Hesabım
    The Last Black Man in San Francisco
    Ortalama puan
    2,6
    4 Puanlama
    The Last Black Man in San Francisco hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    11 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    iki adam var bir ev var..ama ne oluyor belirsiz… saçmasapan bir takım siyahi adamlar bir şey yapıyuor ama ne... ben anlamadım kadro da zayıf… leş bir film.. 24 dak dayanabildim
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.061 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “The Last Black Man in San Francisco”, hikâyesini, başrolde bizzat kendini canlandıran Jimmie Fails, senaryosunu da, Rob Richert ile birlikte yazan Joe Talbot’un yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…

    Dünya prömiyeri, 26 Ocak 2019’da Sundance Film Festivalinde yapılan ve 7 Haziran 2019 tarihinde vizyona giren filmin, 7.3 (14.464 oy) ve 4.3/5 (506 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (205 yorum) ve 83/100 (39 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, fazlasıyla iyi…

    Ama biz yine de, oldukça düşük bir bütçeyle çekilen ve bu konuda, “Komedi veya Drama” kategorisindeki “The Casting Society of America (CSA)” ödülünü de kazanan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, sinema denilen şeyin, paradan çok “yetenek ve ruh” işi olduğunu gösteren nadide örneklerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Zira San Francisco’da birlikte büyüyen ve söz konusu filmin mimarları olan Talbot ile Fails, bu aşamaya dişleri ve tırnakları ile kazıyarak gelmişler…

    İlk önce kaynak bulmayı öğrenmiş ve Kickstarter olanaklarını keşfetmiş olan ikili, yine beraber çektikleri ve ilk gösterimini Sundance’ta yaptıkları kısa filmleri “American Paradise” (2017) sayesinde, “The Last Black Man in San Francisco” nun yapımcılığını üstlenen Plan B Entertainment firmasından Christina Oh, Khaliah Neal ve 2 Academy ödüllü Jeremy Kleiner ile tanışma fırsatını yakalamışlar…

    Sonrası da, zaten çorap söküğü gibi kendiliğinden gelivermiş…

    Umarsızca “köklerine” tutunmaya çalışan Jimmie Fails’in yarı otobiyografik hikâyesinin anlatıldığı filmde, betona tapanların neden oldukları kentsel dönüşüm çılgınlığından, yabancılaşmaya ve gözleri yaşlı bir biçimde ana yurtlarından kopmak zorunda bırakılan insanların yaşadıkları dramlara kadar ne arasanız mevcut…

    Elbette bunu, kör kör gözüm parmağına biçiminde de göstere göstere de yapmamışlar…

    Örneğin şu an Yunanistan’da yaşayan doğma büyüme İstanbullu bir Rum’un (Türkçe ’de bilen) torununun yeniden İstanbul’a döndüğünü bir hayal edin…

    Yahut da Emile Mosseri’nin etkileyici müzikleri eşliğinde kendiniz yıllar öncesine bir gidin…

    Fakat kim ne derse desin finaldeki, Golden Gate Köprüsünün altında Jimmie’nin akıntıya kürek çektiği sahne bambaşka olmuş…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “A Serial Killer's Guide to Life” (2019) filmi için yazdıklarımızın bir kısmını tekrarlamış olmak pahasına, “gelecek vadeden” sinemacıların “ilk uzun metrajlı filmlerini” arşivleme hobisine sahip olan sinemasever dostlara (bizim böyle birkaç sinefil abla ve ağabeyimiz olduğu için bu tarz bir tanımlamayı özellikle uygun bulduk), “Bu filmi arşivlerinize, Joe Talbot’u da takip listelerinize eklemeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan veya yorumlara aldırmadan “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top