Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Yönetmen araba yarışı filmleri için klişe denebilecek unsurları ustalıkla kullanma becerisini gösterirken, heyecanı yüksek, sinematografisi sağlam bir film koyuyor önümüze. Matt Damon Christian Bale uyumunun gayet iyi yansıdığı filmde, Bale'in oyunculuk açısından bir adım öne çıktığı filmi izleyenlerin genel kanısı. Ama bunda Bale'in canlandırdığı karakterin daha derinlikli olmasının payı var. Naçizane ikisi de gayet iyi ve performanslarıyla filmin hikayesinin önüne geçmeyecek kadar mütevazılar. Ez cümle heyecansa heyecan, sinemaysa sinema, eleştirel bakışsa eleştirel bakış, öyküyse öykü... Asfaltın Kralları 'eski usul', seyirlik keyfi yüksek filmleri özleyenler için bir vaha... Yılın öne çıkan yabancı filmlerinden...
Eleştirinin tamamı için: Sabah
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
"Asfaltın Kralları"nda kuşkusuz klişeler de var... Miles'ın eşiyle, oğluyla olan iilişkileri mesela... Ama "Miles - Shelby ve Ford şirketi" arasındaki çatışmaların iyi kurulduğu kesin... Otomobil yarışı filmlerini sevip sevmemeniz çok önemli değil. Sonuçta, sizi alıp götüren gerçek bir hayat hikayesi seyretmek isterseniz kaçırmayın
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Asfaltın Kralları’, arka planını bahsettiğim çekişmelerle süslerken önde de Ken Miles’ın destansı mücadele azmini, zaferini, yarışa dair tutkusunu, sevdasını, otomobil tasarımına ilişkin derin bilgisini de perdeye taşıyor. En son ‘Vice’da Dick Cheney’ye hayat verirken kilo almış halini izlediğimiz Christian Bale, bu Miles’ın zayıf bedenini inandırıcı kılmak adına inceldikçe incelmiş, adeta ‘Makinist’teki Trevor Reznik çizgilerine dönmüş. Galli aktörün başarılı performansının yanı sıra Shelby’de Matt Damon ve özellikle de Henry Ford II’de Tracy Letts akılda kalıcı portreler çiziyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Ve bizler film boyunca, kahraman yarışçılar kadar patronları da tanıyoruz. Böylece Ken Miles yarışın ne menem bir şey olduğunu anlatmak için Henry Ford'u zorla arabaya alıp piste fırladığında adam hüngür hüngür ağlamaya başlayınca... Bizim de ağlayasımız geliyor. Aynı biçimde, Enzo Ferrari sonunda kaybedince, ona bile üzülüyoruz!.. Ve tüm bu yan karakterler de dikkatle seçilmiş, gayet iyi de oynamışlar. Ama her şeye karşın ön planda iki temel kişi var. Aksiyonla iç içe oldukları için... Carroll Shelby'de Matt Damon biraz patates suratlı olmuş, ama iyi oyunculuğunu koruyor. Ken Miles'da ise Christian Bale daha göz dolduruyor. Öncellikle kişiliği daha sağlam olduğu için... O savaşta Normandiya çıkarmasına tankla katılmış bir efsane-kişilik. Kendisine tapan karısı ve oğluna karşın, o sanki arabalara, en çok da motora müthiş bir tutkuyla bağlı.
Eleştirinin tamamı için: T24
Milliyet
Yazar: Nil Kural
Film, şirketler arasındaki rekabette asıl dostluğa gelene kadar ağır açılsa da, zamanla taşlar yerine oturuyor ve klasik dostluk/spor filmi kalıpları işliyor. Mangold, başarılı yarış sahneleriyle iki yıldız oyuncusuna alan açmak arasında dengeyi sağlıyor. “Asfaltın Kralları”, klişeleri hakkıyla veren, yarış meraklısı olmayan izleyicinin de ilgisini ayakta tutabilen eli yüzü düzgün bir ana akım seyirlik.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Sabah
Yönetmen araba yarışı filmleri için klişe denebilecek unsurları ustalıkla kullanma becerisini gösterirken, heyecanı yüksek, sinematografisi sağlam bir film koyuyor önümüze. Matt Damon Christian Bale uyumunun gayet iyi yansıdığı filmde, Bale'in oyunculuk açısından bir adım öne çıktığı filmi izleyenlerin genel kanısı. Ama bunda Bale'in canlandırdığı karakterin daha derinlikli olmasının payı var. Naçizane ikisi de gayet iyi ve performanslarıyla filmin hikayesinin önüne geçmeyecek kadar mütevazılar. Ez cümle heyecansa heyecan, sinemaysa sinema, eleştirel bakışsa eleştirel bakış, öyküyse öykü... Asfaltın Kralları 'eski usul', seyirlik keyfi yüksek filmleri özleyenler için bir vaha... Yılın öne çıkan yabancı filmlerinden...
Habertürk
"Asfaltın Kralları"nda kuşkusuz klişeler de var... Miles'ın eşiyle, oğluyla olan iilişkileri mesela... Ama "Miles - Shelby ve Ford şirketi" arasındaki çatışmaların iyi kurulduğu kesin... Otomobil yarışı filmlerini sevip sevmemeniz çok önemli değil. Sonuçta, sizi alıp götüren gerçek bir hayat hikayesi seyretmek isterseniz kaçırmayın
Hurriyet
Asfaltın Kralları’, arka planını bahsettiğim çekişmelerle süslerken önde de Ken Miles’ın destansı mücadele azmini, zaferini, yarışa dair tutkusunu, sevdasını, otomobil tasarımına ilişkin derin bilgisini de perdeye taşıyor. En son ‘Vice’da Dick Cheney’ye hayat verirken kilo almış halini izlediğimiz Christian Bale, bu Miles’ın zayıf bedenini inandırıcı kılmak adına inceldikçe incelmiş, adeta ‘Makinist’teki Trevor Reznik çizgilerine dönmüş. Galli aktörün başarılı performansının yanı sıra Shelby’de Matt Damon ve özellikle de Henry Ford II’de Tracy Letts akılda kalıcı portreler çiziyor.
T24
Ve bizler film boyunca, kahraman yarışçılar kadar patronları da tanıyoruz. Böylece Ken Miles yarışın ne menem bir şey olduğunu anlatmak için Henry Ford'u zorla arabaya alıp piste fırladığında adam hüngür hüngür ağlamaya başlayınca... Bizim de ağlayasımız geliyor. Aynı biçimde, Enzo Ferrari sonunda kaybedince, ona bile üzülüyoruz!.. Ve tüm bu yan karakterler de dikkatle seçilmiş, gayet iyi de oynamışlar. Ama her şeye karşın ön planda iki temel kişi var. Aksiyonla iç içe oldukları için... Carroll Shelby'de Matt Damon biraz patates suratlı olmuş, ama iyi oyunculuğunu koruyor. Ken Miles'da ise Christian Bale daha göz dolduruyor. Öncellikle kişiliği daha sağlam olduğu için... O savaşta Normandiya çıkarmasına tankla katılmış bir efsane-kişilik. Kendisine tapan karısı ve oğluna karşın, o sanki arabalara, en çok da motora müthiş bir tutkuyla bağlı.
Milliyet
Film, şirketler arasındaki rekabette asıl dostluğa gelene kadar ağır açılsa da, zamanla taşlar yerine oturuyor ve klasik dostluk/spor filmi kalıpları işliyor. Mangold, başarılı yarış sahneleriyle iki yıldız oyuncusuna alan açmak arasında dengeyi sağlıyor. “Asfaltın Kralları”, klişeleri hakkıyla veren, yarış meraklısı olmayan izleyicinin de ilgisini ayakta tutabilen eli yüzü düzgün bir ana akım seyirlik.