Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Birgün
Yazar: Cüneyt Cebenoyan
Güzel İnsan Süreyya belgeseli, sinema tarihinde muhtemelen bir ilki gerçekleştirmiş; bir takımın futbolcusunu değil de malzemecisini, basit bir emekçisini merkezine oturtmuş. Beşiktaş’a da bu yakışırdı doğrusu. Bir Beşiktaşlı olarak gururlandım bu belgeseli izlerken. Ama belgeseli izlemek için Beşiktaşlı olmak şart değil. 37 yıl içinde futbolun ne kadar değiştiğini, ne kadar büyük yoksunluklardan nasıl büyük paraların döndüğü bir endüstriye dönüştüğünü izlemek için de gidilir bu belgesele. Bir de keşke Yılmaz Erdoğan’ın o itici ses tonuyla anlatışı olmasaymış. Maçoluktan bu kadar uzak bir futbol filmine hiç yakışmamış o davudi ses tonu.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Kuşkusuz yönetmen Demirkıran filmini daha kısa tutabilir, tekrarlara düşmeyebilirdi. Demirkıran’ın yazdığı, Yılmaz Erdoğan’ın seslendirdiği metinler de bence bir noktadan sonra fazla edebi ve süslü kaçıyor. Aslında beyazperdede akıp giden görüntüler o kadar duygusal ve film kendini o kadar güzel anlatıyor ki, ekstra bir çabaya gerek olup olmadığı tartışılır... Tüm bunlar bir yana, “Güzel Adam Süreyya”yı bazen gözlerim yaşararak, bazen gülerek izledim. Süreyya Soner’i de, filmi de sevdim. Sadece Beşiktaşlılara ya da futbolseverlere değil, herkese öneririm...
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Kendisine Beşiktaş’a girmesinde önayak olan Ziya Doğan’dan Metin Tekin’e, Ali Gültiken’den Les Ferdinand’a, Feyyaz Uçar’dan Ricardo Quaresma’ya, Rıza Çalımbay’dan Şenol Fidan’a, Fikret Orman’dan Şenol Güneş’e, Gordon Milne’den çevirmen Halil Yazıcıoğlu’na birçok isim, birçok sima ‘Süreyya Soner’in kulüp tarihindeki ve kendi hayatlarındaki önemini, işlevini, vazgeçilmez yanını anlatıyor. Anlatıcı sesi Yılmaz Erdoğan olan ‘Güzel Adam Süreyya’yı kuşkusuz Beşiktaş taraftarları daha fazla sevecek ama filmde Siyah-Beyazlı renklere gönül verenlerin dışındaki futbolseverlerin de hoşlanacağı anlar, ayrıntılar, hatıralar bulunuyor...
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Ferdinand'a göre "O Beşiktaş'ın kalp atışı." Vedat Özdemiroğlu "Bizim Yaşar Ustamız" diyor. Halil Yazıcıoğlu'na göre heykeli dikilesi bir insan. Yani o bu toprakların güzel değerlerinin vücut bulmuş hali... Dolayısıyla, Süreyya Soner Beşiktaş camiası için özel bir kişilik olmanın ötesinde Türkiye'nin, futbolun geçirdiği değişimde kendi gibi kalarak önemli bir değer olarak öne çıkıyor. Futbolseverlere ama özellikle hayat çok vasatlaşıyor, güzellikler kayboluyor diyenlere şiddetle tavsiye edilecek bir belgesel.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Birgün
Güzel İnsan Süreyya belgeseli, sinema tarihinde muhtemelen bir ilki gerçekleştirmiş; bir takımın futbolcusunu değil de malzemecisini, basit bir emekçisini merkezine oturtmuş. Beşiktaş’a da bu yakışırdı doğrusu. Bir Beşiktaşlı olarak gururlandım bu belgeseli izlerken. Ama belgeseli izlemek için Beşiktaşlı olmak şart değil. 37 yıl içinde futbolun ne kadar değiştiğini, ne kadar büyük yoksunluklardan nasıl büyük paraların döndüğü bir endüstriye dönüştüğünü izlemek için de gidilir bu belgesele. Bir de keşke Yılmaz Erdoğan’ın o itici ses tonuyla anlatışı olmasaymış. Maçoluktan bu kadar uzak bir futbol filmine hiç yakışmamış o davudi ses tonu.
Habertürk
Kuşkusuz yönetmen Demirkıran filmini daha kısa tutabilir, tekrarlara düşmeyebilirdi. Demirkıran’ın yazdığı, Yılmaz Erdoğan’ın seslendirdiği metinler de bence bir noktadan sonra fazla edebi ve süslü kaçıyor. Aslında beyazperdede akıp giden görüntüler o kadar duygusal ve film kendini o kadar güzel anlatıyor ki, ekstra bir çabaya gerek olup olmadığı tartışılır... Tüm bunlar bir yana, “Güzel Adam Süreyya”yı bazen gözlerim yaşararak, bazen gülerek izledim. Süreyya Soner’i de, filmi de sevdim. Sadece Beşiktaşlılara ya da futbolseverlere değil, herkese öneririm...
Hurriyet
Kendisine Beşiktaş’a girmesinde önayak olan Ziya Doğan’dan Metin Tekin’e, Ali Gültiken’den Les Ferdinand’a, Feyyaz Uçar’dan Ricardo Quaresma’ya, Rıza Çalımbay’dan Şenol Fidan’a, Fikret Orman’dan Şenol Güneş’e, Gordon Milne’den çevirmen Halil Yazıcıoğlu’na birçok isim, birçok sima ‘Süreyya Soner’in kulüp tarihindeki ve kendi hayatlarındaki önemini, işlevini, vazgeçilmez yanını anlatıyor. Anlatıcı sesi Yılmaz Erdoğan olan ‘Güzel Adam Süreyya’yı kuşkusuz Beşiktaş taraftarları daha fazla sevecek ama filmde Siyah-Beyazlı renklere gönül verenlerin dışındaki futbolseverlerin de hoşlanacağı anlar, ayrıntılar, hatıralar bulunuyor...
Sabah
Ferdinand'a göre "O Beşiktaş'ın kalp atışı." Vedat Özdemiroğlu "Bizim Yaşar Ustamız" diyor. Halil Yazıcıoğlu'na göre heykeli dikilesi bir insan. Yani o bu toprakların güzel değerlerinin vücut bulmuş hali... Dolayısıyla, Süreyya Soner Beşiktaş camiası için özel bir kişilik olmanın ötesinde Türkiye'nin, futbolun geçirdiği değişimde kendi gibi kalarak önemli bir değer olarak öne çıkıyor. Futbolseverlere ama özellikle hayat çok vasatlaşıyor, güzellikler kayboluyor diyenlere şiddetle tavsiye edilecek bir belgesel.