En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.068 değerlendirmeler
Takip Et!
2,5
4 Ekim 2021 tarihinde eklendi
Senaryosunu, Evan Spiliotopoulos, Joe Shrapnel ve Anna Waterhouse'ın yazıdığı ve Robert Schwentke'nin de yönetmen koltuğunda oturduğu “Snake Eyes: G.I. Joe Origins”, ana karakterleri Larry Hama tarafından yaratılan Hasbro'nun "G.I. Joe" serisinin üçüncü devam filmi olarak çıkıyor karşımıza...
88 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olan bu aksiyon filminde, dibine vurularak kullanılan "görsel efekt" ve "yeşil perde" teknolojilerinin yanı sıra özellikle de, (aralarında Snake'i canlandıran Henry Golding'in dublörü olarak Mustafa Bulut'un da yer aldığı) tehlikeli dövüş ile motosiklet ve araç kullanımı sahnelerinde, "dublör oyuncuların" performanslarına da başvurulduğunu görüyoruz...
Gelin isterseniz, Japonya Osaka'daki 15. yüzyıldan kalma Kishiwada Kalesinin, Arashikage klanının merkezi mekanı olarak kullanılarak çekilen filmimize biraz daha yakından bakalım...
Hikaye bu ya:
20 yıl önce Washington'da, her seferinde "hepyek" gelen bir çift hileli zar atışı sonrasında, babası (Steven Allerick) gözleri önünde öldürülerek ortalıkta öylesine yetim bırakılan küçük "Snake Eyes" (Max Archibald), intikam ateşi ile yana kavrula büyümüş ve günümüzde de sanatını, yer altında icra eden ölümcül bir dövüş sanatları ustasına dönüşmüştür...
Bu durum onun, bir Yakuza patronu olan Kenta Takamura'nın (Takehiro Hira) radarına takılmasına yol açmıştır...
Kenta'nın, yalnız takılmaktan hoşlanan Snake Eyes'a (Henry Golding) teklifi, ekibine katılması halinde, babasının katilini bularak kendisine teslim etmesi şeklindedir...
Snake - Kenta görüşmesinden sadece dört hafta sonra:
Balıkların içlerine gizlenen silahların Japonya'ya ihraç edildiği Los Angeles limanında balıkçı olarak işe başlayan Snake'ten Kenta, herkesin gözleri önünde eline silahı da tutuşturarak alenen, ihanet içinde olduğunu iddia ettiği kuzeni Tommy'i (Andrew Koji) öldürerek sadakatini kanıtlamasını istese de Snake, Tommy'den yana tavır koyarak Kenta'nın isteğini geri çevirir...
Böylelikle de aslında Snake, Arashikage klanının bir sonraki lideri olmak için yıllardır kendi aralarında mücadele etmekte olan Kenta ile Tommy arasında bir tercih yapmış ve Tommy ile beraber Tokyo'ya dönmek zorunda kalmıştır...
Zira Snake'in artık Los Angeles'ta barınabilmesi neredeyse imkansızdır...
Uçak yolculuğunun ardından malikanede kendilerini, kalenin güvenlik şefi Akiko (Haruka Abe) karşılar ve Snake, aynı zamanda Tommy'nin büyük annesi de olan klanın mevcur lideri Sen (Eri Ishida) ile de tanıştırılır...
Snake gibi, bir türlü ısınamadığı Amerikalı bir yabancının klanlarına katılmasını istemeyen Akiko'nun tüm itirazlarına karşın Tommy'nin niyeti, onu aralarına almaktır...
Bunun için de Snake, birbirini takip eden "üç ayrı sınavdan" geçecek olup kazanırsa klana katılacak kaybederse de ölecektir...
Kendisini sınayacak eğitmenler de, Zor Usta (Iko Uwais) ile Kör Usta (Peter Mensah) olacaklardır...
Ki, bunlardan "ilki", dördüncü denemede de olsa geçilir...
Neyse...
Tommy'nin motosikletini ödünç alarak şehir turuna çıkan Snake'in yolu, Kenta'nın mekanına uzanır ve bizler de aralarındaki konuşmadan, Los Angeles rıhtımındaki "Tommy mizanseninin" bizzat Kenta tarafından kurgulandığını öğrenmiş oluruz...
Tokyo'da yeniden bir araya gelen ikiliden Kenta avucunda, 20 yıl öncesinden çıkıp gelen bir çift hileli zarı tutmaktadır...
Yani Kenta, Snake'in babasının katili Augustine'i (Samuel Finzi) bulduğunu ima etmeye çalışmaktadır...
Ancak Augustine'in kapalı tutulduğu yerin bilgisini ele geçirerek intikamını alabilmesi için Snake'in, kalan iki sınavı daha geçmesi artı, Arashikage klanının gücünün sembolü olan ve çok sıkı bir koruma altında tutulan tarihi "Güneş Mücevheri"ni çalarak silah kaçakçılığı yapan Kenta'ya getirerek teslim etmesi gerekmektedir...
Dakika 41...
İlk bakışta her şey; iki kişinin, oldukça sade ve kolay bir alışverişiymiş gibi görünebilir...
Halbuki geride kalan 80 dakikalık bölümde, uluslar arası bir terör örgütü olan "Kobra"nın Barones lakaplı komutanlarından Ana DeCobray (Úrsula Corberó) ile G.I. Joe adındaki anti-terör organizasyonun askerlerinden Binbaşı O'Hara Scarlett'ın da (Samara Weaving) mevzuya eklenecekli oldukça hareketli sahnelere de tanıklık edeceğiz...
Üstelik Snake'in, hakkında her şeyin karanlıkta olduğu babasının gerçek kimliği de gözler önüne serilecek, finalinde Tommy'nin yoluna Storm Shadow adıyla devam edeceği bir devam filminin müjdesinin de verildiği bu filmde...
Söz konusu bu devam filmine dair ayrıntılar için yazılar akmaya başlar başlamaz yerlerinizi terk etmemenizi ve bir kaç saniye daha beklemenizi öneririz...
Çok büyük beklentiye girmeden izleyeceklere, keyifli seyirler,
Filmin adına yazık edildiğini düşünüyorum. Bu tarz filmleri severim fakat mantık hataları ardı ardını bırakmamış bu filmde. Ursula Corbero Hanım'ın tabi ki her konuda hakkını vermek gerekir. Bu puan sırf Barones hatrına..
Bu film oldukça kaliteli bir film özellikle karekterleri. Nasıl doğduğunu hayat hikayelerini çok güzel anlatmış filmin ilk doğuş hikayesi ve karekterleri nasıl oluştuğunu anlatıyor bolca Macera dövüş teknikleri kan şiddet var vurdulu kırdılı filmleri sevenlerin asla kaçırmaması gereken çok süper bir film bu
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.