Size baba diyebilir miyim?
Yazar: Banu BozdemirAcele Baba Aranıyor /Damien veut changer le monde Fransa'da yaşanan mülteci sorununa mizahi bir bakış atarken ince mesajlarını da dünyaya yollamaktan geri kalmıyor. Filmin Türk seyircisi için önem arz eden bir yanı, filmin başrollerinden birinde Melisa Sözen'in rol alması. Damien ve kız kardeşi Melanie'nin çocukluklarıyla başlayan hikaye hızlı bir şekilde yılları sarıyor. Damien'in anne ve babasını hızlı devrimciler olarak resmeden film mizahın dozunu zaman zaman abartsa da meselesini doğru yakalamaya çalışıyor. Dünyada herkes bir mülteci çocuğunu evlat edinse, koruyucu ailesi ya da babası olsa dünyada kangren haline gelen mülteci meselesi hallolur demeye getiriyor ama kanunlar insan vicdanı kadar yumuşak değil! Film yine de Fransa kanunlarını ve Fransa'ya mal olan kırmızı, beyaz ve mavi renklerinin önderliğinde eşitlik ve kardeşlik kavramlarını sorguluyor.
Film, genelinde mülteci kavramını sorgularken, öznelinde Bahzad ve annesinin dramına eğiliyor. Tabii bu dramı yumuşatmak için mizahi dozu sürekli, belirli aralıklarla aktarmak zorunda hissediyor. Aslında film bencillikten arındırılmış bir bakış sunmaya çalışsa da Salma konusunda biraz eleştirel davranıyor. Damien'in kendi oğlu dışında diğer çocuklara kucak açmasına sıcak bakmayan Salma ülkeyi terk etmeye kalkıyor. Film geriye bakmak, geride kalan acıları yeniden sarmak yerine ileriye dönük bir çözüm arayışında olduğunu sürekli tekrar eden bir film. O yüzden Salma'nın kocasına ne olduğu, hangi yollardan geçip hangi acıları yaşadığına dair ufak bir bilgilendirmeden sonra bundan sonrası için ne yapabiliriz kısmına geçiyor.
Filmdeki mizah bizi çok etkilemediği gibi, yönetmen Xavier De Choudens'in planı da bu yönde gibi duruyor. Filmin ajiteden uzak durması yönünde, zaten fazlasıyla dünyanın gündeminde bir mesele bakış açısı var. O yüzden ajite yerine orta karar bir mizahı yeğliyor ve dünyanın her yerinde yaşanan mülteci sorununa Fransızlara özgü bir bakış açısı sunuyor. Melisa Sözen iyi bir Fransız aksanıyla rolünün üstesinden gelip hakkını veriyor. Fransa'ya oğlu Bahzad ile gelmiş bir Suriyeli kadını canlandırıyor. Tabii film sadece Suriyeli kadınları ve onların sorunlarını ele almıyor, dünyanın her yerinden batıya gelmiş, babasız kalmış çocuklara sahip çıkmaya calışıyor. Bunun için de öncü olarak devrimci bir bakış açısından güç alıyor. Devrimcilerin ve onların vicdanlarının bu konularda çözüm olacağına dair bir inancı olduğunu vurguluyor. Damien ve ablası arasındaki zıtlık, eski ve bitik bir devrimci olan babanın olaylara bakış açısı, dayanışma ve çözüm odaklı ilerleme filmin yollarını çizen rotalar oluyor. Sonunda kazanan aşk oluyor, belki bir parça kardeşlik ve eşitlik...
Haftanın çok öne çıkan filmi olmayacağı aşikar. Ama dediğim gibi sevgili Melisa Sözen filmin başrolünde karşımıza çıkıyor. Belki onun sayesinde mülteci meselesi gündemimize biraz da olsa farklı bir şekilde yansır. Kimbilir...
twitter.com/banubozdemir