Hesabım
    Marriage Story
    Ortalama puan
    3,3
    68 Puanlama
    Marriage Story hakkında görüşlerin ?

    9 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Zehra Ordu
    Zehra Ordu

    7 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    29 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Gerçekten şişirilmiş balon, bir film neden bu kadar uzatılır. Değinmeleri gereken önemli bir yer var ondan bu kadar uzatıldı deseler tamam diyeceğim ama çıkan sonuçta üzdü. Sonuç olarak beğenmedim. Beklentim yüksekti istediğim gibi olmadı :((
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    20 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    “Marriage Story”, senaryosunu da yazan Noah Baumbach’ın yönetmen koltuğunda oturduğu romantik bir drama…

    Dünya prömiyeri, 29 Ağustos 2019’da Venedik Film Festivalinde yapılan ve (Academy ödüllerine aday olarak yarışabilmek için) Amerika’daki 6 Kasım 2019 tarihli sınırlı salon gösteriminin ardından 6 Aralık 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilen filmin, 8.3/10 (58.518 oy) ve 4.3/5 (148 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 9.0/10 (305 yorum) ve 94/100 (51 yorum) olan Rotten Tomatoes ve “Mutlaka İzlenmeli” etiketine de sahip olan Metacritic yorum ortalamaları, iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Ama biz yine de, çekimleri 47 günlük bir süre içerisinde New York City ve Los Angeles’ta gerçekleştirilen ve altı kategoride 77. Golden Globe Ödüllerine aday olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun için de, 18 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sinemadaki sınırlı salon gösterimleriyle 2.2 milyon dolarlık bir gişe hasılatına ulaşmış olan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, 2019 yılını, “The Report”, “Star Wars: Episode IX - The Rise of Skywalker” ve bir Jim Jarmusch filmi olan “The Dead Don't Die” ile zaten dolu dolu geçirmiş olan Adam Driver’ın, performansını en az bir büyük ödülü kapacak seviyeye taşıdığı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Ancak Driver’ın en büyük talihsizliği, karşısında rakip olarak Antonio Banderas (Pain & Glory), Christian Bale (Ford v Ferrari) ve Joaquin Phoenix (Joker) gibi isimleri bulması olacak…

    Yoksa 2020’de “En İyi Erkek Oyuncu” kategorisindeki Academy, Golden Globe veya BAFTA ödüllerinden hiç değilse birini evine götürmesi işten bile değildi…

    Tamam, her ne kadar ortada ödül (ve hatta ödül adaylığı) getirecek bir performans olmasa da Scarlett Johansson’da iyi oynamış…

    Fakat Laura Dern’in “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kategorisindeki Golden Globe ödülü adaylığı, muhtemelen başta kendisi için olmak üzere tam anlamıyla büyük bir sürpriz olmuş durumda… Zira bize göre, 136 dakikalık filmin içinde Dern’in bu ödüle aday olmasını gerektirecek tek bir sahne bile mevcut değil… Hele de, “Hustlers” da (2019) filmi tek başına domine eden Jennifer Lopez’i izledikten sonra…

    Gerçi festival jürilerinin / üyelerinin oy veriş tarzına, bazen pek akıl sır da ermiyor… O nedenle biraz daha bekleyip sonuçları görmemiz gerekecek…

    Oyunculara dair bu faslı noktalamadan, “iyi oyunculuk” denilen şeyin ne demek olduğunu daha iyi anlayabilmek adına, Charlie’nin (Adam Driver) boşanma avukatları (4 kez evlenip 3 kez boşanmış olan yaşlı kurt) Bert Spitz (Alan Alda) ile (paragöz) Jay Marotta’yı da (Ray Liotta) gözden kaçırmamanızı öneriyoruz…

    Son olarak, “En İyi Senaryo” kategorisinde de (yine Golden Globe’da) ödül adaylığı bulunan filmin hikâyesine de bakacak olursak:

    Bu filmi izlerken, vizyona girdiği yıl Ankara’nın en önemli sinema salonlarından birinde şu an hayatta olmayan dostlarımızdan biriyle birlikte izlediğimiz 5 Academy ve 4 Golden Globe ödüllü “Kramer vs. Kramer” (1979) filmini ve Dustin Hoffman ile Meryl Streep’in sıra dışı oyunculuklarını anımsamamak neredeyse imkânsız gibi…

    O yüzden de, eğer konu olarak “Marriage Story” filmini beğendiyseniz ve aradan geçen 40 yıllık süreye rağmen fırsat bulup da henüz izlemediyseniz, “Kramer vs. Kramer” i de (1979) izleme listelerinize dâhil etmeyi unutmayın diyeceğiz…

    Elbette filme dair yazılıp çizilecek daha pek çok şey var… Fakat “spoiler” ve “GDO’lu ithal yorum” içermeyen tarzımız gereği biz onları, yazdıklarımızın ardından meraka kapılarak filmi izlemeye karar verecek olanlara bırakalım istedik…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez, iyi film izlemeyi tarz haline getirmiş sinemasever dostlara, “ ‘The Squid and the Whale’ (2005) sonrasındaki ikinci en büyük balığını oltasına düşürmüş olan Noah Baumbach’a bu film vesilesiyle bir şans daha vermekte yarar var” diye seslenerek kullanmak istiyoruz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “abartılı” puanların yol açtığı büyük beklentilere kapılmadan, “siz de izleyebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 19 Aralık 2019 günü saat 18.50’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    23 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    oyuncu ve yönetmen çiftin ayrılık süreci… ama çok gereksiz yere diyaloğlar uzatılmış… konu çok basit.. Sıkıcı bayada.. Olmamış.. 2 seferdir bitirmeyi başaramadığım yapımlardan..
    Kleopatra
    Kleopatra

    59 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    24 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Ben filmin imdb puanini cok abartili buldum acikcasi. cok sıklıdim cogu sahnede. Kisaca beni pek fazla sarmadi.
    Emre Uzun
    Emre Uzun

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    20 Mart 2020 tarihinde eklendi
    Şişirilmiş bir balondur. Filmi bir sonuca bağlama kısmını çok yanlış anlamışlar. Film bittikten sonra insana başka bir sahne daha aratan türden bir film. Çok güzel zaman kaybı yaşatır. Mimik oynamadı. Puan olarak 0 olmadığı için 0.5 verdim.
    Asım Kaynar
    Asım Kaynar

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,0
    5 Ocak 2020 tarihinde eklendi
    Yemek programından keyifli.:(((( Boşa gitti zaman beklentim belki yüksekti ama beğenmedim.
    Mehmet D.
    Mehmet D.

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    27 Aralık 2019 tarihinde eklendi
    Sondan başlayalım. Film olması gerektiği gibi bitti. İzleme boyunca ''keşke'' ayrılmasalar düşüncesi etkili olsa da en sonunda böylesi daha mı iyi düşüncesi hakim oluyor. Senaryo titizlikle yazılmış; oyuncular sektirmeden kalitelerini gösteriyor. Kendinizden birçok parça bulabileceğiniz, akıcı bir film. İyi seyirler.
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Aralık 2019 tarihinde eklendi
    Kadın ile erkek birbirine aşık olur ve birliktelikleri başlar. Aşkın hormonları da devrededir. Neslimizin devamını sağlayan bu hormonlar kadın ve erkeğin buluşmasında önemli rol oynar. Ortalama kullanım süresi altı ay ile bir buçuk sene arasındadır. Yıllar geçer ve sürtüşmeler, içine atmalar, çekişmeler, kavgalar ve barışmalar sürüp gider. Bir gün ansızın, tüm birikmişler yüzeye çıkar; bazen sakince bazen de hunharca... “Sen artık çok değiştin” cümlesinin ardından ayrılık kapıdadır.



    Nasıl bir kişi ile ilişkiye girmeden çaba harcayıp, bazı oyunlar, planlar yapılıyorsa ayrılırken de son derece hassas davranmak gerekir. Özellikle de çocuk ve çocuklar varsa. Ayrılmak ustaca yapıldığında, güzelce helalleşildiğinde her iki taraf da özgür kalacaktır. Çocuklar da bu anne ve babanın arasında olanlardan en az şekilde etkilenecektir.



    Oysa çoğu zaman olaylar böyle gelişmez... Marriage Story (Evlilik Hikayesi) isimli filmde çiftleri durumu da benzer. Biri oyuncu (Nicole) , diğeri yönetmen (Charlie) büyük bir aşkla evlenip bir de çocuk sahibi olurlar. Nicole daha fazla bu evliliği sürdürmemeye karar verir ve bu kararı bile kendisi doğrudan değil, ailesi aracıyla vermeye çalışmaktadır. Tüm yakınlık bitmiş, anlamsız bir duvar girmiştir araya. Evlilik söz konusu olunca işe anlaşma ve hukuksal boyutta dahil olmaktadır. Nicole çocuğunu alıp başka bir eyalete taşınmak ister. En büyük iddiası ise eşi için yaşamış ve hep onun hayatına destek olmasıdır.

    İlişkilerde en fazla görülen çarpıklık denge ve rollerde yaşanır. Denge konusunda bir taraf fazla verir (veya verdiğini sanır) ve diğer taraf da fazla alır. En tehlikeli olan durum verdiğini varsayıp fazla almaktır. Çünkü bir problemi çözmek için önce onun farkında olmak gerekir. Rollerde yaşanan dinamik ise her dört kişiden üçünün annesinin oğlu veya babasının kızı olmasıdır. Diğer bir deyişle annesinden tam anlamıyla alamayan kadın, babasından tam anlamıyla alamayan erkek birbirlerini bulurlar. Bu sistemik durumda damat eşinin annesi ile, gelin de eşinin babasıyla daha iyi anlaşır. Charlie’nin kayın validesi ile arası, Nicole’ün kendi annesiyle arasından daha iyidir. Nicole annesi hakkında şikayet ettiği her davranışı sergilemektedir. Reddettiği kişi olma yolunda ilerlemektedir. Çiftin arasındaki diğer bir dinamik, Nicole’ün daha eril, Charlie’nin daha dişil olmasıdır. Belkide saçlarının boyları bile buna bir gönderme yapılması için seçilmiştir. Elbette herkes her türlü saç boyuna sahip olabilir ancak bazı durumlar küçük ipuçları olabilir.

    Filmin ilerleyen kısımları boşanmanın yasal boyutları ile sıkıntılı bir hale geliyor. Çiftler adına avukatları yüksek rakamlar alarak, aradaki iletişimi kurmaya başlıyorlar. Avukatlar tarafların zayıf veya öfkeli yanlarından faydalanmaktadırlar. Artık kontrol ellerinde değildir.

    “Ceza avukatı kötü insanların en iyi halini görür, boşanma avukatı iyi inanların en kötü tarafını görür.”

    Yazının tamamı Tuvalet Kağıdına Notlar web sitesinde
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    17 Aralık 2019 tarihinde eklendi
    Senenin en iyilerinden. Sükse yarattığı kadar var. Yönetmen Baumbach'ın zaten önceki işlerini de beğenmiş ve takipçisi olmuştum. Günlük yaşamları, özellikle 30'lu yaşlarındaki insanların kariyer ve insan ilişkileri hallerini son derece sade ancak sürükleyici, yerinde tespitler eşliğinde yansıtmayı başarabilen bir yönetmen. Oyunculardan da her zaman en üst düzey performansları çıkarabilen, tercihlerini de buna göre yapan bir sinemacı. Son filmi de yine oyuncuların ve aynı zamanda sağlam senaryonun sürüklediği, pek çok akılda kalıcı sahne barındıran bir yapım olmuş. Kaliteli işlerin azaldığı günümüz sinema dünyasında kaçırılmaması gerekiyor.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top