Eğlenmeye kaldığımız yerden devam!
Yazar: Duygu KocabaylıoğluYer yer mecburen spoiler içerebilir.
2017 tarihli Jumanji: Vahşi Orman filmi, 2 saatin sonunda bitti diye, oyun bitti mi sandınız? 2017 Noel tatilinin, sürpriz kapanış filmi olarak gişede göz ardı edilemeyecek bir başarı yakalayan Jumani: Vahşi Orman’ın devam filmi Jumanji: Next Level yine Aralık ayında ve yine Noel tatilini hedefleyerek vizyona giriyor. Zamanlamasına paralel olarak da fona karlı bir yeni yıl kasabası ve tatil için kasabada yeniden bir araya gelen 4 genci koyuyor. Yani elimizde bir adet “Nerede kalmıştık?” ‘re-union’ı ve onun çevresinde ilerleyen yan hikayeler var.
İlk film, tesadüfen bulunan eski bir video oyununun içine çekilen gençlerin, hem dönüştükleri avatarlar ile olan çatışmaları, hem de oyunu tamamlamak için yaşadıkları baya çılgın maceralar ekseninde kurgulanıyordu. ‘Oyunun içinde sonsuza kadar hapsolma’ ihtimaline karşın büyük stres yaşayan gençler, ‘bir daha asla’ mottosuyla oyun konsolunu dağıtmışlardı. Fakat New York’ta üniversiteye başlamasına rağmen bitmeyen ergenlik buhranları ve yetersizlik hissi yaşayan Spencer, yeniden Dr. Bravestone olma sevdasıyla Jumanji oyununa giriyor. Giriş o giriş.
Spencer’ın ardındansa senaryo iyi bir hamle yapıyor. Çekirdek kadrodan sadece Martha ve Fridge yeniden oyuna girebiliyorken bu sefer yanlarında Spencer’ın huysuz ihtiyar dedesi Eddie’yi ve onun eski ortağı –aslında 40 yıllık dostu- Milo’yu da beraberinde sürüklüyorlar. Ve film keyif veren çatışmasını 70 yaşın üzerindeki bu iki insanın bir oyun konsoluna hapsoluşu üzerinden kurguluyor; gençlere ayak uyduramamak, karakterlerle avatarların neredeyse tamamen zıt olması, yaşlı inatçılığı ve Milo-Eddie ikilisinin kendi aralarındaki geçmişe dönük hesaplaşması gibi detaylar da akışı canlı tutuyor. Her iki filmin de yönetmeni olan Jake Kasdan’ın senarist ekibiyle birlikte, aksiyon ile dramatik etkiyi dengeli kurmaya çalıştığı göze çarpıyor. Jumanji oyununun bu yeni ‘level’ındaki heyecan, bazı modası geçmiş esperiler, Martha ve Spencer arasındaki dalgalı duygusallık ile sekteye uğrasa da oyun etaplarının da heyecanı kamçılayacak biçimde kurgulandığını dile getirelim. Özellikle, ‘dev maymunların istilasına uğrayan asma merdivenler geçidi’ sekansı seyirciyi sinema filminden çıkartıp, adeta Jumanji oyununun içine hapsediyor.
Yapım tasarımı açısından, karşımızda teknik yeterliliği üst seviyede bir Hollywood yapımı olsa da Jumanji oyununun yeni etapları orman yekpareliğinden çıkıp, oryantalist yorumlarla örülmüş. Filmin en kötü adamı Gaddar Jurgen’in barbar tasviri, becerikli hırsız avatarın Ming isimli bir Uzakdoğulu olması gibi detaylar, Hollywood ötekileştirmesi açısından ayrı bir incelemeyi hak ediyor.
Oyunculuklara gelirsek, çekirdek kadroda Dwayne Johnson ve Kevin Hart, Eddie ve Milo ikilisini tek kelimeyle muhteşem biçimde temsil ediyorlar. Filmin büyük bölümüne hakim olan ikilinin çatışmasını, bu sefer vücut yapmış Fridge’i devralan Jack Black bütünlüyor. Black, gerçekten kendisine verilen karakteri kağıt üzerinden alıp, bambaşka yerlere taşıma potansiyeline sahip bir oyuncu. Öte yandan, Danny DeVito ve Danny Glover filmin ağır topları olarak sınırlı sürede perdede görünseler de, kahve masasındaki tartışmaları ile eski toprak oyuncuları neden halen sevdiğimizi bir kez daha hatırlatıyorlar.
Özetle, 1981’de çocuklara yönelik bir kitap olarak hayata geçen Jumanji, 1995’te ilk uyarlamasının ardından gelen yeni seride yaratıcı ekibin ‘kafasına göre’ takıldığı bir aksiyon komedisi olarak sinema perdesinde yerini alıyor. Finalde üçüncü filme de kapı aralandığını ekleyerek, Jumanji: Yeni Seviye’nin tam bir pop-corn eğlencesi olarak vizyona girdiğini belirtelim.