“Searching”, senaryosunu da Sev Ohanian ile birlikte yazan Aneesh Chaganty’nin yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…
16 yaşındaki kayıp kızını bulmak için bir polis dedektifinin de yardımı ile iz peşinde koşuşturan bir babanın, tamamı akıllı cep telefonu ve bilgisayar ekranı üzerinden sunulan nefes kesici öyküsünün anlatıldığı filmin prömiyeri, 21 Ocak 2018’de Sundance Film Festivalinde yapılmış…
1 milyon dolar gibi son derece düşük bir bütçeyle çekilen ve bütün dağıtım hakları 5 milyon dolar gibi yine son derece düşük bir rakam karşılığında Sony Pictures (Screen Gems) tarafından satın alınarak 24 Ağustos 2018’de vizyona sokulan filmin gişe hasılatı, 11 Kasım 2018 itibarıyla 70 milyon dolar civarında…
Sinema tarihine, Asya kökenli (Güney Kore) Amerikalı bir aktörün başrolde oynadığı ilk ana akım Hollywood gerilimi olarak geçen filmin, 7.8/10 (38.752 oy) ve 4.2/5 (4.241 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.4/10 (207 yorum) ve 71/100 (34 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, bütçesine rağmen oldukça iddialı bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Gelin isterseniz, olanı biteni daha iyi anlayabilmek amacıyla, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…
Ancak oyuncu kadrosuna geçmeden, işin içine sürükleyici bir polisiye kayıp kız vakasını da dâhil ettikleri filmin senaryosunu yazan Sev Ohanian ile (aynı zamanda filmin yönetmeni de olan) Aneesh Chaganty’nin, bu film aracılığı ile 21. Yüzyıl insanın hal-i pür melalini çok güzel özetlediklerini söylemeliyiz…
Filmin ana fikrini oluşturan bu önemli konuya aşağıda tekrar geri dönmek üzere şimdi de filmin oyuncu kadrosuna bir göz atalım…
“Searching” bize göre, kendine daha çok TV dizilerinde irili ufaklı roller bulabilen John Cho’nun, bilgisayar ekranı başındaki, o anki ruh halini yansıtan mimik ve tavırlarıyla son derece kusursuz bir performans sergilediği sinemadaki en iyi işi olmuş gibi görünüyor…
Elbette aynı şeyi, yirmi yıldır TV ekranlarında kalabilme başarısı gösteren “Will & Grace” (1998 – 2018) dizisindeki Grace karakterini canlandıran Debra Messing için de söylemek mümkün…
Filmin teknik altyapısı hususuna hiç girmiyoruz…
Zira herkesin gayet açık bir biçimde görebileceği gibi karşımızdaki film, tam anlamıyla bir bilgisayarlı montaj masası ve sanal kurgu harikası…
Ki zaten o yüzden de filmin, normal bir görüntü yönetmeninin (Juan Sebastian Baron) yanı sıra aynı zamanda editörlük görevini de üstlenmiş olan iki tane de sanal görüntü yönetmeni (Nicholas D. Johnson ve Will Merrick) var…
Yeniden yukarıda yarım bıraktığımız 21. Yüzyıl insanın hal-i pür melali konusuna geri dönecek olursak…
Bu filmde, yönetmen Aneesh Chaganty’nin bizlere, popüler kültürün önemli isimlerinden Andy Warhol’un 1960 lı yıllarda söylediği, “Gelecekte herkes on beş dakikalığına ünlü olacak” sözünün aslında hiç de güvenilir (ve çoğu zamanda göründüğü gibi) olmayan sosyal medyadaki yansımalarını, insanların gerçek yüzlerini de deşifre ederek en doğal haliyle izlettiğini söyleyebiliriz…
Yoksa kayıp kızın peşindeki koşuşturmaca tamamen bir teferruattı…
Sonuç olarak, büyük bir ilgi ve keyifle izlediğimiz bu film için puanımız 4 önerimiz ise, “mutlaka izlenmeli” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son iki not:
1. Bu filmin yapımcılarından Timur Bekmambetov aynı zamanda “Unfriended” (2014) ve “Unfriended: Dark Web” (2018) filmlerinin de yapımcıları arasında yer almaktadır…
2. Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 21 Kasım 2018 günü saat 01.02’de yazılarak paylaşılmıştır...