Senaryosunu da, Monica Arac de Nyeko'nun "Jambula Tree" isimli kısa hikayesinden uyarlayarak Jenna Cato Bass ile birlikte yazan ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çekmekte olan Wanuri Kahiu'nun yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu (Swahili dilinde "Arkadaş" anlamına gelen) “Rafiki”; Kenya'daki LGBTQ hakları bağlamındaki siyasal ve toplumsal baskılar ile bunlara karşı yürütülen kültürel bir savaşın hakim olduğu bir atmosferdeki, iki genç kadın arasında gerçekleşen romantizmin sinemaya aktarıldığı bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan ve dünya prömiyeri de; Cannes Film Festivali'nin 9 Mayıs 2018 tarihindeki "Un Certain Regard" bölümünde yapılan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Nairobi'nin varoş semtlerinden birinin sokaklarında...
Makena "Kena" Mwaura (Samantha Mugatsia) kaykayı ile ilerlerken, aynı sokakları; bellerinde (1950'li yılların sonları ile 1960'lı yılların başlarına damgasını vurmuş olan) "hulahup" çemberlerini çeviren çocuklar ve oldukça küçük bir mahalle bakkalının önündeki bir bıçak bileyicisi ile semt sakinlerine değişik lezzetleri sunan sokak satıcıları ve berberler de renklendirmektedirler...
Nihayet kaykayını bir köşeye bırakan erkek Fatma kılıklı Kena, sıklıkla birlikte takıldığı Blacksta'nın (Neville Misati) evine giderek kendisine seslendiğinde; kafasını uzatarak "Geldim... Geldim" diye seslenen Blacksta'nın evde, annesinin kafe restoran tarzında kurgulanılmış olan büfesinde çalışmakta olan Nduta (Nice Githinji) ile mercimeği fırına vermekte olduklarını fark etse de, artık çok geçtir...
***
Neyse, oldu bir kere...
Blacksta'yı da yanına alan Kena; an itibarıyla, servisleri Nduta'nın yapmakta olduğu büfeye gider...
Ki, onlar varır varmaz da...
Blacksta'nın "homofobik" kankalarından Waireri de (Charlie Karumi) katılacaktır kendilerine...
***
Mekanın diğer müşterilerinden, homoseksüel anlamına gelebilecek şekilde laf sokuşturduğu Tom'a (Vitalis Waweru); omuz atabilecek bıçkınlıktaki Waireri, oyun oynadıkları masadan kalkar kalkmaz...
"Yarın iş var" diyen ve kalktığında da; sokağın karşısındaki arkadaşları Elizabeth (Mellen Aura) ve diğerinin (Leila Weema) yanındayken kendisine gülümseyen Ziki Okemi (Sheila Munyiva) ile göz göze gelen Kena'da, yoluna koyulur...
***
Öğretmen annesi Mercy (Nini Wacera) ile birlikte yaşadıkları eve gitmeden önce Kena; annesinin kendisinden boşanarak ayrılmış olduğu, mütevazı boyutlardaki bir marketin işletmecisi ve yaklaşan yerel seçimlerde, belediye meclisi üyesi adayı da olan babası John Mwaura'nın (Jimmy Gathu) dükkanına da şöyle bir uğrar...
Babası, kendisiyle konuşmak istese de, zamanı olmadığı gerekçesiyle yanından ayrıldıktan sonra akşam yemeği için yiyecek almak üzere bir kez daha uğradığı büfede; Nduta'nın annesi Atim Ana'nın (Muthoni Gathecha) ağzından, babasının yeni evlendiği kadının, bir erkek çocuğuna hamile olduğu bilgisine ulaşır...
***
Her ne kadar...
Kena'nın canı, babasıyla ilgili olarak bu son işittiklerine sıkılmış olsa da; üzülmemesi için, annesine tek kelimesinden dahi söz etmez...
Ama...
Bu haberin doğruluğunu, bizzat babasına teyit ettirmekten de geri kalmaz...
***
Sokaklarda kaykayı ile gezinmeyi sürdüren Kena...
Babasının seçimlerdeki rakibi Peter Okemi'nin (Dennis Musyoka), saçları renkli boncuklarla süslenmiş olan ve arkadaşlarıyla beraber müziğin ritmine eşlik ederek dans eden kızı Ziki'ye bir kez daha rastlar...
Ki bir defasında da aynı kızları Kena, babasının seçim afişlerini yırtarlarken görüp kovalayacak; ancak kaçarken durup kendisine tebessüm eden Ziki'ye, her hangi bir fiziki müdahalede bulunmayacaktır...
***
Kilisesinde...
Sıklıkla "homofobik" içerikli vaazlar vermekte olan Rahip (Githae Njogu), sözlerine başlamadan önce cemaatine; Peter, Rose (Patricia Amira) ve Ziki'den oluşan Okemi ailesini tanıtmayı kendine borç bilir...
Elbette aynı rahip, hayırsever iş adamı John Mwaura'yı da atlamaz...
Böylelikle de...
İki rakip arasındaki dengeler açısından, tarafsızlığını korumuş...
Fakat...
Kena'nın tüm engelleme çabalarına rağmen annesi Mercy'de; eski kocası John'un, karnı burnundaki yeni karısı Josephine'i (Patricia Kihoro) görmüş olur...
***
Derken...
Kilise de de karşılaşmış olan Kena ile Ziki, Ziki'nin girişimiyle; Atim Ana'nın büfesinde, birlikte meşrubat içmeye giderler...
Ancak Atim Ana ve kızı Nduta'nın sözlü tacizleri sonrasında; meşrubatlarını da bitiremeden, oradan ayrılırlar...
***
Etraflarında kimseciklerin bulunmadığı, üzerine örtü serip yanyana oturdukları daha sakin bir yerde Kena ile Ziki; birbirlerini ve gelecekteki planlarını daha yakından tanımaya çalışırlar...
Örneğin Kena, hemşire olmak istediğinden söz ederken; Kena için çıtayı, "Neden doktor olmuyorsun?" diyerek yükselten Ziki ise, dünyayı gezmekten bahsetmektedir...
Nihayetinde de...
Her ikisi birden...
Evde oturup, yemek pişirip, çamaşır yıkayan ve çocuk büyüten sıradan birer kadın olmak yerine; farklı ve önemli şahsiyetler olmak hususunda, birbirlerine söz verirler...
***
Boş zamanlarında...
Blacksta ve mahallenin diğer erkekleriyle, arsada futbol oynayan Kena'nın; Ziki ile arkadaşlık yapmaya başlamış olması, annesinin bayağı bir hoşuna gitmiştir...
Çok geçmez...
Kena, Zigi'yi evinde de ziyaret eder...
***
Artık iki genç kız, neredeyse yapışık ikizleri andırırcasına; dikkat çekecek bir biçimde, birbirlerinden ayrılmamaya başlamışlar...
Ve...
Semtin dedikoducusu, Atim Ana'nın radarına yakalanmışlardır...
***
Zaten...
Kısa bir süre sonra da Ziki Kena'ya, sevgili olmayı teklif edecektir...
***
İçeriğini bilmemesine rağmen, bu ilişkiye ilk karşı çıkan; Kena'nın babası John olur...
Tabii ki sadece, yürütmekte olduğu seçim kampanyasına ilişkin sebeplerle...
Yoksa...
Birer lezbiyen olan kızı ile Zigi arasındaki cinsel yakınlaşmadan, henüz haberdar değildir...
Gerçi...
Ziki'nin babası Peter Okemi'nin cephesinde de durum çok farklı değildir...
Dakika 37...
Eşcinselliğin, 14 yıla kadar hapis kalmak ile cezalandırıldığı Kenya'da sansüre takılarak yasaklanan ama Kenya adına "Yabancı Dildeki En İyi Film" kategorisindeki Academy Ödülü için yarışabilmesini sağlamak amacıyla çok kısa bir süreliğine de olsa 23 Eylül 2018'de Kenya'da da vizyona sokulan filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; ilgiyle izlemeye devam edeceklerini umduğumuz, 46 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,