Hesabım
    Paris, Texas
    Ortalama puan
    4,1
    104 Puanlama
    Paris, Texas hakkında görüşlerin ?

    22 Kullanıcı yorumları

    5
    7 Eleştiri
    4
    7 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    4 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    kuzularynsessizli-i
    kuzularynsessizli-i

    Takipçi 804 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    4 Temmuz 2009 tarihinde eklendi
    Kült filmlerle ilgili bir araştırma yaparken bu filmi gördüm ilginç bilgiler vardı filmle ilgili, baya ilgimi çekti, filmi buldum ama henüz izleme fırsatı bulamadım...
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    13 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
    Klasik bir Amerikan kulturu hikayesi..Kiz cok genc,16-17 yaslarinda,erkek olgun yasta,ani bir etkilesim,meydana gelen bir cocuk,kirilmis,dokulmus,parcalanmis hayatlar..Bazen genclikte yapilan hatalarin bedelini aileden pekcok insan cekiyor..PARIS,Texsas.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Ağustos 2009 tarihinde eklendi
    film güzel,yavan veya içi boş bir film değil tabii ki,wim wenders çekmiş sonuçta,benim de yönetmenle tanışmamı sağladı paris texas bu arada.ancak biraz fazla abartıldı bana göre.önemli şeyler söylüyor ve insanla ilgili çarpıcı noktalara değiniyor fakat yaklaşık iki buçuk saat sonunda pek de tatmin olmadım.filmle ilgili aklımda kalacak birinci şey harry dean stantondır,çok hisli oynamış cidden,karakterin içine girmeyi başarmış.diğer oyunculuklar da iyi,bariz bir olumsuzluk söyleyemiyorum ama rahatlıkla öneremiyorum da.çok çok sıkılmazsınız yalnız bunu söyleyebilirim,yönetmenin sinemasını merak edenler için en ünlü filmlerinden biriyle başlamak fena olmaz.bu arada filmin finali izleyiciye bırakılmış.kendi adıma bu tarz finalleri de pek sevmem aslında.
    MojoRising
    MojoRising

    Takipçi 380 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    12 Ağustos 2011 tarihinde eklendi
    Filmin en büyük artısı karakterlerin çok doğal, gerçek hayattanmış gibi gelmesi izleyene. Bu da çokta mükemmel olmayan senaryonun zaaflarını kapatmayı başarıyor. Galiba yaşamdan elini eteğini çekmiş karakterleri perdede her zaman göremediğimizden bu izleyene gayet etkileyici geliyor. Başyapıt olmasa da kendisini ilgiyle izlettiren ''sağlam bir duygu filmi''. Wenders'ın da en iyi filmlerinden. İyi seyirler.
    VcdSamimiyeti
    VcdSamimiyeti

    Takipçi 283 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    14 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    Bence yol filmi kategorisine sokamayacağımız,son derece abartılmış bir yapım...Aslında senaryosu bir hayli eski türk filmlerine benziyor,karşılaşma sahnesini saymıyorum tabi.Hapishane psikolojisini andıran müzikleride başka bir abartılan yanı,yani zaten başka müzikte yoktu farkettiğim kadarıyla.Gayet sıradan baba-anne-oğul hikayesi.6/10
    beck31
    beck31

    Takipçi 1.383 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    11 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    Harikulade bir film Paris, Texas.Kült karakterler, kayda değer görüntüler, sıkmayan geçişler ve diyaloglarla muhteşem ve unutulmaz bir seyirlik.Wim Wenderstan unutulmayacak bir başyapıt.
    ozzy-badd
    ozzy-badd

    Takipçi 831 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Nisan 2010 tarihinde eklendi
    müthiş müzikleri,muhteşem kişilik analizli senaryosu ve ilk 30 dakkası dışında bence pekte abartılacak bir film değil...son 30 dakkası durağan ama çok iyidi...yavaş yavaş ne olduğunu tümüyle kavratıyor insana... aslında başlarda daha hareketli birşey bekliordum ama beklediğim gibi çıkmadı... oyuncuların hepsi üzerlerine düşen görevleri fazlasıyla yapmışlar ayrıca... yönetimde gayet iyi...ama eksik birşeyler var gibi geldi bana...yinede 10/8 i ve arşivde yeri hak edior...
    kadir503
    kadir503

    Takipçi 329 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    26 Temmuz 2008 tarihinde eklendi
    - Zihinlerdeki Paris -Gelmiş geçmiş en iyi yönetmenler arasında gösterilen Alman sinemacı Win Wenders'in en önemli filmlerinden ?Paris, Texas?. Yönetmeni dünya çapındaki bu başarısına ve ününe sebep olan filmlerden kuşkusuz. Bunun dışında sinema tarihinde ise gelmiş geçmiş en iyi yol filmleri ile iletişimsizliği, yabancılaşmayı en etkili anlatan filmler arasında? Uçsuz, bucaksız, sıcak Teksas'taki bir çölün ortasında bir Wenders karakteriyle karşılaşıyoruz. Adı Travis. Hemen aklımıza bu uçsuz bucaksızlığın içerisinde ne arıyor sorusu geliyor. Belki yolunu kaybetmiştir diyoruz ama; Travis o kadar amaçsızca dolanıyor ki uçsuz, bucaksız bu çölün ortasında? Daha sonra Travis'in konuşmadığının farkına varıyoruz ve ortalardan kimsenin haberi olmadan 4 yıldan beri kaybolduğunu da öğreniyoruz. Bu sorunlu ve gizemli karakter onu almaya gelen abisiyle trajik bir yolculuğa çıkarlar, abisinin oturdukları eve doğru. Bu yolculukta Travis'in bu kaybolmuşluğunu öğreniriz. Daha doğrusu arayışını. Travis, var olduğunu bildiği topraklarda gezinmektedir, varolduğunu düşündüğü topraklarda. Travis'in abisinin evine geldiklerinde bu takıntılı yolculuk bitmiş ve filmin ikinci bölümü başlamış olur. Geçmişiyle ilgili pek bir şey hatırlamayan daha doğrusu hatırlamak istemeyen Travis'in, neden ortadan kaybolduğu karısıyla arasında neler geçtiği tam bir sır perdesi görünümündedir film boyunca. Travis'in oğlu Hunter, abisini ve abisinin karısını ebeveynleri sanmaktadır. Kendi benliğini aramakta olan Travis, bir de oğluna onun babası olduğunu kanıtlamak durumundadır. Bu babalık kanıtlaması başlarda oldukça zor ve komik olsa da özellikle 8mm kamerayla çekilmiş olan 3 yaşındaki Hunter ile mutlu aile görüntüleri oldukça duygusal bir şekilde eski günlerin özlemini getirip ve oğluyla arasındaki baba-oğul ilişkisinin güçlenmesine sebep olur. Oğluyla arasını düzeltse de arayışından vazgeçmeyen Travis oğlunu da yanına alıp eski karısı Jane'i aramaya çıkar. Sinemacı kimliğinin yanında bir fotoğrafçı da olan Wim Wenders tüm film boyunca bizlere fotoğraf tadına kareler sunar. Özellikle filmin yolculuk bölümlerinde ve Travis'in oğlunu okuldan aldığı bölümde unutulmaz kareler zihinlerimize kazınır. Tabii bunların yanında filmin son derece uyumlu müziklerinin katkısı da hem görsel hem de işitsel bir sinema şölenine dönüşür. Filmin en unutulmaz anlarından biri de Travis'in Jane ile buluştuğu sex-shop'tur. Sinemada iletişimsizliğin, bütünlüğün tanımı diyebileceğimiz planlar çeker Wenders. Tüm ustalığını bu 20 dakikalık sekansta ortaya çıkarır. Filmin birçok yerinde bütünlüğünü arayan Travis(ayakkabıların hepsini dizmesi, ailesini tekrar bir araya toplama isteği gibi); uzun süredir görmediği karısının gözlerine dahi bak(a)amayarak konuşur, ona dokunmak istemez. Bu uzun sekansta müthiş bir duygu seli yaşarken, Wenders aynı beden içerisine hem Travis'i hem de karısı Jane'i ayna yansıması şeklinde yerleştirir. İkisi yine bir olabilecek midir? Bu uzun sekansta izleyen farklı duygulara kapılır, boğazında bir şeyler düğümlenir. Tabii buna Jane ile Hunter'ın buluşması da eklenince bizlere susup sadece izlemek kalır.Filmin bu kadar etkileyici ve reel olmasında oyunculukların katkısı büyüktür. Travis karakterini canlandıran Harry Dean Stanton'ın tutarlı, çok başarılı oyunculuğunun yanında kısa da olsa Nastassja Kinski'nin duygusal kompozisyonu filmi oyunculuk bakımından da tavana çıkarır. Wim Wenders film boyunca yavaş bir tempoda, dingin bir havada yer yer komik, ve duygusal olan minimalist gezintiye çıkarır bizleri. Sadece bireysel olan bir gezinti değil, zihinsel de bir gezinti bu. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye alan film yönetmenin başyapıtı ve yol filmleri arasında baş tacı bir yapım. Bu ebeveyn-çocuk ilişkisini iliklerimize kadar işleyen varoluşçu minimalist eser; her sinemaseverin görmesi gerekenlerden?Travis: Beni bırakacak mısın?Walt: Hayır seni bırakmayacağım.Travis: Bırakırsan da sorun değil.?Benim. Sana yüz yüze doğru şeyleri asla, söyleyemeyeceğimden korktum. O yüzden bu şekilde yapmaya çalışıyorum. Seni bu geldiğimde, Walt'un orda, ilk gördüğümde bir sürü şey yapmayı umuyordum. Sana baban olduğunu, göstermeyi umuyordum. Bunu sen bana gösterdin. Ama en çok hayal ettiğim şey gerçek olamaz. Bunu artık biliyorum.? (Travis)- Paris, Texas / Wim Wenders (1984) -
    1983gs
    1983gs

    Takipçi 365 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Aralık 2008 tarihinde eklendi
    gerçekten etkileyici bir film bu filmi izleyince şuan yapılan filmlerin ne kadar yavan ve içinin boş kaldığını anlıyorum...
    zodiac-kadir
    zodiac-kadir

    Takipçi 36 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    7 Haziran 2010 tarihinde eklendi
    abartı olcak ama final sahnesini izlemek için herşey den vazgeçebilirim..sinema tarihinin en iyilerinden
    deckard76
    deckard76

    Takipçi 317 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    21 Mart 2008 tarihinde eklendi
    Sinema tarihinde çekilmiş en etkileyici,en umut verici filmlerden biri.Yıllarca çöllerde gezinmiş bir adam,adamın bulunuşu,kardeşi ve eşi tarafından öz oğlu gibi büyütülen oğlu ile ilişkisi,oğluyla birlikte yıılar önce terkedilen anneyi aramaları ve uygunsuz bir yerde adam ile kadının karşılaşması.Oyunculuğu,müzikleri ve görüntüleriyle çekilmiş en güzel yol filmi bu.Altın Palmiye ödüllü harika filmi ve Wenders’ın diğer başyapıtı Berlin Üzerinde Gökyüzü filmini izledikten sonra Wim Wenders’ın sinema tarihinin en iyi yönetmenlerinden biri olduğu gerçeğine ulaştım.Sinemaseverler ne yapıp edip bu iki klasiği izlemeli.
    Enesyildirim675
    Enesyildirim675

    Takipçi 2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    9 Kasım 2024 tarihinde eklendi
    Film, genel olarak yalnızlık ve kaybolmuşluk teması üzerine yazılmış ve bu güçlü unsurlarla desteklenmiştir. Örneğin, filmde uzun ve uçsuz bucaksız Texas çölü görüntüleri, Travis’in yapayalnız olduğunu ve kaybolmuşluk hissine kapıldığını en iyi vurgulayan unsurdur. Travis’in filmin başında çocuk gibi davranması ve yeniden şehir hayatına alışmaya çalışması, Texas’ın çöllerinin onu yabancılaştırdığını anlatır ve kaybolmuşluk hissini çok iyi verir.

    Abisi Walt’un onu bulduktan sonra onu yeniden modern hayata alıştırmaya çalışması, bir yerden sonra Walt’u bıktırır; bu da Travis’in davranışlarının değiştiğinin bir işaretidir. Travis geri döndüğünde, oğlu Hunter ile ilişkisi iyi gider. Oğluna yıllarca bakan yengesi Anne ise bu durumdan pek hoşnut olmaz; çünkü Hunter, gün geçtikçe babasına bağlanır. Travis'in oğluyla ilişkisi gün geçtikçe iyileşir. Bu da insanlarla iletişim becerisi azalmış Travis’in ailesinden biriyle ilişki kurduğunda zorlanmadığını, aksine bu ilişkinin onu daha sosyal bir insan yaptığını gösterir.

    Travis’in ailesiyle olan eski videosunu izlediğimiz sahnede ortamı görmeyiz, yalnızca videoyu izleriz. Video, mutlu ve huzurlu bir andır ve bu, izleyiciyi de mutlu eder. Video bitince bir anda kameranın karanlık odada hüzünlü oturan Travis’e odaklanması, izleyicide ani bir duygu değişimi yaratarak derin bir etki bırakır.

    Travis ve Jane’in birlikte konuştuğu sahnede aralarında sadece bir cam vardır. Bu küçük engeller nedeniyle ilişkilerinin kötü gittiği anlatılmaya çalışılmıştır burada. Sonlara doğru, Travis’in oğlu Hunter ile birlikte karısı Jane’i bulmaya gitmesi sırasında Travis ve Hunter çok iyi anlaşır. Ancak Travis, karısı Jane’i bulduktan sonra Hunter’ı bir otele bırakır, oteli Jane’e söyler ve Hunter’ı Jane’e bırakıp gider. Bunu yapmasının temel nedeni, ailesiyle ilişkisi kötü gittiği için tekrar bir araya gelirlerse hayatlarını olumsuz etkileyeceğini düşünmesidir. Bu durumu yaşatmamak için fedakarlıkta bulunur.

    Son sahnede Travis’in şehirde tek başına arabada gitmesi, aslında onun her yerde yalnız bir insan olduğunu anlatır. Travis karakteri yalnızlığından kurtulamaz ve film biter.
    Cezanne-2
    Cezanne-2

    Takipçi 10 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    16 Şubat 2011 tarihinde eklendi
    Yol filmlerinin usta yönetmeni Wim Wendersin bir başyapıtı...
    müzikleri,sahneleri,replikleriyle boğaza bir yumruk sıkıştıran modern bir yabancılaşma hikayesi...
    kesinlikle mükemmel.
    ece-2
    ece-2

    Takipçi 11 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    11 Ağustos 2010 tarihinde eklendi
    Wim Wendersin Berlin Üzerindeki Gökyüzüden sonra gelen en başarılı filmlerinden.Ebeveynlerle iletişimsizlik,babalık ve annelik kavramlarını sorgulatırken dozunda bir dramla film dengeleniyor.Travisin ruh hali öyle güzel bir anlatımla veriliyorki,karakterle özdeşleşmek zor olmuyor.Ve içiçe geçmiş ancak çok iyi harmanlanmış bu senaryoya,muhteşem bir aşk hikayesi son noktayı koyuyor.Karşılıklı pencerelerden Travisin eski karısıyla sade ve son derece etkileyici konuşması kesinlikle aşkı en güzel anlatan filmlerden biri yapıyor Paris Texası.
    salihcanzer
    salihcanzer

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Mart 2008 tarihinde eklendi
    pek çoklarınca wenders'ın en iyi filmi. ancak kanımca berlin üzerinde gökyüzü daha iyiydi bundan. özellikle sondaki monologlar sağlamdır, yapılmış en iyi yol filmlerinden biri olarak gösterilir bu arkadaş.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top