Greenland: Son Sığınak: en yeniler yorumlar

Senaryosunu Chris Sparling'in yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Ric Roman Waugh'un oturmakta olduğu “Greenland"; etrafındaki sır perdesini uzunca bir süre koruyan, gerilim dozu yüksek bir felaket draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 35 milyon dolarlık bir bütçeyle, yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, özellikle de zorluk derecesi yüksek sahnelerindeki koordinatörlüğünü Brad Martin'in üstlendiği; dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak, Roland Emmerich prodüksiyonlarını aratmayacak tarzda çekilerek, brüt 52.3 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Georgia, Atlanta'da karısı Allison Rose Garrity (Morena Baccarin) ve diyabetik oğulları Nathan Beckett Garrity (Roger Dale Floyd) ile beraber yaşayan inşaat mühendisi John Allan Garrity (Gerard Butler), şantiye şefliğini yaptığı binanın çatısında beton kamyonunun gelmesini beklemekteyken; yardımcısı Bobby'nin (Randal Gonzalez), o işi kendisinin halledebileceğini belirtmesi üzerine, kamyonetine atlayarak evine doğru yola koyulur...

John aracıyla ilerlerken, radyodaki sunucu; yıldızlar arası kuyruklu yıldız "Clarke"dan söz etmektedir...

Ki NASA'nın farklı bir güneş sisteminden geldiğini belirttiği ve sadece birkaç hafta önce fark edilerek "Clarke" adı verilen bu kuyruklu yıldız; dünyaya o kadar yakın bir mesafeden geçecektir ki, parlak gün ışığında dahi çıplak gözle izlenebilecektir...

***

John evine vardığında...

Kan ter içinde kalmış olan Allison, koşu bandında spor yaparken; küçük Nathan ise kendini, bir sonraki gün verilecek barbekü partisine hazırlamaktadır...

***

Akşam yemeği sonrasında...

Aralarına, aynı odalarda yatmayacak derecede mesafe koyduklarını öğrendiğimiz John bulaşıkları yıkar, Allison'da evin sağını solunu toplar ve kesirler kısmında babasının yardımına ihtiyaç duyacak olan Nathan'da ödevlerini yaparken; TV haberlerindeki sunucu (Rick Pasqualone), yüzlerce kaya ve buz parçasından oluşan devasa uzunluktaki "Clarke"dan bahsetmektedir...

***

Ertesi sabah...

Etlerin pişirileceği mangalın başına geçerek partinin hazırlıklarına başlayan ve dünyaya zarar vermesi beklenmeyen "Clarke"a ilişkin gelişmeleri de TV'deki konuşmalardan (Nicola Lambo, Alan Pietruszewski) takip eden John, komşusu Ed Pruitt (Gary Weeks) ile selamlaşır selamlaşmaz; mutfağın kapısını açan Allison John'a, bir miktar daha bira ile şaraba gereksinimlerinin olduğunu söyleyecektir...

Sosisli çörek ile hardal da isteyen Allison'ın siparişlerini temin etmek maksadıyla otomobiline binen John; Nathan ile birlikte soluğu, (satılan ürünlerin fiyatlarını gördüğünüzde, resmen düdüklendiğinizi anlayacağınız) Wayfield Foods'un marketlerinden birinde alır...

***

John ile Nathan'da, marketin otoparkında araçlarından iner inmez; aynen diğer herkes gibi suratlarını gökyüzüne doğrultarak, uçmakta olan onlarca uçak ve hızla dünyaya yaklaşmaktaki "Clarke"ı seyrederler...

Ardından da içeriye girerek market arabalarını doldurmaya başladıklarında, John'un telefonuna gelen "Başkanlık Uyarısı: Bu bir test değildir... Acil mesaj için lütfen gelen aramayı yanıtlayınız..." mesajının devamında telefonu çalar...

Arayan, "Amerika Birleşik Devletleri, İç Güvenlik Bakanlığı'dır"...

Ve...

Önceden hazırlanmış bir bant kayıt ile kendisine; üçünün de, acil durum sığınma evine taşınmak için seçilmiş insanlar oldukları bilgisi verilmektedir...

Aslında...

"Bir kişisel çantaya izin verilir, istisna yoktur..." ilavesiyle, benzeri bir uyarı; televizyon aracılığıyla evdeki Allison'a da yapılmaktadır...

Ancak partiye hazırlanmakta olan Allison; almış olduğu duş sonrasında, fön makinasıyla saçlarını kurutmakla meşgul olduğu için bu önemli bilgiden şimdilik haberdar olamayacaktır...

***

John ile Nathan eve girdiklerinde...

Konukları olan Kenny (Scott Poythress) ve Debra Jones (Claire Bronson) ile çocukları Ellie (Madison Johnson) ve Ed ile karısı Peggy'nin (Tracey Bonner) gelmiş olduklarını ve önlerindeki atıştırmalık tabakları eşliğinde; sanki hızla yaklaşmakta olan bir yıkımın ortasında değil de bir havai fişek etkinliğinin arifesindeymişçesine, televizyonun karşısına dizildiklerini görürler...

Derken...

İşitilen bir uğultu üzerine kendini evin dışına atan John; "Clarke"ın bir futbol sahası büyüklüğündeki (komşu eyalet) Florida'daki, Tampa şehrine düşen parçalarından birinin yol açtığı, camı pencereyi parçalayan bir şok dalgasının etkisiyle kendini yerde bulur...

Yani bu işin, hiçbir şakası kalmamıştır...

Zaten televizyonda, bir helikopterden çekilmiş olan; Tampa'nın haritadan silindiği anların görüntüleri de verilmektedir...

***

Çok geçmez...

John'un telefonuna, bir kez daha "Başkanlık Uyarısı" gelir...

Daha önce süslenmekte olan Allison'ın ıskaladığı aynı uyarı, herkesin gözleri önünde televizyon panelinde de belirir...

***

Tanınabilmeleri için gerekli olan QR kodları, kısa mesajla kendilerine gönderilmiş olan John, Allison ve Nathan'ın; Doğu standart saatiyle 21:45'te ve tek bir çanta ile Robins Hava Kuvvetleri Üssü, Warner Robins Georgia'ya gelmeleri istenmektedir...

Şimdi evde bulunan herkesin merak ettiği husus, neden sadece Garrity ailesinin seçilmiş olduğu ve bundan sonra ne olacağıdır...

Dakika 20...

Aksiyon dozunun giderek yükseleceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; kategorinin hayranlarını yeterince tatmin edeceğini umduğumuz, 99 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Bu film sadece zaman kaybı. Hayatımdan iki saat çalınmış gibi hissediyorum. Boşuna vaktinizi harcamayın böyle bir film için.

Yine sonunda içine edilmiş bir Amerikan yapımı..
Sonunda bırakacaksın ailesiyle geçen hafıza yansımalarında, biz de hayal etmeye devam edeceğiz öyle mi oldu böyle mi oldu diye..
Teknik boyutuna bakarsak böyle 14,5 km. Çapında bir meteor dünyaya düşse nah çıkarsın o sığınaktan 9 ay sonra.. bi de kuşlar uçuşacak kapı açılınca.. yok yaw?! Başka?
Bu filmin sonunu böyle yapanlar bu filmi “tek sefer
İzlenir ancak” statüsüne başarı ile koymuşlardır. Tebrikler dangoz yapımcı ve yönetmen, iyi bir filmin sadece son 3 dakikasıyla içine etmişsiniz.

Her ne kadar '' yarından sonra '' gibi felaket filmlerine atıfta bulunur gözükse de , her dakikasında sizi gerilim ve aksiyon ile tetikte bırakacak, izlemeye değer bir film.Son dönem bu tür kıyamet senaryoları içinde iyi bir yer edineceği gerçek