Pazar Sineması Tadında Bir Gerilim
Yazar: Onur KırşavoğluYakın tarihte, Searching filmiyle ilk uzun metrajlı sinema filmine imza atan Aneesh Chaganty’nin yönetmen koltuğunda oturduğu yeni filmi Run (Gizli Gerçek), ülkemiz sinemalarındaki yerini aldı. Yönetmenin yeni filmi dedik ama film aslında 2020 yapımı bir Hulu filmi. Pandemi nedeniyle Türkiye vizyonu birkaç kez ertelendi ve iki yıla yakın bir gecikmeyle karşımıza çıktı. Başrollerinde Sarah Paulson, Kiera Allen, Sara Sohn ve Pat Healy gibi isimlerin yer aldığı film, felçli bir genç kız ve annesinin yaşadıklarına odaklanıyor. Klişelere sahip olsa da makul süresi, iyi kotarılmış temposu ve oyunculukların başarısıyla Run, iyi bir seyirlik olarak izleyiciyi bekliyor.
Film, son dönem karşımıza çıkan “munchausen by proxy sendromu”, buna bağlı çocuk istismarı ve benzer kişilik bozuklukları anlatılarından biri. Felçli bir genç kız, annesi tarafından yetiştirilmiş ve eğitimini de evde almak zorunda kalmıştır. Tek hayali bilgilerini kullanarak üniversiteye kabul edilmektir. Annesi ise yıllarca “hiçbir karşılık beklemeden” ona bakan biridir ve üniversiteye gitme isteğinden dolayı oldukça sinirlidir. Hikayenin bu kadarı bile ne olduğunu belli ediyor ama yönetmen, bu hikayenin ortalarında başka bir sürpriz ekleyerek filmin gücünü ve heyecanını artırıyor. Bir de o noktaya gelene kadar iyi ayarlanmış tempo, dolayısıyla başarılı bir kurgu ve makul süre eklenince biçimsel anlamda keyifli ve gerilimi yüksek bir seyirlik izleyiciyi karşılıyor. Paulson ve Allen’ın oyunculuk performansları da yeteri kadar güçlü olunca su gibi akan bir 90 dakika sonunda salondan keyifle ayrılıyoruz. Olumlu anlamda, güzel bir pazar sineması keyfi almak mümkün. Tabii beklentiyi çok yüksek tutmamak kaydıyla...
Filmin temposu ve tıkır tıkır işleyen seyir gücü iyi ama senaryo ve manevraları için aynı şeyi söylemek güç. Neredeyse tamamı klişelerden oluşan, gece sinemalarının vazgeçilmesi olan son saniye gerginlikleri serpiştirilmiş, mantık hataları barındıran ve bir TV filminin gücüne anca erişebilen bir senaryo mevcut. Ancak, Searching filminden de bildiğimiz üzere, bu kusurları tempoyla ve akışla örtmeyi iyi bilen bir yönetmenimiz var ve bu konuda yine oldukça başarılı. Bu noktada, özellikle Chloe karakterinin kararlılığı ve zekası, "Run"ı çok daha izlenebilir ve eğlenceli kılıyor. Diane karakteri üzerinden yaratılan mantık hataları ya da inandırıcılık sorunları, bir nebze olsun Chloe’nin karşı ataklarıyla meşrulaştırılıyor ve senaryo toparlanmış oluyor. Allen’ın performansı da Paulson’dan geri kalmıyor ve karakterini her yeni bilgisinde ve manevrasında gerçekçiliğie daha çok yaklaştırıyor. Paulson ise her zamanki gibi. Onu American Horror Story ve Ratched gibi dizilerle sevdiyseniz, bu filmdeki oyunculuğunu da bağrınıza basacaksınız.
Filmin, gerilim aksiyon diyebileceğimiz, anne-kız arasında yaşanan kedi fare kovalamacası sahneleri de bolca karşımıza çıkıyor. Bu sahneler, bir eczane ve hastane gibi ek mekanlara da sıçrıyor. Bu noktada da diğer özellikle gibi iyi olanları kadar vasat ya da inandırıcılıktan uzak olanları da var. Filmin tamamında iyi özelliklerle kötü özellikler birbirini dengeliyor demek yanlış olmaz. Hal böyle olunca da birçok filmde olduğu gibi izleyicinin beklentisi ön plana çıkıyor. Eğer, sıkılmadan bir gerilim izlemek, hoş bir 90 dakika geçirmek ya da ailecek bir pazar keyfi yapmak istiyorsanız filmden memnun kalacaksınız. Ancak, son dönem artan benzer filmlere göre büyük farklılıklar peşindeyseniz ve gerçekçilik sizin için en önemli olguysa hayal kırıklığıyla salondan ayrılmanız olası. O sebeple klişe uyarımızı tekrar yapalım: Beklentiyi düşürün!
Son tahlilde, bir TV (Hulu) filmi olarak baktığımızda, devreye fiyat performans skalası girerse filme geçer not vermek mümkün gözüküyor. Sarah Paulson da zaten dengede duran iyi kötü özellikleri, her zaman iyiye doğru bastıran bir oyuncu. Bu gücünü de görmezden gelemeyiz. Anne kız yüzleşmesinin olduğu bazı anlar ve final, size başka hissiyatlar geçirebilir ve içinizdeki bazı yüzleşmeleri ortaya çıkarabilir. Aneesh Chaganty ise, atmosfer kurma becerisi ve Searching filminin bonusuyla takip edilecek yönetmenler arasında yer alıyor. Özellikle gerilim türünü seven izleyiciler onun işlerini merakla bekleyeceklerdir.