Senaryosunu, süper güçlere sahip Marvel karakterlerinden "Morbius, the Living Vampire (Yaşayan Vampir)" dan uyarlayarak Matt Sazama ve Burk Sharpless'ın yazdıkları ve yönetmen koltuğunda da Daniel Espinosa'nın oturduğu “Morbius”; aksiyon dozu yüksek bir macera filmi olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 75 - 83 milyon dolar aralığındaki bir bütçe ile yeşil perde, görsel efekt ve protez makyaj teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde; koordinatörlüklerini Douglas Crosby, Peter Miles, Roy Taylor ve Liang Yang'ın üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen ve brüt 163 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşılan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- Cerro de la Muerte, Kosta Rika -
Akşam karanlığına kalmamaları gerektiğini söyleyen bir pilotun (Joe Ferrara) kullandığı helikopter, yolcusu Dr. Michael Morbius (Jared Leto) ve içinde vampir yarasaların bulunduğu bir mağaranın önüne kurulmasını istediği tuzak ile dağlık bir bölgeye iner...
***
- Yunanistan, 25 Yıl Önce -
Dr. Emil Nicholas'ın (Jared Harris) yöneticiliğini yapmakta olduğu hastane de kalmakta olan on yaşındaki Michael'ın (Charlie Shotwell) yanındaki yatağa, gerçekte Lucien olan adı Michael tarafından Milo (Joseph Esson) olarak değiştirilen "vekil kardeşi" yerleştirilir...
Ki, yürürlerken koltuk değnekleri kullanan bu çocukların her ikisi de; tedavisi mümkün olmayan bir kan hastalığından mustariptirler...
***
Bu çocuklardan Michael'ın sıra dışı yeteneklerinin farkına varan ve her ikisine de babaları gibi davranan Dr. Nicholas; onu, eğitimi için New York'a gönderir...
***
Aslında doktor yanılmamıştır da...
Zira henüz on dokuz yaşındayken doktorasını tamamlayan Michael, kısa bir süre içinde de; kanla taşınan hastalıklar konusunda, dünyanın önde gelen uzmanlarından birisi olmuş ve geliştirdiği yapay kan teknolojisi sayesinde de, pek çok hayatı kurtarmıştır...
O sebep ile de yılın Nobel tıp ödülünü kazanmışsa da, almayı reddetmiştir...
***
- New York Kenti -
Michael, Dr. Martine Bancroft (Adria Arjona) ile beraber Anna (Zaris-Angel Hator) gibi insanları sağaltmaya çalışırlarken; varlıklı iş insanı Milo'nun sağladığı fonlar aracılığıyla da Horizon laboratuvarında, insan ve yarasa DNA'larını karşılaştırarak "serum" üretmektedirler...
Ve...
Fareler üzerinde yapılan yüz on yedinci deneyde, nihayet başarılı olmuşlardır da...
Bunun üzerine Michael, Milo'nun ziyaretine gider...
Çünkü dostuna; son derece deneysel, etik olarak sorgulanabilir, oldukça pahalı ve çok da yasal olmayan bu buluşun müjdesini verecektir...
***
- Uluslararası Sular, Doğu Sahili -
Korumasını Bay Fox (Corey Johnson) ile hepsi paralı asker olan adamlarının üstlendiği, Long Island'ın 24 km açıklarındaki bir kargo gemisinde kurulan bir laboratuvar da; artık sıra insanlı aşamaya gelmiş ve ilk denek de bizzat Michael'ın kendisi olmuştur...
Ama iğne yapılır yapılmaz canavarlaşmış bir vampire dönüşen Michael; Fox ve ağır silahlarla donatılmış yedi adamını, acımasızca öldürmeye başlar...
Yeniden normale döndüğündeyse; geride bir tek Martine hayatta kalırken, yürürken kullandığı koltuk değneklerine olan gereksinimi de büsbütün ortadan kalkmıştır...
Telsizden yaptığı imdat çağrısının ardından; ürettiği diğer iki tüp numuneyi de cebine koyan Michael, denize atlayarak gemiyi terk eder...
Elbette tüm kamera kayıtlarını da sildikten sonra...
***
Ertesi sabah FBI ajanları Alberto "Al" Rodriguez (Al Madrigal) ve Simon Stroud (Tyrese Gibson); polis ile sağlık personelinin, delilleri topladıkları gemidedirler...
Bu iki ortak sorgulayarak konuşturmak amacıyla, başına darbe almış olan Martine'nin kendine gelmesini beklemektedirler...
İlk tespitleriyse, cesetlerinin tümünün kanlarının çekilmiş olmasıdır...
***
Karaya çıkartılan Martine, yoğun bakıma kaldırılırken; olaydan, tüm dünya ile birlikte Milo'nun da haberi olmuştur...
Yalnız daha da önemlisi; Michael'ın, süper bir yaratığa evrildiği mevcut durumunu koruyabilmesi gayesiyle insan kanına ihtiyaç duymasıdır...
Tersine bir durumda sağlığı, ayakta duramayacağı bir biçimde yeniden bozulacaktır...
Neyse ki bu handikap, kendi geliştirdiği yapay kan teknolojisi ile aşılabilmektedir...
***
Bir diğer saptama da, kullanılan bir doz serumun altı saat etki gösterdiği şeklindedir...
Yani yine kan içilmesi gerekmektedir...
Dakika 38...
Filmin sonraki kısmında sizleri; mevzunun birdenbire değişerek tamamen farklı bir görünüme bürüneceği ve sinema sanatına katkıda bulunan nitelikteki filmlerden hoşlanan sinemaseverleri değilse de fanatik Marvel hayranlarını yeterince tatmin edeceğini düşündüğümüz, 66 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Finalde yazılar akmaya başlar başlamaz, ısıttığınız koltuklarınızdaki yerlerinizi hemen terk etmeyin...
Geride, bir devam filmine dair sinyallerin de açıkça verildiği iki önemli sahne daha mevcut...