Şükür Rabb'ime, sonunda izledim, dün gece son dakikada yetiştik filme. :
Deliler birliğini ilk duyduğumda bunların filminin yapılmasını istemiştim, yıllar sonra hayalime kavuşmuş oldum, bu yönden önemli bir film benim için. Film, güzel savaş sahneleri ve dekorları ile öne çıkıyor. Bu yönden sırıtan hiçbir şey yoktu hatta çok güzel bir at akrobasi sahnesi vardı ki aslında bu kısımların savaş sahnelerinde çok daha sık işlenmesini isterdim. Türk süvarilerinin at üzerinde neredeyse her şeyi yapabileceğini okuruz duyarız ama film/dizilerde bunları pek görmeyiz, insanın gözü arıyor ya huuu.
Hikaye kurgusu benim sevdiğim bir dönem ve taraflara ait olduğu için ayrı bir sevdim. Elbette ki film için "tarihi film" demek biraz tarihe haksızlık olur, çünkü az biraz Vlad ve Fatih olaylarını bilen herkes onu asıl öldüren kişinin Radu olduğunu ve olayların bu şekilde de gelişmediğini bilir. Bu yüzden filme "tarihten bolcana ilham alınmış bir çeşit epik fantastik" demek daha güzel uyacak ki kam sahneleri de zaten bu "fantastik" kısmını onaylıyor ve evet, Delilerin başlarında bir çeşit kamlar var ki güzel bir ekleme bence, hoşuma gitti onları ve yaptıklarını görmek. Hele Kongar sahnesi ayrı bir şeydi, Melisandre gitsin saç sakal tıraşı yapsın ancak. :D Elbet bu yönü eleştirebilecek bazı kişiler olabilir ama dediğim gibi film "epik fantastik" ve bu gözle yaklaşmak daha sağlıklı.
Filmdeki Deli karakterlerinin her biri kendine özgü ve acı dolu geçmişleri var. Yani bu yönden her biri acı çekmiş; bu yüzden delirmişlerdir, belki? Bir tek Gökkurt karakterinin geçmişini pek bilmiyoruz, diğer her birine az buçuk dokundurdular. Gökkurt'un Suskun'a düşkün olduğunu sezinledim, çocukken onu bulup yetiştiren ustası olduğunu düşündüm; Mübariz'in Adsız'ı yetiştirmesi gibi. "Huuu" tesbihinin aynı zamanda kurt ulumasına da benzeten bir ben değilimdir, herhalde? Bana hoş geldi. :
Film içindeki bazı göndermeleri de fark etmedim değil; Eren ve ufak kız çocuğu sahneleri günümüzde yaşanmış iki olayı anan; yad eden güzel bir ekleme idi bana göre. Gerçi fragmanda görüp "Allah baba? Kız inşallah Hristiyan'ı oynuyordur." demiştim(malum bizde şirk böyle bir şey) ama haydi kız çocuğu Türk olsa da Yahudi ve Hristiyanlar arasında yaşadığı için, kotardı diyelim. :) Bilmiyorum ben sadece benzettim mi yoksa artık gönderme mi dersiniz ilham almamı dersiniz yahut başka bir şey; Vlad'ın askerlerinin miğferleri bana Game of Thrones'daki Lekesizlerin miğferlerini anımsattı ki Vlad'ın aile armasının "ejderha" olması göz önüne alınırsa bence hoş bir gönderme olmuş ki kendisi de zaten Deli Kral modunda geziyordu. Erkan Petekkaya'dan çok fazla emin değildim ama umduğumdan daha iyi bir Vlad karakteri canlandırmış, yakışmış kendisine. Tebrik ve teşekkür ederim.
Filmin seri olarak düşünülmesi ve ucu açık bırakılması güzel olmuş, devam filmlerini izlemek isterim. Bir nevi inşallah yeni Tarkan serisi gibi olacak sanırım. Lakin bu durum, sanırım beyaz perde'de iyi bir sonuç olmaya bağlı, inşallah hak ettiği değeri görür. Müzikleri de beğendim.
Bu kadar övdük de hiç mi eksiği yok? Olmaz olur mu! Kadı kızının bile kusuru var, sonuçta. Öncelikle duygusal bir millet olmamızın getirisi olarak filmde de bu biraz öne çıkmış. Bence sakıncası yok ama dozajını bir tık daha aşağı düşürürsek uygun ayarda olacağı kanısındayım. Bu şekilde az biraz fazla geliyor. Diğer yandan yeşil çam esintileri de gördüm, kişiden kişiye değişebilecek olsa da kendi damak tadım açısından konuşmak gerekirse bazı yeşil çam kilişelerinden bıkkınlık geldi; şu, katiller kızın ailesini öldürür ya Hristiyan ya da Müslüman bir aile kızı(kız işte ya Müslümandır ya da Hristiyan) alır ve yetiştirir ve sonra onlar da ölür ve esas oğlanlardan birine aşık olur hikayesinden bahsediyorum. Bunu aşalım artık, ne olur. :D Bir de savaş sahnelerinde patlama efektleri güzel eklemeler olmuş ama bir noktadan sonra abartıya kaçılmış, sırf karaktere havalı bir arka sahne oluşturmak için gereksiz patlama sahneleri vardı ki Mübariz sahnesi hariç, onda çok iyi gitmiş ama misal Gökkurt'ta çok gereksizdi. Son olarak sahne geçişleri bazen hızlı geldi, kafamı karıştıran noktalar oldu ama sanırım bunu kısa zamana ve anlatılacak çok şey var meselesine bağlamak gerekiyor. Yine de bir dahakine bu kısımlara dikkat etmek iyi olur, sahne kesilmiş/yarım kalmış havası vermemeli.
Kapanış olarak da emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletirim, gerçekten filmi çok beğendim. İnşallah devam filmlerini görmek nasip olur. Müziklerini youtube hesabında ya da facebook sayfasında paylaşmak mümkün olmaz mı acep? :D