"Geçmişten gelen bir intikam hikayesinin anlatıldığı" senaryosu, Josh Stolberg ve Peter Goldfinger tarafından yazılan "Spiral: From the Book of Saw", aynen "Saw II - III - IV"de olduğu gibi yine Darren Lynn Bousman'ın yönetmen koltuğunda oturduğu serinin tamamında, kurguya derinlik kazandıran müziklerini de Charlie Clouser'ın bestelediği dokuzuncu film olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 20 milyon dolarlık bir bütçe ile çekimlerine, 8 Temmuz 2019 tarihinde Toronto'da başlanılmış olan filmimize biraz daha yakından bakalım...
Film, Los Angeles'taki havai fişekli 4 Temmuz kutlamaları esnasında, sokaktaki bir kadının çantasını alenen çarpan bir kapkaççının (Chad Camilleri) peşinden indiği bir metro hattı tünelinde, tuzağa düşürülerek bayıltıldıktan sonra uyandığında, "sadece ağzındaki dilinden" veya tamamen sonlanacak "tüm yaşamından" birini seçmeye zorlanan Dedektif Marv 'Boz' Boswick'in (Dan Petronijevic), gelmekte olan metronun altında kalarak öldürüldüğü dehşet verici sahneler ile start alır...
Derken...
Ertesi gün, hiç kimseye haber vermeden kendi kafasına göre bir uyuşturucu baskını düzenleyerek, bulduğu uyuşturucu ve uyuşturucu paralarına el koyan, eşi Lisa'dan (Genelle Williams) boşanma aşamasındaki Dedektif Ezekiel "Zeke" Banks (Chris Rock) cezalandırılarak, karakol amiri Yüzbaşı Angie Garza (Marisol Nichols) tarafından ("The Handmaid's Tale" 2017 - 2021 isimli fenomen TV dizisinin Nick Blaine karakteri olarak parlayan Max Minghella'nın başarıyla canlandırdığı) yeni polis akademisi mezunu çaylak dedektiflerden William Schenk ile "ortak" olarak beraber çalışmak ve onu adım adım eğitmekle de görevlendirilir...
İkilinin ilk işleri de, metronun altında parçalanarak tanınmaz hale gelmiş olan Dedektif Boz'un kimliğini teşhis etmek olacaktır...
Bu çok zormuş gibi görünse de, bizzat Zeke'e bir flash bellek gönderen katilin kendisi, polisi yönlendirecek ve böylelikle de teşhis işlemi kolaylıkla tamamlanacaktır...
Sıra, büyük bir soğuk kanlılıkla bu cinayeti işleyen ve polisçe Jigsaw taklidi olduğu düşünülen katilin bulunmasına gelmiştir...
Vakanın başına getirilen Zeke'in ilk icraatı, ortağı William'ı da yanına alarak, Boz'ın dul kalan kederli karısı Kara'yı (Zoie Palmer) ziyarete giderek hem bilgi hem de incelemek üzere Boz'ın bilgisayar vs. gibi kişisel eşyalarını almaktır...
Elbette sokak kameralarındaki görüntü kayıtları da incelenir...
Ancak ne yazık ki, olayın geçtiği bölgedeki iki önemli kamera, bilinçli bir biçimde önceden kırılarak devre dışı bırakılmıştır...
Neyse ki, bir mağazanın kamerasından Dedektif Fitch (Richard Zeppieri), Boz'ın Benny Wrights (Chad Camilleri) adındaki bir hırsızın peşinden koşturarak metro hattına indiğini tespit eder ama bu bilgiyi, yanındaki Dedektif Kraus'u da (Edie Inksetter) sıkı sıkıya tembihlemek suretiyle Zeke'den gizli tutarak günün kahramanı olmak adına Benny'nin peşine, tek başına kendisi düşer...
Fakat aslında, farkında olmadan yeni Jigsaw'un tuzağına düşen ikinci polis olmak üzeredir...
Ve tabii bir tür, polis teşkilatı içindeki çürük elmaları temizleme harekatına dönüşen bu olaya ilişkin detaylar da, yine aynı "seri polis katilinin" tuttuğu bir kurye aracılığı ile doğrudan Zeke'e gönderilir...
Bu arada dakikalar 40'ı gösterirken, Kraus'un öldürüldüğü gece Zeke ile emekli polis amirlerinden babası Marcus (Samuel L. Jackson) arasındaki, yalnızca Toronto ve Los Angeles'ta hizmet veren butik İtalyan restoranı Terroni'den gelen paket yemek servisinin içinden çıkanları birlikte afiyetle yerken yapacakları, bütün bu yaşananları değerlendirme toplantısının, Marcus'un habersizce ortalıktan kaybolması neticesinde gerçekleştirilememiş olduğunu da hatırlatmış olalım...
Geride, kanın su gibi akmaya devam edeceği 53 dakikalık, tahmin edilmesinin asla mümkün olmadığı "ters köşe" sürprizlerle dolu olması nedeniyle muhtemel bir "devam filmine" de işaret eden, heyecanlı bir bölüm daha sizleri bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,