Tek kelime ile mükemmel bir filmdi.Aynı zamanda romanıda film kadar etkileyici ve sürekliyiciydi.Azmin,inancın ve sabrın insana neler yaptırabileceğinin en büyük kanıtı.Kişisel gelişim seminer veya eğitimlerinde mutlaka kullanılması gereken bir film.
Bir romanın sinemaya uyarlaması ancak bu kadar iyi yapılmış olabilir...harika bir film.. eski olmasına rağmen izleyene yeni gibi hissettiriyor...romanın da sahibi henrie charriére: zaten gerçek hayatını romanlaştırmakla ölümsüzleşen bir yazar...Sinemaya yansıyan hayat öyküsüyle sinema tarihindeki yerini kapmışş...Kelebek adlı romanı okuyun veya kelebek adlı filmi izleyin derimmm ;-)
kitabını okudum kitabı hayatımda okuduğum en iyi biyografilerdendir.ama filmle kitap arasında yüzde 10 kadarlık bi ilşki var.çok önemli sahneler filmde atlanmıştı..bundan dolayı kitabını okumak daha zevkliydi.film ise biraz beni sıktı..
Sinema tarihinin en taktire şayan filmlerinden biridir.Henry Charriere’in romanından uyarlanan filmde haksız yere hapis yatan ’’papillon’’lakaplı mahkumun özgürlüğünü elde etme adına giriştiği akıl almaz mücadele anlatılır.Fransız Guyanasında insan onuruna aykırı bir düzen içerisinde kürek cezasına çarptırılan mahkumların pejmurde hali de göz önüne alındığında,film inceden inceye cezalandırma sistemine de eleştiri oklarını yöneltir.Steve Mcqueen sinema tarihinin en dikkat çekici oyunculuklarından birini sergilemiştir.Kaçma girişimleri çoğu kez başarısızlıkla sonuçlanan papillonun tek kişilik hücrede verdiği mücadele ise filmin en akılda kalıcı sekanslarını oluşturur.Papillonun kafasını hücredeki ince bir aralıktan dışarıya uzattığı sahnenin dışında, papillonun aç bırakıldığı dönem içerisinde hücredeki böcekleri yiyerek enerji gereksinimini sağladığı,kendini zinde tutma adına o karanlık ve en fazla 5 adımın atılabildiği dar hücreyi arşınladığı diğer sahneler de dikkat çekici türdendir.Cezası dolduğunda dışarı çıkan Papillon hücreden kalma bir alışkanlıkla 5 adım atar;ama 6. adımı telaffuz edememektedir. Dustin HOffman kalın gözlüklerinin gerisinde ince bir duyarlılık taşımaktadır.Masum ve hüzünlü haliyle Papillo’nun korunmasına muhtaç bir görüntü çizer.Özgürlüğünü gerçekleştirme adına Papillon kadar inatçı değildir. Filmi en unutulmaz kılan sahne Papillon’un en ağır tecriti yaşadığı Şeytan Adasın’da geçer.Orda dostu Dega’yı akıl sağlığını ve gerçeklik duygusunu yitirmiş halde bulan Papillon, son kaçma girişimini akıl almaz bir planla başarıya ulaştıracaktır.Okyanusla çevrili bu adada günlerce dalgaların gel-gitini hesap eden Papillon hindistan cevizi torbalarıyla kendini okyanusun sularına bırakacak ve çok hak ettiği o özgürlüğe en sonunda kavuşacaktır. Filmdeki hüzünlü havayı bire bir yansıtan müzikler insanın ruhunu sarmalar.İnsanı herşeye karşın mücadeleye davet eden bir lirizm aşılar.Filmin 1973 yapımı olduğu dikkate alındığında görüntü yönetiminin de son derece başarılı olduğu söylenebilir. Papillon kendi adıma en çok sevdiğim filmlerden biridir.Bu ’’umut yüklü şarkıyı’’, sinema tarihinin klasikleri(kültleri) arasına koyarken herkese bu filmi izlemeyi öneriyorum...
film kitap ikisi de aynı kişilerle aynı olayı anlatıyor ama farklı sonuçlar çıkıyor.bir edebiyat uyarlaması olmasına rağmen(ki geneli hayal kırıklığıdır.) favori filmlerim arasında olması bundandır.
1973 yapım bir filme bakarsanız muhteşem bir yapıt olarak karşınıza çıkar kelebek.Her yönüyle.Kitabını okudum ama pek bişi anlamadım kitaplar insanı sıkar ama film asla.
Kitabını okuyan biri olarak senaryonun eksiklerini gördüğüm için, yeterince iyi bulmamıştım.Ama film olarak 30 yıl evvelki imkanlarla çok iyi iş çıkarılmış.Özellikle McQuin in kafamdaki kelebek tipiyle birebir örtüştüğünü itiraf etmeliyim ve oyunculuğuda inanılmaz iyi.Sonuç olarak her yaşta izlenebilecek başarılı bir film..
"papi" hapisaneden çıkmayıncaya kadar sevgili izleyici sen de özgür değilsin. Dustin hoffman ekranı ateşe veriyor. insanı çileden çıkarıyor. maphusluk düşüncesi ve sanat hiç bukadar yanyana olmamıştı. steve muhteşem oynuyor. bazı gereksiz aralıklarına rağmen izleyiciyi kaza süsü vererek kalbinden vuran bir film. özgür değiliz papi
insanda ki özgürlük duygusunu işleyen bence çok iyi bir filmdi.hofmann filmde asıl adam olmasada bence çok başarılıydı.sadece film bu kadar uzun olmayabilirdi.yani iki saat sürse daha iyi olurdu.sonunda ise kelebeğin ölümü de daha iyi gözükebilirdi.bence izleyin.
bu filmi babamın tavsiyesiyle izledim.hakikaten mükemmel bir film.dustin hoffman ' a hayran olmamak elde değil.bence dört dörtlük film desem yeridir.herkesin izlemesini tawsiye ederim.....10/on...
Hayatımın filmi sonunda bp arşivine dahil edildi çok şükür.İlk izlediğimde yerime çivilemişti beni.Patton filminde harikalar yaratan Franklin J. Schaffner’ın bir diğer başyapıtı.Steve Mcqueen’in bu filmdeki performansı sinema tarihinin tartışmasız en iyi performanslarından biri.Dustin Hoffman’ında ondan aşşağı kalır yanı yok.Mutlaka izlenmeli.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.