Hesabım
    Paramparça Aşklar Köpekler
    Ortalama puan
    4,4
    1357 Puanlama
    Paramparça Aşklar Köpekler hakkında görüşlerin ?

    200 Kullanıcı yorumları

    5
    57 Eleştiri
    4
    94 Eleştiri
    3
    19 Eleştiri
    2
    15 Eleştiri
    1
    3 Eleştiri
    0
    12 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 566 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    13 Mart 2022 tarihinde eklendi
    Kesinlikle izleyin.
    Fatih Topcu
    Fatih Topcu

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    2 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    ızledıgım en düz, en gereksiz, en uzun film, tam bı zaman kaybı nasıl 4-5 yıldız alabılır , akıl tutulması !!
    Selim5308
    Selim5308

    42 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    2 Mayıs 2020 tarihinde eklendi
    yorumlara bakarak çok iyi bir film diye düşündüm beklentimin çok altında kaldı film iki parça ilk bölüm bi nebze izletiyor ama bu kurguyu beğenmedim
    Zeynep B.
    Zeynep B.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    23 Ağustos 2016 tarihinde eklendi
    (tamamen spoiler içerir)
    Inarritu... Daha önce Revenant ve Birdman'ını izlediğim fakat bende asıl hayranlığı Amores Perros ile yaratan yönetmen...diyerek söze başlamak istedim. Peki neden Paramparça Aşklar ve Köpekler ? Filmin olay örgüsüne kısaca değinecek olursak ; ilk dakikalarda gösterilen kaza aslında filmin kilit noktası. Bu kazayla kesişen üç hayat var burada. Bu hayatlar ileri-geri dönüşler yapılarak anlatılıyor sonrasında. Burada hayatı kesişen üç karakter filmin afişinde de görüldüğü üzere ; Octavio(Gael García Bernal) , Valeria(Goya Toledo) , El Chivo (Emilio Echevarría)...
    Octavio abisiyle kötü bir evililiği olan yengesi Susanna'ya aşıktır ve paramparça bir aşk üçgeni oluşur.Susanna ile kaçmak için köpeği Cofi'yi dövüştürerek para kazanmaya başlar. Bir dövüşte ortalık karışır , birini bıçaklar, oradan kaçarken de Valeria'nın arabasına çarpar. Valeria manken ve televizyon yıldızıdır. Kazadan sonra bir bacağını kaybeder. O sırada birini öldürmek için orada bulunan yeni seri katil , eski komünist gerilla olan El Chivo Octavio'nun arabasındaki yaralı Cofi'yi alır ve iyileştirir.
    Inarruti'nin kesişen hayatları ustalıkla yansıtabildiğini belirterek karakterlerin ayrı ayrı durumları, psikolojileri ve onların bu psikolojilerinin bir yansıması niteliğindeki köpekleri Inarruti'nin bu yeteneğini arka plana atacak güçte.
    Octavio'nun Susanna'ya olan aşkı ve merhameti karşısında abisine olan öfkesi ve köpeğini hiç acımadan dövüştürmesi gibi çelişkileri izleyicinin karakter hakkında hüküm vermesini güçleştiriyor.Fakat Octavio'nun gösterildiği son sahnede yüzündeki ifadeyle çaresizliğini iliklerimize kadar hissediyoruz.Ve karakterin musamiyetinde karar kılıyoruz.Tabi bunda filmin kısa ve etkili müziklerinin payı inkar edilemez.
    Valeria... Evli biri olan Daniel ile birbirlerine aşıktırlar. Daniel eşini terk eder ve Valeri'yla birlikte yaşamaya başlamışlardır ki mutlulukları o malum kaza ile gölgelenir.Valeria artık sakattır. Valeria'nın psikolojisine köpeği adeta tercüman olmuştur bu bölümde. Köpeği salondaki çukura düşer ve farelerle dolu karanlık çukurda korkuyla sıkışıp kalır.Valeria ise çukurun dışında çaresiz, köşeye sıkışmış ve korku doludur. Bu durum elbette Daniel ile olan ilişkilerine yansır ve bir aşk daha paramparça olmaya başlar.
    Gelelim El Chivo'ya ; cinayetlerinde dahi belirli değerleri gözönünde bulunduran "erdemli bir seri katil", eski bir gerilla ve acılı bir baba. Elbette gene kafamızı karıştıran bir karakter. Ve burada da imdadımıza köpekler koşuyor. Cofi iyileşince evdeki diğer köpeklerin tamamını öldürür. Bunun karşısında kahrolan El Chivo ,Cofi'yi öldürmek ister fakat köpekle olan benzerliklerinin , ikisinin de bu hayata itilişinin farkına varır ve Cofi'yi öldüremez. ("Her köpek sahibine benzer"-El Chivo)
    Karakter tahlilleri bu şekilde. Karakterlerin masumiyetleri, çaresizlikleri, paramparça aşkları ve köpekleri bir kazada birleşiyor. Bambaşka hayatların kesiştiği küçük anlar ve tahmin bile edemeyeceğimiz benzerlikler... Film; hayatın bu gerçekliğiyle bizi baş başa bırakıyor. Karakterler sırasıyla genç, orta yaşlı ve ihtiyar. Yani sırasıyla aşk, hayat ve pişmanlıklar ...
    Filmin tekniğine bakacak olursak ; oyunculuklar mükemmel , sahneler fazlasıyla gerçekçi, müzikler tam olması gerektiği yerde olması gerektiği kıvamda verilmiş, gayet etkili. Hep yakın ve omuzüstü çekim yapılmış. Bu da izleyicinin kendisini orada hissetmesini sağlıyor. Filmden bir karakter oluyorsunuz. Geçmişe gidip gelen sahnelerde dağılan dikkatiniz bu şekilde dengeleniyor. Filmin tek sıkıntısı ise çok uzun olması.Fakat burada da üç karakterin psikolojilerinin derinlemesine anlatıldığını gözönünde bulundurursak filmin uzun olmasının kaçınılmazlığını kabul ediyoruz.
    Bütün bu değerlendirmelerim ışığında söyleyebilirim ki bittiğinde "vay be" dedirtmeyen fakat karakterlerin psikolojik tahlillerini derin derin düşününce "VAY BE !" dedirten bir filim. Son olarak beğendiğim replikleri sevgili sinemaseverlerle paylaşarak yazımı noktalıyorum:
    "Octavio: Planlarımız ne olacak?
    Susana: Sen ve senin planların. Babaannem ne derdi biliyor musun? Tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından söz et."

    "Güçlü olmak akıllı olmak demek değildir."

    "Tanrı bulanık görmemi istiyorsa ben de bulanık görürüm."

    "Çünkü biz biraz da kaybettiklerimiziz."

    "Demek ki; telafisi olmayan zaman aileden çalınan zamanmış."
    DthepYEK
    DthepYEK

    Takipçi 233 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    9 Aralık 2015 tarihinde eklendi
    Tabi ki bir Pulp Fiction beklemiyordum ama en azından daha hareketli bir film olur diye düşünmüştüm. Tamam filmin olay örgüsü çok iyi, değindiği konular değerli ama ağır işleyen bir film. Ve filmin bazı yerlerinde karakterleri unuttuğum oldu. Karışık yapılı filmleri severim o bakımdan bana hitap eden bir film. Ama pek ısınamadım bu filme.

    Alejandro González Iñárritu yine geçen sene izlediğim ve çok abartılı bulduğum Birdman yönetmeni,Oscarlı film yönetmenin bu filmini de ne yazık ki çok beğenemedim. Tarz olarak sevdiğim bir tarz ama filmdeki akıştan uzak kaldım hep. Olayların birbirine bağlanması, ilginç hikayeler güzeldi.

    Hikayelere tek tek bakınca enteresan hikayeler ve bunların hepsinin bir yerde kesişiyor olması da güzel bir ayrıntı. Lakin sürükleyiciliği yok filmin. Kötü değil ama beklediğimin altında bir film oldu... 7.3/10
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    hızlı başlayıp gittikçe temposunu yitiren bir yapım olmasına rağmen izlenebiliyor. Gerçek bir öyküden esinlenilmiş mi acaba diye düşünmeden edemiyorsunuz. Filmin orjinal ismi 'Amores Perros' bu şekilde Türkçe'ye çevrildiği zaman 'Aşk-Köpekler' manasına geliyormuş lakin 'Amor es Perros' şeklinde yazılırsa 'Aşk Köpekliktir' anlamına da sahip oluyormuş Her ne kadar Türkçe'ye Paramparça Aşklar-Köpekler şeklinde çevrilse de orjinal isminde güzel bir kelime oyunu var 6/10
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Ekim 2012 tarihinde eklendi
    Etkileyici bir film yönetmenin tarzı değişik farklı 3 hikaye üzerinden giderek onları birleştirmiş sonunda,oyunculuklar müthişti bence kesinlikle izlenmesi gereken çok iyi bir film ama başyapıt değil yinede çünkü bazı eksiklikleri var mesela 2.hikaye sıkıyor biraz diyebilirim neyse ama izleyin siz tabi yinede..
    Çizgisiz Defter
    Çizgisiz Defter

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    20 Haziran 2012 tarihinde eklendi
    Aç karna kosusturulan sinemaya hep geç kalinip kaçirilan ve tüm denemelere ragmen basarilamayip, yillar sonra izlemesi nasip olunan paramparça bir ask hikayesinin tatli anisi olan film.Evet, "Amor es perros!" Ask köpekliktir ve insan yalnizca sevdigine köpeklik eder.Ve ask bir kaza gibi hiç tanimadigin bir insanla yasadigin o korkunç,bazen yikici kesisimin adidir.Kurgusu, sandigimiz tarih gibi düz bir çizgide ilerlemez.Paramparcadir.Hersey olup bitmistir ve arkadasiniz hikayeyi sondan basa dogru dinler.Esasinda her askta oldugu gibi feda da vardir bu hikayeler toplaminda.Eve getirilen köpek için diger sevgililerden olursun, sevgili için eslerden, esler için sevgililerden...Normlarimiza yumruk atar bu film.Abinin karisini sevdirir.Devrimi sevip, hayatini feda edersin, en büyük sevgiline itaat edersin.Bazen baska bir köpek için bir zemini cizmezsin.Kaderci bir yani da vardir aslinda.O size "beni köpek gibi süründürüyorsun!" der.Siz ona "ben seni sevmedim ki köpekleseyim" diyemezsiniz.Aradan aylar gecer,filmin basina tekrar dönmek istersiniz, çünkü artik sizde köpeklesmissinizdir ama o baska arabaya coktan çarpmistir bile.Elde kalan paramparça köpeksi bir hatira sevgili Zorba.
    Eskiden Beri
    Eskiden Beri

    Takipçi 23 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    7 Temmuz 2011 tarihinde eklendi
    Pejmurde adam filmin toparlayan karakteridir. Kesik kesik, farklı bir teknikle bağlanmıştır hikayeler. Aslında bağımsız / ilişkisiz hikayeler gibi durur ancak bu adamın gözlerine baktığımızda tüm hikayeyi bir bütün arz eder halde okuyabiliriz. Mexico City’i izlemektedir O. Kiralık katildir ancak, kimin öldürülmesi gerektiği, kimi öldürmenin kendi işi olmadığı konusunda muazzam teknikler, deneyimler kullanır. Onu bir öldürme işi için tutan adamı uzaktan izlerken, göz göze geldikleri sahne tam anlamıyla kopmuş bir sahnedir. Kaybedecek bir şeyi olmayan adamın kaybetmekten korkan bir zengine gönderdiği, dehşet verici sakin bakış ve hafif bir gülümseme.. Bize bir hayat dersi verir. Kaza anında arabaya sokulduğunda Octavio ve arkadaşının, diğer kadının hikayelerini kentle özdeşleştirip ezberden okuyabilecek bir kıvamdadır. Bir takım karakteristik kabulleri aşmıştır (Mexico City’de etik, insani, örfi kabulleri örselemeyen tek varlık köpek Cofidir sanki...). Tam bir kokuşmuşluk hali. Kızının evine maymuncukla girer… Para çalar… pisikopatlık yaparken onu hayretle izlersiniz…Cep telefonunu çıkarıp, kızının ev numarasını çevirerek telesekretere yaptığı konuşma içler acısıdır. O da Octavio gibi, hayatta umduğu noktada değildir. Geride kırık bir hayat ve devamı uğruna ufka doğru, sırtında çanta yanında yeni ismiyle Zenci (Cofi) yürümeye başlar..
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    1 Kasım 2011 tarihinde eklendi
    Paramparça Aşklar ve Köpekler (İspanyolca: Amores Perros) Meksikalı yönetmen Alejandro González Iñárritunun 2000de çektiği ilk uzun metrajlı filmi. 2001 yılında "En İyi Yabancı Film" dalında Oscar ve Altın Küre adayı olan film, Şikago, Tokyo, Cannes, Los Angeles, Moskova, Havana Film Festivalleri gibi pek çok uluslararası festivalde toplam 30 ödül aldı.

    Meksika şehrinde bir trafik kazası üç kişinin yaşamını yitirmesine sebep olur. Genç delikanlı Octavio, kardeşinin karısı Susana ile kaçmaya karar verir. Köpeği Cofiyi kaçışlarına yardımcı olacak paranın elde edilmesine aracı olarak kullanırlar. Uysal bir sokak köpeği Cofiden bir köpek dövüşlerinin değişmez şampiyonu olan bir canavar ortaya çıkarır. Kardeşinin karısı ile yaşdığı dokunaklı aşk üçgeni, yasak aşkın geri dönüşsüz bir yol haline gelmesiyle daha da karmaşıklaşır.

    Bu arada, 42 yaşındaki Daniel güzel model Valeria ile birlikte yaşamak için ailesini terk eder. Yeni hayatlarını kutladıkları gün Valeria trajik bir kazada sakat kalır. Peki her şeye sahip olduğunu düşündüğü anda tüm hayatı birden bire değişen Daniel ne yapacaktır? Bu kaza ve sakatlık,aşklarını yıpratmaya başlar, artık aşklarının gerçek sınanmasıdır yaşanan.

    Yıllarca hapis yatmış kiralık katil olarak çalışan eski komünist gerilla El Chivo kaza yerine geldiğinde Octavionun ölmek üzere olan köpeği Cofiyi bulur, onu alır ve iyileştirir. Bu karşılaşma, onun acı dolu geçmişiyle başa çıkmasına yardımcı olacaktır.Cofi eski mutlu,sakin günlerine kavuşmuştur ancak artık gizli dünyasına sakladığı vahşilik ve şiddet,El Chivoyu çok üzecek bir acı süprize sebep olur. El Chivo, Cofi ile ne kadar benzeştiğini görür, kafasına silah dayadığı Cofinin "ben bana öğretileni yaptım" bakışı ile kendi iç çatışmasını yaşar ve köpeği vuramaz. Ancak olayların akışı, seyirciyi bile hadi artık dedirtecek bir noktaya getirir.Sonrası, kendisini saklamış ve uysal bir hayat sürmüş eski komünist bir gerillanın diğer yüzünün sahneye çıkmasıdır ki bu kötüler için sonun başlangıcıdır
    suadiyekartali
    suadiyekartali

    Takipçi 357 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    7 Mart 2011 tarihinde eklendi
    çünkü bizler aslında kaybettiklerimiziz...
    kapalı bir senaryosu yok işlenen kurgu gayette açıktı ve bence harika bir film kesinlikle izlenmeli.
    10/9
    soad8769
    soad8769

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    19 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    Mükemmel senaryo ve kurgu,durağan giden ama insanı sıkmayan mükemmel bir inarritu filmidir..
    throughout
    throughout

    Takipçi 367 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    17 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    8,8 puanı alan film benim izlediğim film değildi sanırım :) yaklaşık 3-4 yıl önce izlemiştim.. tamamen gereksiz, sıkıcı ve etkisiz bir film.. bu yönetmenin tarzını ben hiç beğenmiyorum.. zevk meselesi tabi beğenenler olabilir ama bu kadar abartılması gerçekten şaşırtıcı.. babil filmini de beğenmemiştim ama yine o vasat da olsa izlenebilir bir filmdi.. bu tam anlamıyla fiyasko...
    michael-maze
    michael-maze

    15 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    15 Ocak 2011 tarihinde eklendi
    garip,entresan,değişik.... bir güzel, bir kötü anlamadağım yerler oldu anladığım yerler de oldu.. bence vasat
    emiroz
    emiroz

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    24 Kasım 2010 tarihinde eklendi
    aldığı puanla uzaktan yakından alakası olmayan bir film.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top