Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Yaratıcı ekipte The Help- Duyguların Rengi, Get On Up, Trendeki Kız gibi filmleriyle tanınan yönetmen Tate Taylor ve bunlar dahil son dönemin birçok ilginç filminin yapımcısı, son derece çalışkan Jason Blum, bu filmde de işbirliği yapmışlar. Ve yine iyi bir sonuca ulaşmışlar. Oyunculara gelince... Oscarlı Octavia Spencer yine döktürüyor: uzun zamandır ilk kez bir baş rolde olarak... Ayrıca annede bir dönemin başarılı oyuncularından Juliette Lewis de parlak bir dönüş yapıyor. Deneyimli Luke Evans’ın yan ısıra, gençler de iyi seçilmişler. Özellikle Maggie’de Diana Silvers başta olmak üzere... Küçücük bir rolde (kadın veteriner) çok az gözüken Allison Janney’i ise (Mom dizisinin mom’u) dikkat etmezseniz kaçırabilirsiniz!..
Eleştirinin tamamı için: T24
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Scotty Landes’ın kaleme aldığı senaryo o kadar inandırıcılıktan ve kendi içinde tutarlılıktan uzak ki, ne olay örgüleri, ne geri dönüşler; hiçbiri ikna etmiyor. Eski hesabı kapatmak için ortalığı nihayetinde kan gölüne çeviren Sue Ann’de Octavia Spencer, karikatürize bir tipleme ortaya koymaktan öteye gidemezken aynı şekilde lisede tutulduğu Ben’de Luke Evans da benzer bir karton kişilik sergiliyor. Performanslar bakımından liseli gençler gayet başarılı; grubun yeni üyesi Maggie’de izlediğimiz Diana Silvers, ‘yeni Madchen Amick’ olabilir. Eski göz ağrılarımızdan Juliette Lewis’a kadroda rastlamak ise filmin benim açımdan en akılda kalıcı hamlesiydi.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Yönetmen Tate Taylor olmasa, Octavia Spencer, Juliette Lewis gibi oyuncular kadroda bulunmasa filmle ilgili beklentimizi yüksek tutmayabilirdik. Ama tarzı olan bir yönetmenden, iyi oyunculardan böylesi vasat bir film çıkmasını anlamak pek mümkün değil. Naçizane bunun için afişinde Tate Taylor'a değil de filmin yapımcısına atıfta bulunulduğunu düşünüyorum. Çünkü yönetmen üzerinden bir beklenti yaratmanın seyircinin nazarında nasıl sonuçlanacağını yapımcılar da iyi biliyor. Bunun için yapımcının diğer önemli iki filmi Kapan, Ölüm Günün Kutlu Olsun filmlerine referans var. Peki bu referans filmleriyle kıyaslarsan sonuç ne olur? O iki filmin bile yanına yaklaşamıyor...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Yaratıcı ekipte The Help- Duyguların Rengi, Get On Up, Trendeki Kız gibi filmleriyle tanınan yönetmen Tate Taylor ve bunlar dahil son dönemin birçok ilginç filminin yapımcısı, son derece çalışkan Jason Blum, bu filmde de işbirliği yapmışlar. Ve yine iyi bir sonuca ulaşmışlar. Oyunculara gelince... Oscarlı Octavia Spencer yine döktürüyor: uzun zamandır ilk kez bir baş rolde olarak... Ayrıca annede bir dönemin başarılı oyuncularından Juliette Lewis de parlak bir dönüş yapıyor. Deneyimli Luke Evans’ın yan ısıra, gençler de iyi seçilmişler. Özellikle Maggie’de Diana Silvers başta olmak üzere... Küçücük bir rolde (kadın veteriner) çok az gözüken Allison Janney’i ise (Mom dizisinin mom’u) dikkat etmezseniz kaçırabilirsiniz!..
Hurriyet
Scotty Landes’ın kaleme aldığı senaryo o kadar inandırıcılıktan ve kendi içinde tutarlılıktan uzak ki, ne olay örgüleri, ne geri dönüşler; hiçbiri ikna etmiyor. Eski hesabı kapatmak için ortalığı nihayetinde kan gölüne çeviren Sue Ann’de Octavia Spencer, karikatürize bir tipleme ortaya koymaktan öteye gidemezken aynı şekilde lisede tutulduğu Ben’de Luke Evans da benzer bir karton kişilik sergiliyor. Performanslar bakımından liseli gençler gayet başarılı; grubun yeni üyesi Maggie’de izlediğimiz Diana Silvers, ‘yeni Madchen Amick’ olabilir. Eski göz ağrılarımızdan Juliette Lewis’a kadroda rastlamak ise filmin benim açımdan en akılda kalıcı hamlesiydi.
Sabah
Yönetmen Tate Taylor olmasa, Octavia Spencer, Juliette Lewis gibi oyuncular kadroda bulunmasa filmle ilgili beklentimizi yüksek tutmayabilirdik. Ama tarzı olan bir yönetmenden, iyi oyunculardan böylesi vasat bir film çıkmasını anlamak pek mümkün değil. Naçizane bunun için afişinde Tate Taylor'a değil de filmin yapımcısına atıfta bulunulduğunu düşünüyorum. Çünkü yönetmen üzerinden bir beklenti yaratmanın seyircinin nazarında nasıl sonuçlanacağını yapımcılar da iyi biliyor. Bunun için yapımcının diğer önemli iki filmi Kapan, Ölüm Günün Kutlu Olsun filmlerine referans var. Peki bu referans filmleriyle kıyaslarsan sonuç ne olur? O iki filmin bile yanına yaklaşamıyor...