Hesabım
    Yırtıcı Kuşlar
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Yırtıcı Kuşlar

    Gemilere adres oldu liman, biz hâlâ kuşlara hayran!

    Yazar: Fırat Ataç

    Suicide Squad, gişede hiç fena bir iş çıkarmasa da asıl olarak ne idüğü belirsizliğiyle zihinlerimize kazınmıştı. Darmadumanlığın kitabını yazan filmin pop kültüre hediyesi, Halloweenlerin en çok tercih edilen kostümünü ‘Harley Quinn’ olarak güncellemesiydi. Margot Robbie’nin kendi payına düşen övgüleri ticari zekasıyla harmanladığı ‘bir nevi’ spin-off Birds of Prey, oyuncunun durdurulamaz yükselişinin yeni adımı. Suicide Squad’tan günümüze 2 Oscar adaylığı elde etmesi ve kurduğu yapım şirketi LuckyChap ile Birds of Prey topunun altına girmesi, henüz 30’una girmemiş bu kadına olan sevgi/saygımızı gitgide arttırıyor.

    Joker tarafından terk edildikten sonra aşk acısıyla cebelleşen Harley, bir yandan kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırken bir yandan da -kalkan dokunulmazlığının da getirisiyle- peşine takılanlarla uğraşıyor. Kendisi için kara haber tez yayılıyor, Gotham yer altı dünyası için av konumuna geçiyor. Sadist gece kulübü sahibi Roman Sionis dışındakiler Harley için çocuk oyuncağı olsa da bu adam özelinde yanına kattığı diğer kadınlarla gücünü katlıyor.

    DC’nin, Zack Snyder hakimiyetindeki kendini aşırı ciddiye alan evrenini yapı bozumuna uğratmasının olumlu yansımaları devam ediyor. Filmlerin kontrolünü tamamen yaratıcı ekibe bırakan ve farklı yönetmenlere kendi stillerini yansıtmak konusunda özgürlük vadeden bu anlayış, DC üzerine yapışan ‘kaybeden’ imajını değiştirmeye başladı bile. Birds of Prey, anlatıcının Harley olduğu dış ses kullanımı, lineer olmayan kurgu ve dördüncü duvarı yerle bir etmesiyle birçok açıdan Deadpool’la benzeşiyor. Aynı mizah seviyesi filmin hiçbir anında tutturulamasa da referans aldığı noktaları özgünleştirmek ve gerekli olduğuna inandırmak konusunda hiçbir sıkıntı yaşamıyor.

    Her ne kadar yalnız olmasa da bu Harley Quinn’in hikayesi. Karakterin sallantılı ruh hali ve git gelleri neredeyse kaotik diyebileceğimiz bir hikaye anlatımıyla bize aktarılıyor. Kronolojiye rahmet okutan, kimi zaman anlatıcının da anlattığı şeyi reddetmesiyle başa saran bu hal, Harley’nin sağlıklı olmayan zihninde çıktığımız bir sabır testi adeta. İşin ilginç yanı bu sabır testini sevmenizin kuvvetle muhtemel olması. Karakterin tahmin edilemezliğinin yarattığı merak unsuru, filmin bir iki ufak an dışında hiç kaybetmediği enerjisiyle birleşince alınan keyif katlanıyor.

    Yönetmen Cathy Yan, kostüm ve müzik departmanlarının yarattığı çekici kaosu, pop arta varan bir estetikle tamamlıyor. Renk cümbüşü içerisindeki şiddet sarmalı her daim sert ama sınırları zorlamıyor. Harley, eline ikonik beyzbol sopasını aldığında kırılan kemik sayısı artsa da Yan’ın derdi karakol basma sahnesinde ortaya çıkıyor. Pompalı tüfeğin mermi yerine konfeti patlatmasına, rengarenk sis bombalarıyla ortamın şenlenmesine neden itirazımız olsun ki?

    Hem John Wick serisinin yönetmeni olarak dünyamıza güneş gibi doğan Chad Stahelski’nin filmin koreografileri için bizzat çalışması, hem de Cathy Yan’ın olabildiğine geniş planlar ve az kesme ile Chad’i onore etmesiyle aksiyonunu kalburüstü seviyeye çeken Birds of Prey, konu şiddet balesi olduğunda Asyalı bir yönetmenin ellerinde olmanın verdiği güveni tazeliyor.

    Süper kahraman filmlerinin süresinin 130-140 dakika bandında açıldığını şu günlerde, daha kısıtlı bir zaman diliminde Harley dışındaki karakterlerin de boş geçilmemesi artı hanesinde. İstismarcı erkek arkadaşlar, psikopat işverenler ve mesleki açıdan yükselme yolunu kapatan erkek egemen kurumlara koca bir nanik çeken ‘kuşlar’, özgürlüklerini ilan ederken ihtiyaç duydukları dayanışmayı birbirlerinde buluyorlar.

    Margot Robbie’nin tüm benliğiyle inandığı projede Harley Queen’i tamamen kendisine ait kıldığını söylememiz gerekiyor. Kolaylıkla itici ve çekilmez sıfatına nail olabilecek bir karakteri bize sevdirirken, Suicide Squad’ın kendisini sınırlayan alanını, narsistliğin yakınından bile geçmeyen bir performans paylaşımıyla yerle bir ediyor. Fetişe edilen kafadan kontak seksi kadının yerini iniş çıkışları olan bir anti kahraman alıyor.

    Son tahlilde Birds of Prey; Hollywood’taki tüm çizgi roman uyarlamalarının aynı olmaması hatta zıt kutuplara evrilmesi gerektiği konusunda keyifli bir hatırlatıcı. Kendi seçimiyle ‘felaket’ gibi görünüyor ve bu özgüveniyle öncüllerinden ayrılıyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top