Hesabım
    Sessiz Bir Yer 2
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Sessiz Bir Yer 2

    Gerilimi Yüksek Bir Devam Filmi

    Yazar: Onur Kırşavoğlu

    2018 yılında gösterime giren ve büyük bir gişe başarısı elde eden A Quiet Place (Sessiz Bir Yer), olumlu eleştirileri de ardına alınca devam filmleri için kaçınılmaz planlar yapıldı. Bir üçleme olması kararlaştırılan yapımın ikincisi olan “A Quiet Place 2” nihayet sinemalardaki yerini almak üzere. Serinin üçüncü filmini sadece bir yıllık boşluktan sonra 2023 yılında izleyebileceğiz. İlk iki filmde yönetmen-oyuncu olarak yer alan John Krasinski, üçlemeyi tamamlayacak filmde yönetmen koltuğunu Jeff Nichols’a devredecek. Emily BluntMillicent SimmondsCillian Murphy ve Noah Jupe’un başrollerinde yer aldığı devam filmi, her şeyiyle tam bir ara film ve alınacak keyfin beklentiyle doğru orantılı olduğu bir anlatıma sahip. 

    Film, Hollywood’un son yıllarda fazlasıyla kullandığı, ister bir açılış sahnesi olsun, ister başlı başına bir bölüm olsun, var olan hikayenin öncesini anlatma tercihiyle başlıyor ve Krasinski, etkileyici bir sahneyle yönetmenlik yeteneklerinin seriyle birlikte ivme kazandığını gözler önüne seriyor. Güzel günlerden kalan, ailece mutlu olunan son gün, olayın başlangıcıyla birlikte peliküle yansıyor. Çocuklarının beyzbol maçına giden bir aile, komşularla yapılan küçük sohbetler ve şenlik havasında geçen güzel bir gün... Birden, her şey tersine dönüyor ve izleyicinin, kısa bir süre içinde evlere kapanıp, dışarı belirli sürelerle maske takarak çıktığı anlarla bağ kurması sağlanıyor. Elbette bu güzel bir bağ değil ama distopik bir gerilim filminin iyi hisler vermesi de beklenen bir şey olmasa gerek. Bizler de pandemi önesindeki o son güzel günü, kaybettiğimiz ve sevdiğimiz insanları ister istemez düşünüyoruz. Sonra, bir jenerik numarası karşımıza çıkıyor ve sessiz atmosfere (yani günümüze) dönüş yaşıyoruz. 

    Başta da belirtiğim gibi, film, farklı tatlar içeren seri filmlerin devam bölümleri gibi değil, tam anlamıyla bir ara film. Başı ve dolayısıyla sonu yok. İlk film izlenmediğinde ve üçüncü film izlenene kadar havada kalacak bir hikaye mevcut. A Quiet Place 2, kendi başına kimliği olan bir film değil diyebilirim. Hal böyle olunca da ilk filme göre, gerilim tercihi daha ön planda ve teknik detaylara sırtını daha çok yaslamış bir anlatı mevcut. Elbette, filmde önemli bir manevra ve canavarları yok etmek için umut vaat eden gelişmeler var ama konu, bir üçlemeye dönüştüğünde çok daha önemli hale gelecek detaylar içeriyor. Yıllar sonra, sinefil fantezilerinden biri olan, bir üçlemeyi peş peşe izleme etkinliğinde bu seri en güzel tercihlerden biri olarak raflardaki yerini alacak. Gerek tempo, gerek filmlerin süreleri bu konuda tam anlamıyla seyirci dostu bir hale dönüşecek. Tabii tüm bunlar, üçüncü filmde çok büyük bir sürpriz ve kötü bir final yapılmazsa geçerli olacak. 

    Filme dönecek olursak, bahsettiğim sebeplerin de ışığında gerilim ve tansiyon çok daha iyi kurgulanmış. Aile, başka sebeplerle üçe bölündüğünde ve her birinin başında başka bir gerilim olduğunda, saat gibi işleyen senaryo ve harika kotarılmış kurgu filmin gücünü artırıyor. Gerilim gittikçe tırmanıyor, merak duygumuz tetikleniyor ve ani gelişen olaylar tüm reflekslerimizi harekete geçiriyor. Özellikle, finale giden yoldaki yarım saatlik zaman diliminde yaşananlar, izleyicinin konsantrasyonunu had safhaya çıkarıyor ve dikkatini cezbediyor. Tıpkı ilk filmde olduğu gibi sessizliği çok iyi kullanan Krasinski, bütün etki manevralarını da buradan hareketle kuruyor ve ilk filme göre daha “gürültülü” sahneler kullanıyor. Normal bir filmde bizi hiç etkilemeyecek basit ses efektleri bile çok önemli hale geliyor. Etkisi az olabilecek bu sesleri içeren sahneler, izleyiciyi tetiklemeyi başarıyor. Bu da gerilimin zaten fazla yüklendiği izleyiciye anlık heyecanlar getiriyor. İçerik olarak memnun kalmadığınız bir film bulsanız bile, biçimsel anlamda salondan mutlu ayrılacağınızı söyleyebilirim.  

    Peki, filmin beğenilmeyecek özellikleri ya da beklentileri karşılamayacak yanları var mı? Yazının başında belirttiğim üzere, beklentinin çok önemli olduğu bir film. İlk filme benzemesi (olumlu anlamda aynı havayı vermesi) ve teknik açıdan yeterli oluşu aranan kıstaslarsa, izleyiciler salondan mutlu ayrılacaklardır. Ara film olmasında dolayı bir finalinin olmaması da yine beklentiyle olumlu ya da olumsuz bir keyif verecektir. Eğer, orijinalden farklı bir film olması ve  daha derinlikli bir senaryoyla hikayeyi üst seviyeye çıkarması gibi beklentiler varsa da film basit bir eğlencelikten öteye gitmeyebilir.  Son tahlilde, ilk filmin tadını yakalayan, gerilim ve teknik başarı yönünden daha iyi yerde duran ama bir ara bölüm olmanın dar alanına sıkışmış yanları da olan bir film olduğunu söylemeliyim. 

     

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top