En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.071 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
25 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
Senaryosunu da kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çeken "ve bizce sınıfı da geçen" Christy Hall'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Daddio"; ziyadesiyle farklı ve bir o kadar da şaşırtıcı bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçe ile bir taksinin içinde çekildiği her halinden belli olan; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Akşam geç saatlerde...
Yorucu geçtiği anlaşılan...
Üvey kız kardeşini görmeye gittiği...
Doğup büyüdüğü Oklahoma'dan dönüşte...
Dokuz yıldır yaşamakta olduğu New York şehrinin JFK Havalimanına inen (Don Johnson ve Melanie Griffith çiftinin kızları Dakota Johnson'ın canlandırdığı) Girlie...
Kendisini Midtown Manhattan'daki evine götürecek...
Bavulunun bagajına yerleştirildiği taksinin arka koltuğuna geçerek...
***
Oturur oturmaz...
İlk yaptığı şey çalışır vaziyetteki TV'yi kapatıp...
Makyajını tazelemek olurken...
***
Arka sıradaki taksinin...
"Hadi gazla da git artık!" dercesine çaldığı kornaya sinirlenen...
Girlie'nin bindiği taksinin sürücüsü (2 Academy ödülünü haybeye kazanmadığına bir kez daha tanıklık ettiğimiz Sean Penn'in hayat verdiği) Clark...
Oldukça konuşkan olduğunu söyleyebileceğimiz Clark...
"Bu geceki son taksi müşterim sensin..."
Demek suretiyle...
Aralarındaki sohbeti de başlatmış olur...
***
Ki...
İşin en başında da...
Farkına vararak ifade ettiğimiz gibi...
Clark'ın ağzı son derece bozuktur...
***
Ve...
Rahatlıkla da konuşmasını sürdürerek...
Zor geçen gününden ve kredi kartı kullanımı nedeniyle...
Bahşiş alamıyor olmasından söz edebilmekte...
***
Hatta baktı Girlie...
Kendisini dinlemek yerine...
Telefonuyla oynayıp meşgulmüş numarası da yapmıyor...
***
Sanki...
Hedefine ateş açan...
Bir makinalı tüfek operatörüymüşçesine...
Hiç ara vermeden...
Kelimeleri ağzından çıkarmayı sürdürüyor...
***
Ancak biz...
Zamanla ürkütücü, pornografik miktarda seksi ve hüzünlü de olabilecek bu diyalog ile arkasındaki gelişmelerin anlatımını...
"Spoiler" vermemek amacıyla burada noktalıyoruz...
Dakika 20...
***
Muhatabına...
Yaşlı bir taksi şoförü gibi değil de...
Sanki iyi gözlem yapabilen...
Deneyimli bir terapistmişçesine davranan Clark ile...
Laf lafı açtıkça...
Girlie'nin tüm sırlarına da vakıf olacağınız filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; tek perdelik tiyatro oyunu lezzetindeki, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.