The Report eleştirileri

“The Report”; Senato İstihbarat Komitesinin, 9/11 saldırıları sonrasındaki CIA soruşturmalarında tutuklulara işkence yapıldığı yönündeki iddialar üzerine, Daniel J. Jones ve ekibine hazırlattığı kapsamlı araştırma raporunun oluşturulma sürecindeki olayları kendine kaynak edinen senaryosunu da yazan Scott Z. Burns’ün yönetmen koltuğunda oturduğu biyografik bir drama…

Dünya prömiyeri, 26 Ocak 2019’da Sundance Film Festivalinde yapılan ve Amerika’daki 15 Kasım 2019 tarihli salon gösteriminin ardından 29 Kasım 2019 tarihinde Amazon Prime platformunda yayın akışına dâhil edilen filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

O nedenle bizde, adı ister “Başkanlık” isterse “Yarı Başkanlık” yahut da “Parlamentarizm” olsun, “güçler ayrımı” ve “hukuk devleti” ilkelerini (benimsemenin ötesinde “bütün kurumlarıyla”) tamamen içselleştirmiş gerçek demokrasilerin, “Kol kırılır yen içinde kalır” denilen kasabalı kurnazlığı ile hiçbir alakasının bulunmadığının bir kez daha altının çizildiği bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Bunun için de, Julie Miller’ın Vanity Fair’daki 9 Eylül 2019 tarihli haberine göre başlangıçta 18 milyon dolarlık bir bütçe ile 50 günde çekilmesi planlanan ancak 8 milyon dolar gibi çok daha sınırlı bir bütçe ile 26 günde tamamlanan filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; (ABD’nin emperyalist sömürü ve saldırganlıklarına dair olan bütün meşru eleştiri haklarımızı saklı tutmak kaydı ile) karşımızdakinin, gelişmiş “batı demokrasileri” ile (görünüşleri dışında hiçbir alakaları olmasa da) demokrasi oldukları iddia edilen az gelişmiş “üçüncü dünya yönetim sistemleri” arasındaki farklılıkların, temel kriterleri ile birlikte ayan beyan ortaya konulduğu bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Peki, nedir bu sözünü ettiğimiz temel kriterler?

Elbette ki, yukarıda en başta belirttiğimiz “güçler ayrımı” ve “hukuk devleti” nin yanı sıra “şeffaflık” ve “hesap verilebilirlik” dir…

O nedenle de, batı demokrasilerindeki “kirli çamaşırların” üzerleri, üçüncü dünya ülkelerindeki politikacıların her derdine deva olan “devlet sırrı” şalı ile öyle kolay kolay örtülüp sümen altı edilemezler… Hani örtülmeye çalışılsa da, birilerince “cart” diye çekilerek anında ortaya çıkartılı verirler…

İşte bu filmde de, CIA’nın başındaki böylesi bir bela, lezzetli bir belgesel tadında izleyiciye sunulmuş…

Tabii, bu 4 Academy ödüllü bir “All the President's Men” (1976) değil… Fakat emin olun sıkmadan da izlettiriyor meraklısına kendini…

Sinema ile yakından ilgilenenler bu filmin yönetmeni Scott Z. Burns’ün, Steven Soderbergh’in yönettiği (daha önce yorumunu da paylaştığımız) “The Laundromat” (2019) filminin senaryosunu yazdığı gibi yapımcıları arasında yer aldığını da hemen hatırlayacaklardır…

Hal böyle olunca da Soderbergh’de, “Bari biz de onun yapımcılarından biri olalım” demiş, Adam Driver ve Annette Bening’in, Daniel J. Jones ve Senatör Dianne Feinstein rollerindeki harika performansları ile sürükledikleri bu film için…

Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama “spoiler vermeden” buraya kadar yazdıklarımızın tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 9 Aralık 2019 günü saat 01.41’de yazılarak paylaşılmıştır...