Hesabım
    Ruhlar Evi
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Ruhlar Evi

    Korkunun kaliteli atmosferi

    Yazar: Burçin Aygün

    Bundan tam tamına 57 yıl önce seyirci ile buluşan The Innocents ya da mevcut nesillerin daha kolay hatırlayacağı Diğerleri (The Others), korku –gerilim ve hatta içerdiği temaların da katkısıyla dram türüne ait yapımlar arasında hemen öne çıkmayı başarmış, sinema tarihindeki yerlerini almışlardı. Aynı güce sahip, izleyicisini her bir anında perdeye kitleyen benzer hikayelere pek fazla rastlayamadıysak da, arada bir yüzlerimizi güldürmeyen korku dolu yolculuklara tanık olmadık diyemeyiz. Bunlardan bir tanesi bu hafta vizyona giren Ruhlar Evi adlı korku – gizem filmi.

    İngiliz yönetmen Carl Medland’in elinden çıkan Ruhlar Evi, her yıl onlarcasıyla vakit harcadığımız sıradan korkuların aksine, az çok anlatacak bir derdi olan ve bunu pek çok açıdan kaliteli şekilde gerçekleştirmiş bir proje. Bilindik hayaletli malikâne gerilimini, yanına karakter dramasını da ekleyerek, üstelik lezzetli bir sinematografi sosuyla servis eden, ortalamanın üstünde bir yapım.

    Laura (Jasmyn Banks), erkek arkadaşı Jake (Judson Vaughan) ile birlikte kaldığı aile yadigârı evinde hayatına devam eden bir kadın. Geceleri hem uyku apnesi, hem de uyku felci ile uğraşmakta, üstelik de bir ruh tarafından takip edildiğini düşünmektedir. Bir süre sonra bu ziyaretçinin, hayatta olmayan annesi (Julie T. Wallace) olduğuna inanmaya başlar. Çok az kişide görülen bir sendrom yüzünden halüsinasyonlar, anksiyete krizleri ve şizoid düşüncelerle boğuşan annesi, durumu kaldıramayan babasının kaçışından sonra hayatını kaybetmiş, bu devasa yapı da Laura’ya kalmıştır. Genç kadın geçmişin hayaletleriyle uğraşmaktan bıkınca aklını kaçırmaya başladığını ya da gerçekten kötücül bir şeyin kendisini takip ettiğine karar verir, arkadaşı Petra (Petra Bryant)’ın tanıdığı bir medyumun (Caroline Burns Cooke) işi çözmesini ister. Peşindeki şey annesi midir, yoksa bambaşka bir şey mi?

    Ruhlar Evi’nin en güçlü olduğu noktaların başında oyunculuklar geliyor. Laura rolündeki Banks gereken performansı (özellikle de dramatik anlarda) sunmakla birlikte, filmin parlayan ismi deliliğin sınırlarında dolaşmış olan Anne karakteriyle İngiliz oyuncu Wallace oluyor. Keza aynı şey enteresan bir karakter olan Medyum’a can vermiş Cooke için de geçerli.

    Gelelim filmin en dikkat çeken yanına, görüntü yönetmenliğindeki kaliteli işçiliğe. Yapının o huzursuz edici havası, karanlıkta her an bir şeylerin patlak verebileceğini hissettiren tekinsizlik ve hatta meşhur Agatha Christie’nin cinayet romanlarındaki “ölüm evi” atmosferi. İzleyiciyi direkt olarak avucuna alan şey bunların toplamı diyebiliriz bile. Amarjeet Singh bu konudaki başarısıyla koca bir alkışı hak ediyor. Aynı durum filmin hem yapımcısı, hem kurgudan sorumlu ismi, hem de ürkütücü müzikleriyle Mümtaz Yıldırımlar için de geçerli.

    Gelelim filmin zayıf diyebileceğimiz ancak sinemanın belki de en kıymetli öğesine, senaryoya. Yönetmen Carl Medland’in ellerinden çıkan senaryo maalesef ki diğer artıların yanında oldukça zayıf kalıyor. Merak uyandıran karakterler, sürprizli bir hikaye ile sevindiren metin, iş diyaloglara geldiğinde ise çuvallıyor. Tam kendinizi bu gizemli olayların içine girmiş bulurken, karakterlerin ağzından dökülen zorlama ve bazen de gerçeklikle alakası olmayan replikler sizi bir anda perdenin dışına itiveriyor. Replikler diyorum çünkü karakterler ara ara cümleler kurmak yerine “yazılanları okuyor”. Ayrıca işin travmatik yanını anlatmak isterken, karakter derinliği yaratmanın ötesine geçen ve korkuyu dramaya dönüştüren birkaç sahne de sürükleyiciliği baltalayabiliyor. Neyse ki bu anlatım tekniği, arka planda gerçekleşen “hatıralar” sayesinde biraz dizginlenmiş; pencerenin dışındaki anne ve babanın mutlu anları gibi.

    Ruhlar Evi, eli yüzü düzgün, ciddi anlamda korkutan bolca sahneye sahip, hikayesi fena olmayan, oyunculukları tatmin eden ancak ilerleyişi düşünülünce bocalayabilen bir film. Korku türünü seviyor, sadece kan ve vahşet değil, atmosferin içinde huzursuz hissedeceğim, ürkütücü bir yapım izleyeyim diyorsanız tam da sizin kaleminiz. 

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top