Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Diğer tüm filmlerinde olduğu gibi ‘Kabus Sokağı’ da çok iyi gözüken bir film. Peki Guillermo del Toro’nun en iyi filmi mi? Aslına bakarsanız bunun cevabı, Film Noir türüne dair izler taşıdığı için, benim için evet öyle. Ama ‘Suyun Sesi’ ve “Pan’ın Labirenti” filmlerinin daha çok beğenildiğini de biliyorum. Harika oyuncu performanslarının olduğu, zorlu yapım tasarımının mükemmel bir şekilde vücut bulduğu, ana karakterinin büyük bir zaman dilimine yayılan hikâyesiyle kendini bir anlamda epikleştirebilen bir film ‘Kabus Sokağı’
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
‘Kâbus Sokağı’, panayır sahnesinden itibaren beni alıp başka bir görsel dünyaya götürdü. Kaldı ki, del Toro’nun bütün filmlerinde aynı duyguyu yaşarım. Filmlerinin imgeleri yıllar geçse de aklımda kalır. ‘Ressam yönetmen’dir benim için del Toro… Ama hikâye anlatıcısı olarak del Toro’yu çok sevdiğimi söyleyemem. En sevdiğim filmlerinde dahi aynı sorunu yaşarım. Hikâyeye, karakterlere ve aralarındaki çatışmalara olan ilgimi sonuna kadar koruyamam. ‘Kâbus Sokağı’nda da benzer sorunlar yaşadım. Sözgelimi, ikinci yarıda hikâyenin ilgi çekici yanı kalmadı.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
T24
Yazar: Atilla Dorsay
İlk yarıdaki sirk atmosferinin yerini alan bu polisiye soslu entrika, filmin ilk yarıdaki egzotik cazibesiyle bir ölçüde uyumsuz kalıyor. Ve film Del Toro'nun eski başyapıtlarındaki o benzersiz şiirsel fantastikten giderek uzaklaşıyor. İki yıl sonrasında sahneye giren New York'un en üst tabakasından birkaç kişiyle birlikte, film bambaşka yollara sapacaktır...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Birgün
Diğer tüm filmlerinde olduğu gibi ‘Kabus Sokağı’ da çok iyi gözüken bir film. Peki Guillermo del Toro’nun en iyi filmi mi? Aslına bakarsanız bunun cevabı, Film Noir türüne dair izler taşıdığı için, benim için evet öyle. Ama ‘Suyun Sesi’ ve “Pan’ın Labirenti” filmlerinin daha çok beğenildiğini de biliyorum. Harika oyuncu performanslarının olduğu, zorlu yapım tasarımının mükemmel bir şekilde vücut bulduğu, ana karakterinin büyük bir zaman dilimine yayılan hikâyesiyle kendini bir anlamda epikleştirebilen bir film ‘Kabus Sokağı’
Habertürk
‘Kâbus Sokağı’, panayır sahnesinden itibaren beni alıp başka bir görsel dünyaya götürdü. Kaldı ki, del Toro’nun bütün filmlerinde aynı duyguyu yaşarım. Filmlerinin imgeleri yıllar geçse de aklımda kalır. ‘Ressam yönetmen’dir benim için del Toro… Ama hikâye anlatıcısı olarak del Toro’yu çok sevdiğimi söyleyemem. En sevdiğim filmlerinde dahi aynı sorunu yaşarım. Hikâyeye, karakterlere ve aralarındaki çatışmalara olan ilgimi sonuna kadar koruyamam. ‘Kâbus Sokağı’nda da benzer sorunlar yaşadım. Sözgelimi, ikinci yarıda hikâyenin ilgi çekici yanı kalmadı.
T24
İlk yarıdaki sirk atmosferinin yerini alan bu polisiye soslu entrika, filmin ilk yarıdaki egzotik cazibesiyle bir ölçüde uyumsuz kalıyor. Ve film Del Toro'nun eski başyapıtlarındaki o benzersiz şiirsel fantastikten giderek uzaklaşıyor. İki yıl sonrasında sahneye giren New York'un en üst tabakasından birkaç kişiyle birlikte, film bambaşka yollara sapacaktır...