En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Mert H
Takipçi
1.356 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
8 Aralık 2024 tarihinde eklendi
Speak No Evil, 2022 yapımı Danimarka-Hollanda ortak yapımı "Gæsterne"nin yeniden çevrimidir. Hikâye, İtalya'da tatil yaparken tanıştıkları İngiliz bir çiftin daveti üzerine kırsal bir çiftlik evine giden Amerikalı bir ailenin yaşadığı rahatsız edici ve giderek tehlikeli hale gelen olayları anlatır.
Watkins, filmde gerilimi yavaş yavaş inşa ederek izleyiciyi rahatsız edici bir atmosfere sokmayı başarır. McAvoy'un canlandırdığı Paddy karakteri, karizmatik ve aynı zamanda tehditkâr bir ev sahibi olarak öne çıkar. McNairy ve Davis'in performansları da, karakterlerinin artan huzursuzluklarını ve korkularını etkileyici bir şekilde yansıtır.
Filmin ilk üç çeyreği, misafirperverlik ve sosyal normlar üzerinden psikolojik bir gerilim yaratırken, son bölümü daha şiddetli ve tahmin edilebilir bir yöne evrilir.
Genel olarak, güçlü oyunculuk performansları ve gerilimi ustaca inşa eden yönetimiyle dikkat çeken bir film olsa da, orijinalinin derinliğini tam olarak yakalayamamaktadır. Yine de psikolojik gerilim türünü seven izleyiciler için izlemeye değer bir bir yapım.
Kısık ateşte fokurdayarak ağır ağır ilerleyen senaryosunu da, Christian Tafdrup ile Mads Tafdrup'un senaryolarından uyarlayarak kaleme alan James Watkins'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Speak No Evil"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...
Korkunun, "Slasher" alt kategorisindeki...
Gizemini uzunca bir süre koruyan...
Bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 15 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek...
Brüt 75.8 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da erişmiş olan Blumhouse Productions yapımı bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
Evlilikleri hiç de yolunda gitmeyen...
Ve evin erkeğinin işleri sebebiyle...
Londra'ya taşınmaya karar veren Amerikalı çift Louise (Mackenzie Davis) ve Ben Dalton (Scoot McNairy) ile 11 yaşında olmasına rağmen...
Hoppy isimli peluş tavşanını yanından ayırmayan kızları Agnes'in (Alix West Lefler) tatil yaptıkları İtalya'daki tesiste...
İngiliz çift Patrick "Paddy" (James McAvoy) ve Ciara Field (Aisling Franciosi) ile oğulları Ant'de (Dan Hough) tatilin keyfini çıkartmakta...
***
Ve...
Söz konusu tesisin yakınındaki kasabada ayrı ayrı turlarlarken de...
Agnes'ın kaybettiği Hoppy'i bulup kendisine teslim etmiş olmaları vesilesiyle...
Bu iki aile tanışarak dostluk kurar ve iyi de kaynaşırlar...
***
Derken...
Tatil bittiğinde...
Dalton'ların Londra'daki adreslerine...
Paddy'nin gönderdiği...
"Merhaba, Ben ve Louise...
İtalya'da birlikte geçirdiğimiz muhteşem haftayı çok özlüyoruz...
Çiftliğe bizi ziyarete gelin... Ne dersiniz?
Devon havası, taze yiyecek ve uzun yürüyüşlerle dolu uzun bir hafta sonu...
Ant, Agnes'a sevgilerini gönderiyor... Onu gerçekten özlüyor..."
Şeklindeki...
Toplu çektirdikleri bir fotoğrafın arkasına yazılmış...
Bir davetiye gelir...
***
Ve elbette...
Bozulan evlilik bağlarını onarabileceği gerekçesiyle...
Bu değişiklik teklifini kaçırmak istemeyen Dalton'lar da...
Araçlarına atladıkları gibi yola koyuluverirler...
***
Akşama doğru vardıklarında da...
Konuşma engelli Ant'in garip davranışları dışındaki...
Hemen her şey...
Umduklarından da iyi geçer...
***
Ertesi sabah da...
Araya bir piknik ile gölde yüzme faslının da sıkıştırılacağı...
Davetiyede belirtilen yürüyüşe çıkılır...
***
Ancak...
Artık her nedense...
Ant haricindekilerin tüm yakınlık gösterme çabalarına karşın Louise...
Field'lardan pek hoşlanmamış...
Ve kocasına da...
Hemen oradan ayrılmak istediğini söylemekteyken...
***
Odalarına gelen Ciara kendilerini...
Akşam yemeği için Mike'ın (Kris Hitchen) yerine götüreceklerini belirtir...
***
Fakat...
Ant ile Agnes evde kalacak...
Ve kendilerine de Suriye'deki savaştan kaçan Muhjid (Motaz Malhees) bakıcılık yapacakken...
Yemeğin nihayetinde de hesabı...
Paddy değil de Ben ödeyecektir...
***
Bu arada...
Evde kalıp saklambaç oynayan çocuklardan Ant...
Vücudundaki yara izlerini...
Kendisiyle aynı odada kalan Agnes'e gösterir...
***
Aynı gün...
Gecenin bir yarısı...
Uykusundan uyanan Louise...
Agnes'i kontrol etmek amacıyla odalarına gittiğinde...
***
Ne kendisini...
Paddy ile Ciara'nın yataklarında uyurken bulacağı Agnes...
Ne de Ant'in...
Kendi yataklarında olmadıklarını görür...
***
Ardından da...
Agnes'i kucaklar kucaklamaz...
Ben'i de uyandırarak eşyalarını toplayan Dalton'lar...
Dönüş yoluna çıkmak üzere...
Apar topar bir vaziyet de Field'ların evini terk ederler...
***
Ama...
Gel ve gör ki...
Agnes'ın saplantılı bir biçimde bağımlı olduğu oyuncağı Hoppy'i almayı unutmuşlar...
Ve...
Böyle olunca da Agnes...
Aynen Ant'e yapıldığı tarzda Hoppy'e de zarar verileceğini iddia ederek...
Zırlamaya...
Hatta içinde oldukları aracı kullanan babasının koltuğunu...
Arkasından tekmelemeye başlamış ve onu...
Yolunu değiştirerek...
Yeniden...
Aslında birer seri katil olan Paddy ve Ciara'nın evine gitmek mecburiyetinde bırakmıştır...
Dakika 45...
***
Dalton ailesinin tüm fertleri açısından bir karabasana dönüşecek olan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımız; başta Ant ve Ciara'nınkiler olmak üzere, çokça sır da aydınlığa kavuşurken...
James McAvoy'un, her zaman olduğu gibi şahane bir performans sergilemeye devam edeceği...
65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Öncelikle korku filmi değil ama çok güzel sürükleyici bir gerilim filmi filmin ilk yarısı bel altı sahneler var ailenizle gitmenizi tavsiye etmem ikinci yarısı film bitmesin istedim ne olacağına dair merak içinde bırakıyor konu bütünlüğü var oyunculuklar süper
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.