Hesabım
    Sahtekar
    Ortalama puan
    3,0
    11 Puanlama
    Sahtekar hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Aralık 2021 tarihinde eklendi
    britanya yapımı.. Yaşlı dolandırıcının supriz sonlu hikayesi.. Kadro süper.. Sürükleyicilik süper… kurgu süper.. Bence on numara film olmuş
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.097 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, İngiliz edebiyatçı Nicholas Searle’ün aynı isimi “ilk (debut) romanından” (2016) Jeffrey Hatcher tarafından uyarlanarak yazılan “The Good Liar”, yönetmen koltuğunda Bill Condon’un oturduğu bir drama…

    8 Kasım 2019 tarihinde İngiltere’de vizyona giren filmin, 6.6 /10 (27.005 oy) ve 4.2/5 (2.500 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.2/10 (164 yorum) ve 55/100 (31 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, oylamaya katılan sayılarının yeterli olmaması nedeniyle doğru fikir vermekten oldukça uzak…

    O nedenle bizde, Helen Mirren ile Ian McKellen’ın “üst seviye” oyunculuk performansı sergiledikleri bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, 10 milyon dolarlık bir bütçeyle Londra ile Berlin’de çekilen ve 33,85 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, Jeffrey Hatcher’in uyarlamasına esas olan romanın tanıtımında BookPage.com tarafından kullanılan, “Patricia Highsmith’in (sinema filmleri de yapılmış olan) Mr. Ripley serisi kitaplarını seviyorsanız… Bu da gerçekten mükemmel bir ilk (debut) biçimindeki sözcüklerin doğruluğunun bir kez daha kanıtlandığı “zekice kurgulanmış” bir senaryoya sahip olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Öyle ki, Betty McLeish (Helen Mirren) ile tanışır tanışmaz başrolün diğer karakterleri Roy Courtnay (Ian McKellen) adına, işin içinde ters gitmekte olan bir şeylerin bulunduğunu hemen fark etmenize karşın, filmin sonuna kadar “kimin elinin kimin cebinde” olduğunu anlayamadığınız gibi farklı gelgitler ile biraz garip bir hal de almaya da başlayan bu belirsiz durum, oldukça uzun bir süre böyle de devam ediyor…

    Yalnız işin daha da ilginci, bu karmaşa içinde bir ara filmin masumane bir biçimde, “Ocean’s” serisi filmlerdeki gibi biraz da gülümseten tarzdaki hikâyelere evrileceğini düşünürken, birdenbire işin içine yılların intikamının da dâhil olduğu trajik bir şokla karşı karşıya kalıyorsunuz…

    Elbette gizem dolu bu karmaşanın lezzetli bir sinema diliyle sunumunda, pek çok “ters köşe” ile dolu olan söz konusu senaryo kadar canlandırdıkları “Betty” ve “Roy” karakterlerini renk vermeden oynayan Helen Mirren ile Ian McKellen’ın katkıları da oldukça büyük…

    Olaya birde, “Inglourious Basterds” (2009) üzerinden Tarantino’ya selam, izleyiciye de yaşanılacak olaylara dair (ancak film bittikten sonra “şapka çıkartılabilecek”) gizli bir mesaj da gönderen Condon’un teknik tercihleri açısından da bakılacak olursa…

    Onun da yola bu filmde de “Kinsey” (2004), “Dreamgirls” (2006) ve “Beauty and the Beast” (2017) gibi filmlerde de birlikte çalıştığı görüntü yönetmeni Tobias A. Schliessler ve editör Virginia Katz ile birlikte devam ettiğini görürüz…

    Ki, bu da aslında bize göre, Mirren ve McKellen’ın yanı sıra Condon’un elini rahatlatan ikinci önemli faktör olmuş filmde…

    Filmin, 13 dakika 49 saniyelik bölümündeki sahnesinde, Türk izleyicilerinin dikkatini çekecek olan bir görüntü var…

    Ne mi?

    Tabii ki, “Betty” ve “Roy”un buluşmak için gittikleri fakat kapalı olduğu için içine giremedikleri mekânın üzerinde, “Ayvalık Restaurant” “Ocakbaşı & Meze” yazıyor olması…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden”, farklı bir bakış açısı ile yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; “İyi film izlemek bizim de hakkımız” diyen sinemasever dostlara, “Sağda solda yayılan gereksiz söylentilere çok fazla kafa yormadan Bill Condon gibi sinemada belirli bir seviyeyi yakalamış olan yönetmenlerin filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    29 Ocak 2020 tarihinde eklendi
    Sürpriz final yapacağım diye fazla zorluyor maalesef. Yoksa filmin ilk yarısı iki usta oyuncunun da katkısıyla umut vaat ediyor. Fakat sonlara doğru hikayede aşırı bir ivme artışı var ve bu filmin genel tonuna pek de uygun değil. Göz tırmalıyor. Sırların ve yalanların karman çorman olduğu bu bölümler biraz eğreti dursa da genel olarak izlenebilir bir yapım.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top