Hesabım
    Gerçek Kesit: Manyak
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,0
    Yetersiz
    Gerçek Kesit: Manyak

    "Merhaba Bayan, Merhaba Bay"

    Yazar: Hande Kara

    Bu hafta sinemalarda oldukça enteresan bir film yer alacak. Onur Ünlü imzalı Gerçek Kesit: Manyak. Evet bildiğimiz Gerçek Kesit. O yıllar önce Perihan Savaş’ın sunduğu, hikayelerini gazetelerde yayınlanan 3. Sayfa haberlerinden alan, amatör oyunculuklarla canlandırılma yapılan ve bir dönem çoğumuzun bir şekilde izlediği ya da aşinalığı olan o reality show.

    Hani bazı şeyler için “neden” diye sormayı bırakalı çok oldu ama sürekli dürtülüyoruz ve neden diye sorasımız geliyor. Eminim bu ortalama 70 dakikalık orta metrajlı film bir başka yönetmenin imzasını taşısaydı, izlenmeden yerden yere vurulurdu. Ama söz konusu isim sinemaya gönül verdiğini düşündüğümüz, çoğu işini merakla beklediğimiz Onur Ünlü olunca bir durup beklenildi, bir bildiği vardır herhalde diye. Peki gerçekten var mıymış? Yokmuş. Onur Ünlü’nün bir bildiği yokmuş, canı sıkılmış çekmiş. Biz de meraktan izledik tabii. Hatta ne yalan söyleyeyim, birkaç sahnede güldüm eğlendim.

    Yine de bunun bir eleştiri yazısı olmadığını belirtmem gerekiyor sanırım, zira ortada eleştirilecek bir materyal yok. 72 dakikalık uzunluğu ile perdede izlediğimiz, bir parodi. Biz başka bir şey mi bekliyorduk? Aslına bakarsanız hayır. O yüzden ortada hayal kırıklığı yaratan bir durum da yok. Zamanında Gerçek Kesit hayranı iseniz, Sarı Bıyık’ı özlediyseniz, Manyak’a bir şans verirsiniz. Bir de tabii Onur Ünlü hayranı iseniz. Aksi takdirde genel izleyicinin filmin sonunu getireceğini sanmıyorum.

    Gerçek Kesit Manyak’ın mahallesinin her köşesinden Onur Ünlü’nün bir ünlüsü geçiyor. Geçiyor derken, gerçekten geçerken uğramışlar. Serkan Keskin, Hazar Ergüçlü, Türkü Turan, Zeynep Çamcı, Taner Ölmez, Öner Erkan, Sadi Celil Cengiz ve isimlerini şu an hatırlayamadığım daha birçok isim repliksiz ya da bir iki cümle ile dahil oluyorlar hikayeye.

    Son dönemde ardı ardına çektiği filmlerle, adını verimli yönetmenler hanesine yazdıran Ünlü, bu verimliliği ile eleştirilen de bir yönetmen. Haliyle çoğu kişi, bu kadar kısa zamanda bu kadar film çekmenin böyle sonuçlar doğurabileceğini düşünerek eleştiriyor Onur Ünlü’yü. Aslında Ünlü, yeri gelmiş o çok çekmek istediği Kırık Kalpler Bankası’nı çekebilmek için senelerce beklemiş bir isim. Ben Onur Ünlü’nün çok ciddiye alınmak istemediğini zira kendisinin de almadığını, filmlerinin anlaşılmasını beklemediğini, hatta bazı vizyona sok(a)madığı işlerle, kendi salonunda izlemek için film çektiğini düşünenlerdenim. O yüzden yeri geliyor gişe için, yeri geliyor kendi zevki için film çekiyor, dizi yapıyor. Hal böyle olunca bize de pek laf söylemek düşmüyor. Sonuçta kimse kimseye zorla film izletmiyor, hepimiz bazı tercihler yaparak giriyoruz sinema salonlarına. Elbette vaktimizi ve paramızı verdiğimiz bir filmden karşılık bekleriz, iyi olsun isteriz. Ama burada devreye giren “neye göre, kime göre” etkenini atlamamak lazım. Zaten Ünlü kendisine uzatılan her mikrofona benzer müztehzi cevaplar vermiştir şimdiye kadar. Mesela Gerçek Kesit dünyasında onu en çok etkileyen, bu filmi çekmesine vesile olan şey olan ne diye sorulduğunda; “ayaklar, çoraplar” diyor. Bir yönetmene aksiyona aldıran şey nedir sorusuna beklenmedik bir cevap, ama Onur Ünlü’den beklenmedik bir cevap değil.

    Velhasıl; Gerçek Kesit: Manyak’ı, sinemada film dışında bir şey izlemek isterseniz tercih edebilirsiniz. O zaman yazımı Martin Heidegger’ın, ay pardon Fatih Terim’in ünlü sözü ile bitireyim; “Everything is something happened.”

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top