En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Deniz O.
Takipçi
170 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
25 Mayıs 2019 tarihinde eklendi
Tanrı'ya soru sorabilseydiniz, neler sorardınız?
İnsanların çoğunluğunun sadece zihinleri ile hareket ettiği bu dünyada, dünya nüfusunun yaklaşık %95’inin bir çeşit Tanrı’ya inanması bir çelişki gibidir. Oysa bu inanç da zihinsel bir öğrenimdir. Şahsi bir keşiften dolayı ortaya çıkmaz. Bize öğretilir. Her millet kendi resmi dini neyse onu empoze eder. Hemen hemen her organize kurumda görüldüğü gibi ilginç uyarlamalar ve kurallar ortaya çıkar. Kişinin kaç kadınla evlenebileceği, kaç yaşında ne yapabileceğine kadar dini bilgiler bu kişiler tarafından söylenir. Tanrı ve dinin özü unutulur ve sadece çıkarlar ve diğer insanlar kontrol ön plana çıkar. Din kelimesinin kökeninde bir araya gelmek, bir olmak vardır. Hepimizin geldiği kaynağa geri dönmek.
An Interview With God isimli filmde sıkıntılı bir evlilik yaşayan Paul, kendini Tanrı olarak tanıtan biri ile röportaj yapmaya başlar. Onun Tanrı’ya sorduğu ilk sorulardan biri şudur: “Neden iyi insanların başına kötü olaylar gelir?” Gerek Paul karakterin Hz. İsa’ya benzemesi gerekse İncil’den atıflar filmi yapanların kendi dinlerini ön plana çıkarması şeklinde algılanabilir. Ancak önemli olarak sorgulamadır. Tüm zihinsel koşullanmalar sorgulanmadan, zihnin bizim üzerimizdeki yanılsamaları bitmez. Kalbimiz ile çıkılacak yola gürültülü bir zihin her zaman bariyer oluşturur. Öze ulaşmak için nefsin ölmesi gerekir. Yarattığımız karakterin ölümüdür bu... Ölmeden önce ölmektir.
Yazının tamamı blogta: www.TuvaletKağıdınaNotlar.com
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.