Hesabım
    Boynuzlar
    Ortalama puan
    2,8
    yayın
    • Hurriyet
    • Habertürk
    • T24

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    ‘Boynuzlar’ atmosfer kurmada ve seyircisini başta öyküsü olmak üzere tüm elementleriyle etkilemede mahir bir yapım. Yaratık motifiyse ister istemez yapımcıları arasında yer alan Guillermo del Toro’nun (Amerikalı bir eleştirmen ‘Filmin vaftiz babası’ tanımlamasında bulunmuş!) yapıtlarını, özellikle de ‘Pan’ın Labirenti’ni (Faun) akla getiriyor. Ama öykü daha çok yönetmenin ‘The Devil’s Backbone’unu çağrıştırıyor. Oyunculuklara gelince... İçine kapanık ama el uzatıldığında derin bir dünyası olduğunu gösteren Lucas’ta Jeremy T. Thomas muhteşem bir performans sergiliyor. Mimikleriyle ve kendine özgü yürüyüşüyle filme damga vuruyor. Julia’da Keri Russell’ı, kardeşi Paul’deyse Jesse Plemons’u izliyoruz. Emekli şerif Stokes’taysa ‘Kurtlarla Dans’tan beri aşina olduğumuz Kızılderili kökenli Graham Greene’ne rastlamak hoş bir tesadüf...

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    ‘Boynuzlar’da itiraz edeceğim, eleştireceğim belki hiçbir nokta yok ama beni heyecanlandıran bir film olduğunu söylemem zor. Çünkü Cooper’ın, yönetmen olarak iyi iş çıkarsa da özellikle canavar filmlerine çok yeni bir yaklaşım getirdiğini düşünmüyorum. Alt metinler, yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi Amerikan yerlilerinin hikâyelerinden Tabiat Ana’nın intikamına, enerji kaynağı olarak kömürün simgelediklerinden Amerikan ağır sanayinin krizine kadar uzanan birçok çağrışıma sahip. Geyik imgesi üzerinden ters dönen ‘av – avcı’ ilişkisini de buna dahil edebiliriz. Kaldı ki, avcılık film boyunca sürüp giden bir motif… Ama tüm bunların biraz kafa karıştırıcı olduğunu, güçlü bir ana fikre bağlanmadığını düşünüyorum. Öte yandan, tür olarak gerçekten sağlam bir iş bekliyor sizi. Son olarak, özellikle Keri Russell ve Lucas rolündeki genç oyuncu Jeremy T. Thomas’ın birlikte iyi iş çıkardığını söylemek isterim.

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Senaryoya da katılan Nick Antosca’nın kısa hikâyesinden uyarlanan bu film, o neredeyse ayrı bir tür oluşturan “ABD’de taşranın uğursuzluğu” (!) temasına dayanıyor. Geçmişte başyapıtlarını gördüğümüz tipik Amerikan tarzı yapımlar... Bunun yan motifleri de var. Örneğin okulda Kızılderili edebiyatından konuşuluyor, o ırkın kendine özgü efsaneleriyle kıtada ilkyazın örneklerini verdiği anlatılıyor. Yine onların Wendigo denen ‘habis güç’ masallarına değiniliyor. Ve özellikle eskilerden Graham Greene (ünlü yazarla bir ilişkisi yok!) tipik Kızılderili suratıyla ortalarda dolaşıyor. Ayrıca bir ana tema da baba-çocuk ilişkileri. Frank Weaver’le iki oğlunun hikâyesi, zaten filmi bu tema üzerine oturtuyor. Ayrıca öğretmen Julia’nın hikâyesinde de benzer bir yan var: o kadar ürkünç değilse de...Böylece sanki ‘canavara dönüşen baba’ temasını en iyi veren film ödülü alabilir!..

    Eleştirinin tamamı için: T24
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top