Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Sözcü
Yazar: Burak Göral
Pirselimoğlu defalarca farklı şekillerde de olsa anlatılmış olan bu hikayeyi hayli uzun ve ağır bir biçimsellikle anlatıyor. Seyircinin herhangi bir karaktere yakınlık hissetmesini de istemiyor. Belki bu yapı 90-100 dakikada halledilebilmiş olsa seyirci üzerinde daha etkili olabilirmiş film. Ama iki saat biraz yorucu bu üslüpta bir film için. Rol aldığı her filmde etkileyici performanslar gösteren Tansu Biçer, kasabaya çalışmaya gelmiş genç adam rolünde, içinde yer aldığı her filmde olduğu gibi yine çok iyi. Karakterinin belirsizliğini ve tedirgin halini ustalıkla yansıtıyor.
Eleştirinin tamamı için: Sözcü
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Film kuşkusuz türün kimi temel taşlarını da hatırlatıyor. Arka Pencere’de sevgili Müjde Işıl’ın dediği gibi, George Orwell’in 1984 veya Ray Bradury’nin Fahrenheit 451 romanlarını ve bunlardan yapılmış filmleri de...İkincisi özellikle bu filmdeki ‘kitap yakma’ sahnesiyle akla geliyor. Yine de film türünün zirvelerinden biri olmayacak sanırım. Bunun için fazla uzun, aşırı muğlak ve hayli dağıınık duruyor. Kolay kolay ne zihinlerimize, ne de yüreğimize yerleşebiliyor. Ve sinemanın oldukça kalabalık olan karamsar gelecek öngörüleri ve kötümser distopyaları arasında, seyredilip unutulma riski taşıyor. Yine de özellikle yönetmenin hayranları ve ayrıca şu ticari film furyası içinde değişik, özgün Türk filmi arayanlar için görülmeye değer.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Sözcü
Pirselimoğlu defalarca farklı şekillerde de olsa anlatılmış olan bu hikayeyi hayli uzun ve ağır bir biçimsellikle anlatıyor. Seyircinin herhangi bir karaktere yakınlık hissetmesini de istemiyor. Belki bu yapı 90-100 dakikada halledilebilmiş olsa seyirci üzerinde daha etkili olabilirmiş film. Ama iki saat biraz yorucu bu üslüpta bir film için. Rol aldığı her filmde etkileyici performanslar gösteren Tansu Biçer, kasabaya çalışmaya gelmiş genç adam rolünde, içinde yer aldığı her filmde olduğu gibi yine çok iyi. Karakterinin belirsizliğini ve tedirgin halini ustalıkla yansıtıyor.
T24
Film kuşkusuz türün kimi temel taşlarını da hatırlatıyor. Arka Pencere’de sevgili Müjde Işıl’ın dediği gibi, George Orwell’in 1984 veya Ray Bradury’nin Fahrenheit 451 romanlarını ve bunlardan yapılmış filmleri de...İkincisi özellikle bu filmdeki ‘kitap yakma’ sahnesiyle akla geliyor. Yine de film türünün zirvelerinden biri olmayacak sanırım. Bunun için fazla uzun, aşırı muğlak ve hayli dağıınık duruyor. Kolay kolay ne zihinlerimize, ne de yüreğimize yerleşebiliyor. Ve sinemanın oldukça kalabalık olan karamsar gelecek öngörüleri ve kötümser distopyaları arasında, seyredilip unutulma riski taşıyor. Yine de özellikle yönetmenin hayranları ve ayrıca şu ticari film furyası içinde değişik, özgün Türk filmi arayanlar için görülmeye değer.