En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.048 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu Suzan-Lori Parks'ın, Johann Hari'nin "Chasing the Scream: The First and Last Days of the War on Drugs" (2015) isimli kitabından uyarlayarak kaleme aldığı “The United States vs. Billie Holiday”, yönetmen koltuğunda Lee Daniels'ın oturduğu biyografik bir drama...
Kostümlerinin de son derece dikkat çekici olmasına karşın şu ana kadar sadece Billie "Lady Day" Holiday'i başarıyla canlandıran Andra Day'in, hem de henüz ilk uzun metrajlı sinema filmi deneyimi olmasına karşın kazandığı "En İyi Kadın Oyuncu" Golden Globe ödülü ile yetinmek zorunda kalan film, aynı kategorideki Academy ödülünün de adaylarından biri...
Muhtemelen onu da alır Day...
Yeri gelmişken filmdeki Holiday şarkılarını, ilk albümü "Cheers to the Fall" (2015) ile Grammy ödülüne aday olan Andra Day'in, Holiday'in "gırtlağını" taklit etmeden kendine özgü yorumu ile bizzat seslendirdiğini de belirtmiş olalım...
Filmin kendisine gelince...
Amerikan ırkçılık tarihinin bir döneminin masaya yatırıldığı film 1937 tarihinde New York'da başlar...
Billie Holiday ile ropörtaj yapan Reginald Lord Devine (Leslie Jordan), ona sözlerini Amerikan Komünist Partisi üyesi Abel Meeropol'un yazdığı, 1830'lar da başlayıp 1960'lara kadar süren siyahi Amerikalılara uygulanan linç politikasını eleştiren "Strange Fruit / Tuhaf Meyve" şarkısını sorar...
Ve mevzu birden on yıl önce her şeyin çıkış noktası olan Cafe Society'e kadar uzanıverir...
Yakın arkadaşı Tallulah Bankhead'ten (Natasha Lyonne) asker Jimmy Fletcher'a (Trevante Rhodes) ve kocası James Monreo (Erik LaRay Harvey) ile onunla aynı masada oturan menajeri sahtekar Joe Glaser'a (Dusan Dukic) kadar kimler yoktur ki o mekanda...
Üstelik bunlardan kocası ile menajeri de "Strange Fruit" u söylememesini istemektedirler Holiday'den...
Zira hükumet onun:
"Güneyin ağaçları tuhaf bir meyve taşır
Yapraklarında kan ve kökünde kan
Güneyin esintisinde sallanan siyah bedenler
Kavak ağaçlarından sarkan tuhaf meyveler ..."
Şeklindeki, linç cinayetleri ile Ku Klux Klan'ı anımsatan sözleri nedeniyle fazlasıyla rahatsız olmaktadır...
3 Nisan 1947, Washington DC...
Karşımızdaki, FBI Başkanı J. Edgar Hoover'ın gelmiş geçmiş en önemli tetikçilerinden biri olmasının yanı sıra caz müziğinin şeytanın işi olduğunu düşünen ve Billie Holiday'in mutlaka durdurulması gerektiğine inanan ırkçı psikopat narkotik şube Federal ajanlarından Harry J. Anslinger'dir (Garrett Hedlund)...
Elbette hiç kimse şarkı söylediği için suçlanarak tutuklanamaz ABD gibi bir ülkede...
Peki, böyle bir şey için ne olması lazım?
Örneğin uyuşturucu...
Zaten Holiday'in zayıf karnı da orasıdır ne yazık ki...
27 Mayıs 1944, polis kordonundaki Earle Tiyatrosu, Philadelphia...
Seyircilerin talebi üzerine "Strange Fruit" un ilk nağmeleri Holidayİn ağzından çıkar çıkmaz ekipçe sahneden kaçmak mecburiyetinde kalırlar...
Ardından da gerçekte bir Federal Ajan olan Jimmy Fletcher tarafından tutuklanır...
Evet yanlış duymadınız...
Bizzat Holiday'in çok güvendiği Jimmy Fletcher tarafından...
Suçu da uyuşturucu bulundurmak ve kullanmak olup bir yıl bir gün hapis cezası alır...
Fakat çok geçmez ve Fletcher, Holiday'in henüz on yaşındayken tecavüze uğradığı için uyuşturucu kullandığını öğrenir...
Ancak amiri Anslinger'ın talimatıyla bu kez de Holiday'i hapishanede kandırmakla görevlendirilmiştir...
Ama Fletcher için buraya kadardır ve hapishaneye giderek Holiday'i uyarır...
10 Mart 1948, New York...
Hapisten çıkan Holiday'i karşılayanlar arasında, Joe Guy (Melvin Gregg) ve annesinin yanı sıra kendisini Carnagie Hall'e as solist olarak çıkartacak olan yeni menajeri Ed Fishman'da (Alain Goulem) bulunmaktadır...
Ve o muhteşem salonda konsere çıkar da...
Belki küçük bir ayrıntı ama FBI marifetiyle sahne lisansını da kaybetmiştir Holiday...
Yani artık sahnede şarkı söylemesi yasaktır...
Dakika 52...
Geride kırk dört yaşında son bulan bir hayatın hikayesinin ayrıntılarına girilecek olan 78 dakikalık koskocaman bir bölüm daha sizleri bekliyor...
Zaman zaman çorbaya hafifçe serpilen kara biber kıvamındaki "neo - noir" ögelere de yer verilmeye çalışılan bu dramayı kaçırmamanızı öneriyoruz...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.