra Rachel yüzü yanmış, ruhu da yanmış olarak temizlikçilik yapmaktadır. Sonra evli adamdan uzaklaşmaya çalışan ve bir barbi bebeğe benzettiği, ki harbiden güzel , kadınla tanışır. Sonra film akmaya başlar. Ama biraz yavaş ilerliyor diyenler var, diyebilirler, bilet paralarını geri isteyenler de var, ilginç.
Bence barbi bebek teması daha sağlam işlenmeliydi. Sahne geçişleri ve dialoglar üzerine çalışılabilir. Yine de korku filmini sonuna kadar izletmek kolay değildir. İzletti. Olumsuz yorumları okumasaydım filme eleştiri bile yapmazdım. Ben beğendim arkadaş. Öyle keyifli bir korku bulmak kolay değil. Zaten eskilerin hepsini izledim. Yeniler de 3 puanı geçemiyor.
FİLMDEN ALINAN DERS: Not: Aman yalnız kalmayayım diye tanımadığımız, tuhaf insanlarla çay içmiyoruz. Aşık olmuyoruz. Ha bir de, insanlara acıyarak fazladan iyilik yapmıyoruz.