Hesabım
    Gizli Gerçek
    Ortalama puan
    3,4
    31 Puanlama
    Gizli Gerçek hakkında görüşlerin ?

    5 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 465 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    23 Aralık 2023 tarihinde eklendi
    Ayy töbee o neydi gerim gerim gerildim kızın tüm korkularını ve çaresizliğini resmen yaşadım. Film ilk sahnesinden itibaren merak uyandırıyo ve öylece devam ediyo bitince de buruk bi hüzün kalıyo kesinlikle izlenir az diyaloglu ama bol empatili bi film. Kimisi kızında annesinden bi farkı kalmamış demiş ama kesinlikle katılmıyorum. Anne yaparken hiç bi sebebi yokken bencillikten yapıyorken kız ise alınan hayatının intikamı için yapıyor ve iyi ediyor
    Esa
    Esa

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Ocak 2023 tarihinde eklendi
    başrolde ki kızın oyunculuğunu sevdim. izlerken heyecanlandım ve o gerilimi hissetirdi. tavsiye ederim
    Hasan Karakol
    Hasan Karakol

    30 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    7 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Hiç umduğum gibi çıkmadı çok piyari yapıldı sürekli telif atıldı çok yükseldim neden sorusunun cevabı olmayan bir film
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.356 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    15 Mart 2022 tarihinde eklendi
    Filmin başından sonunun tahmin edilebildiği fakat zaman zaman geren bir film. Boş vakitte izlenebilir ama beklentisiz izlenmesini öneririm.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “Run”, senaryosunu da filmin yapımcılarından Sev Ohanian ile (beğenerek izlediğimiz “Searching” in (2018) ardından) ikinci kez bir araya gelerek yazan Aneesh Chaganty’nin yönetmen koltuğunda oturduğu psikolojik bir gerilim…

    İkili bu senaryoda da formlarını korumaya devam ettiklerini göstermişler dünya âleme yine “pimi çekilmiş el bombası” kıvamındaki gizem dolu bir hikâye ile…

    Öyle ki, böyle giderse bir üçüncü hatta dördüncü “iş birliğine” de kimsenin itirazı olmaz diye düşünüyoruz…

    Hadi gelin başlayalım isterseniz…

    Film, yeni doğum yapan Diane Sherman’ın (Sarah Paulson), kuvözde tutulan “küçük kızının” sıska bedenine endişeli gözlerle bakarken ve etrafındaki sağlık ekibine de “İyi olacak mı?” diye sorarken start alır…

    Ve aradan 17 yıl geçtikten sonra kendimizi, birdenbire günümüzde buluruz…

    Diane kasabanın dışındaki “gözlerden uzak” bir köşede bulunan evinde:

    Tekerlekli sandalyeye mahkûm olan ve yiyecek diyetinin yanı sıra günün değişik saatlerinde, astım, ritim bozukluğu, hemokromatoz ve diyabet gibi rahatsızlıklara karşı önlem olarak bin bir türlü ilaç kullanmak mecburiyetinde kalan kızı Chloe (henüz ilk uzun metrajlı filminde oynayan Kiera Allen) ile beraber “münzevi” bir hayat sürdürmektedir…

    Ömrü hayatında “hiç okula gitmeyen” ve annesinin yaptığı ders programı eşliğinde eğitimini evden devam ettiren Chole’nin her sabah dört gözle beklediği şeylerin başında postacı Tom (Pat Healy) gelmektedir…

    Zira Chole, neredeyse rüyalarına girmekte olan Washington Üniversitesine başvuru yapmış olup, “Kutlarız, kabul edildiniz” yazan bir mektubun kendisine ulaşacağı ve mutluluktan havalara uçacağı günü iple çekmektedir…

    Ama artık her nedense, postanın geliş saatlerinde Diane hep kapının önündedir ve bütün gönderileri de o alır ve aralarında da asla öyle bir mektup bulunmaz…

    Bir gün annesinin market alışverişinden döndükten sonra elindeki paketleri masanın üzerine bıraktığı ve kızının doktoru Qasabian (bu filmdeki gibi “Searching” de de diğer yapımcı olan Natalie Qasabian’a yapılan hoş bir jest) ile telefon görüşmesi yapmak üzere dışarıya çıktığı esnada:

    Atıştırmalık aşırmak amacıyla market paketlerini karıştırdığında, annesi Diane’nin adına yazılmış “yeşil – gri” renkli yeni bir hap şişesine rastlar…

    Chole önce annesinin hastalandığını zanneder…

    Fakat o haplar kendisine verilmeye başlanınca canı bayağı bir sıkılır…

    Neyse ilk gece fazla üstelemez ve yutar…

    Fakat ters gitmekte olan bir şeylerden ciddi anlamda kuşkulanmaya başlayan Chole önlem olarak, ertesi akşamdan itibaren annesine karşı yutuyormuş gibi yaparak dilinin altında tutacaktır “Trigoxin” (gerçekte Digoxin) denilen bu hapları…

    Elbette bununla da yetinmez ve Google’da ilacı araştırmaya karar verir Chole, tam da annesi loş karanlık içindeki karşı odadan “sinsice” kendisini gözetlerken…

    Tabii tesadüf bu ya, anında gidiverir internet de…

    Derken, birisiyle yaptığı bir telefon görüşmesinin neticesinde bu hapların aslında Trigoxin olmadığını öğrenmekte de çok fazla gecikmeyecektir…

    Bunun üzerine Chole annesine, sinemaya gitmek istediğini söyler ve ellerindeki koskocaman bir mısır patlağı kovası ile film izlemeye giderler de…

    Birden tuvalet bahanesi ile Chole kendini, sinemanın karşısındaki eczaneye atar…

    Duydukları karşısında, bir anlamda dili tutulmuştur Chole’nin…

    An itibarı ile de dakika 35…

    Geride daha, karşılıklı hamlelerin birbirini izleyeceği ve gerçekte kimin kim olduğunu öğreneceğiniz son derece sağlam bir 55 dakika daha mevcut…

    Bitirmeden kendimizi muhakkak değinmek zorunda hissettiğimiz “anne ve kızını” canlandıran oyunculara gelince…

    Sarah Paulson her zamanki gibi iyi ve “inandırıcı” bir performans sergilemiş…

    Peki, ya çömez Kiera Allen’a ne demeli?

    Resmen o da döktürmüş Paulson’un karşısında…

    Muhtemelen meyvelerini de toplar yakında bu “ilk büyük” başarının…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top