Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Filmin en büyük özelliği, başta Buck, tüm hayvanların en ileri çağdaş teknolojiyle yaratılıp filme katılması. En son The Lion King- Aslan Kral (2019) filminde kullanılmış olan bu yöntem, bu filme de asıl ruhunu katmış. MCT-Motion Capture Technology ya da CGİ-Computer Generated İmage diye adlandırılan bu yönteme, bizde şimdilik 'bilgisayar üretimli imgeleme' deniyor. Ve kimileri bu yöntemi eleştiriyor. Bu film dolayısıyla da tartışma çıktı. Baş argümansa filmin doğallığını yitirdiği oldu. Ben kendi adıma, animasyon-canlandırma gibi daha klasik Disney filmlerinden (yani 1930'lardan) beri teknolojiye bu kadar başvurmuş ve onu bu denli iyi kullanmış bir alandaki bu eleştirilere kesinlikle katılmıyorum.
Eleştirinin tamamı için: T24
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Büyük bütçeli bu filmin en önemli özelliği konu ettiği hayvan sömürüsünden uzak bir eksende onları tehlikeye atmadan teknolojiden yararlanarak filmde sadece bilgisayarda üretilmiş köpekler kullanmış olması. Buck ve diğer hayvanlar tamamen bilgisayar destekli CGI ile oluşturulmuş. CGI köpek Buck’ı gerçekçi bulmayanlara insaf demek istiyorum, sonuçta Cats filminin sakilliği yoktu ve gayet iyi olduğunu düşündüğüm CGI Buck bazı anlarda inanılmaz gerçekçiydi. Kaldı ki her şeyden önemlisi sömürü olmadığını bildiğim için içim çok rahat seyrettim filmi çünkü film setlerinde gerçek hayvan kullanımına karşı olanların ayakta alkışlayacağı bir tercih bu.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Sonuçta eski moda bir anlatımla perdeye taşınan ve görsel açıdan büyüleyici anlara sahip film, ağırlıklı olarak kutup topraklarında geçmesine rağmen insanın içini alabildiğince ısıtmayı başarıyor. Özellikle minik izleyiciler açısından hayvan sevgisini aşılama gibi bir görevin üstesinden de geliyor. Kısaca ‘kaçırmayın’ derim. Son olarak Harrison Ford’un hayat verdiği John Thornton’ı daha önce Clark Gable, Charlton Heston, Rutger Hauer gibi isimlerin canlandırdığını hatırlatalım.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Sanders'ın bu hamleleri dışında filme en önemli katkısı görsel açıdan. Romandaki pastoral yapıyı etkili bir şekilde ortaya koyacak sinematografik tercihlerde bulunuyor. Bu tercihleri sayesinde film görsel yönden lezzetli bir hal alıyor. Ki dijital ortamda yaratılsa da Buck'ın sahiciliği, Harrison Ford'un sade ama etkileyici performansı filmin seyirlik keyfini artırıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Filmin en büyük özelliği, başta Buck, tüm hayvanların en ileri çağdaş teknolojiyle yaratılıp filme katılması. En son The Lion King- Aslan Kral (2019) filminde kullanılmış olan bu yöntem, bu filme de asıl ruhunu katmış. MCT-Motion Capture Technology ya da CGİ-Computer Generated İmage diye adlandırılan bu yönteme, bizde şimdilik 'bilgisayar üretimli imgeleme' deniyor. Ve kimileri bu yöntemi eleştiriyor. Bu film dolayısıyla da tartışma çıktı. Baş argümansa filmin doğallığını yitirdiği oldu. Ben kendi adıma, animasyon-canlandırma gibi daha klasik Disney filmlerinden (yani 1930'lardan) beri teknolojiye bu kadar başvurmuş ve onu bu denli iyi kullanmış bir alandaki bu eleştirilere kesinlikle katılmıyorum.
Birgün
Büyük bütçeli bu filmin en önemli özelliği konu ettiği hayvan sömürüsünden uzak bir eksende onları tehlikeye atmadan teknolojiden yararlanarak filmde sadece bilgisayarda üretilmiş köpekler kullanmış olması. Buck ve diğer hayvanlar tamamen bilgisayar destekli CGI ile oluşturulmuş. CGI köpek Buck’ı gerçekçi bulmayanlara insaf demek istiyorum, sonuçta Cats filminin sakilliği yoktu ve gayet iyi olduğunu düşündüğüm CGI Buck bazı anlarda inanılmaz gerçekçiydi. Kaldı ki her şeyden önemlisi sömürü olmadığını bildiğim için içim çok rahat seyrettim filmi çünkü film setlerinde gerçek hayvan kullanımına karşı olanların ayakta alkışlayacağı bir tercih bu.
Hurriyet
Sonuçta eski moda bir anlatımla perdeye taşınan ve görsel açıdan büyüleyici anlara sahip film, ağırlıklı olarak kutup topraklarında geçmesine rağmen insanın içini alabildiğince ısıtmayı başarıyor. Özellikle minik izleyiciler açısından hayvan sevgisini aşılama gibi bir görevin üstesinden de geliyor. Kısaca ‘kaçırmayın’ derim. Son olarak Harrison Ford’un hayat verdiği John Thornton’ı daha önce Clark Gable, Charlton Heston, Rutger Hauer gibi isimlerin canlandırdığını hatırlatalım.
Sabah
Sanders'ın bu hamleleri dışında filme en önemli katkısı görsel açıdan. Romandaki pastoral yapıyı etkili bir şekilde ortaya koyacak sinematografik tercihlerde bulunuyor. Bu tercihleri sayesinde film görsel yönden lezzetli bir hal alıyor. Ki dijital ortamda yaratılsa da Buck'ın sahiciliği, Harrison Ford'un sade ama etkileyici performansı filmin seyirlik keyfini artırıyor.