Hesabım
    New York'ta Bir Gece
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    New York'ta Bir Gece

    Takside konuşkan bir gece!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Daddio / New York’ta Bir Gece filminde Sean Penn ve Dakota Johnson, New York sokaklarını bir taksi içinde konuşarak geçen iki kişiyi canlandırıyor. Konu genel olarak kadın erkek ilişkilerine dayanıyor, yolculuk da konuşmalar da çok uzun sürdüğü için birbirini tanımayan iki insanın duygu motivasyonunu anlama yönünde kullanıyoruz biz de çabamızı.

    Konuşkan bir taksi şoförü ve özgüveninin altına birtakım geçmiş sorunları ve baba meselesini iteleyen kadın yolcusu arasındaki klostrofobik yolculuk, iki yıldız oyuncudan aldığı güçle sıradan olma zincirini az da olsa kırmayı başarıyor.

    Christy Hall’un başta bir tiyatro oyunu olarak tasarladığı senaryosunun tiyatrodan farkı, görüntü yönetmeni Phedon Papamichael’in filme kattığı şık sinematografik dokunuşlarla bir nebze halloluyor. Hall ilk uzun metrajını böyle bir filmle açarken sadece iki kişiden oluşan malzemesiyle zorlanacağını tahmin ediyordu ya da etmeliydi. Film bir taksinin içinde vuku bulunca aklımıza ister istemez Martin Scorsese imzalı klasik Taxi Driver geliyor. Clark asla bir Travis Bick olamaz ama o da dünyanın değişen kodlarıyla savaş halinde biri pekala, Girlie’yi kurtarma altyapısıyla hareket ediyor çoğu zaman! Para taşımayan insanların ve dijitalleşen dünyanın canını sıktığı belli ve kendini anlatmaya hevesli, muhtemelen yaptığı işin hakkını konuşarak verdiğine inanan bir yalnız ruh! Ve yolcusunu kişisel konularda sıkıştırmakta da usta bir şoför.

    Tabii bir de Jim Jarmush’un unutulmaz yapımı Night on Earth var ki, orada da taksi içinde geçen beş farklı hikayeyle çeşitlilik yolunu açmıştı yönetmen, konular da mekanlar da daha gerçekçi bir duyguyla karşımıza çıkmıştı. Burada eksik olan şeylerden biri de araya dikiz aynasından bakışmalar giriyorsa da, kadınla arasında yaşanması muhtemel yakıcı ya da yıkıcı gerilim eksikliği.

    Filmde taksinin neredeyse durduğu bir bölüm var, Clark orada tuvalet ihtiyacı için aşağıya iniyor. Biz de yine bir gerilim beklentisi. Yolun kapalı olmasıyla, biriken trafik sesini, insanların bağrışmalarını duymak yerine yönetmen bizi stüdyo sessizliğinde bir alanda konuşan iki insanın hikayesiyle baş başa bırakıyor. Gerilim halinde olan biziz, şehirde hiçbir gerilim yok, iki insan arasında hiçbir itişme yok, her şey çok yolunda, iki insanın birbirine dökülme hikayesini izliyoruz, güvenli suların her daim var olduğu hissiyle Girlie’nin sağsalim eve girmesini izliyoruz! Clark ise onun arkasından bakarken neyin hazzıyla dolu o an pek kestiremiyoruz!

    Clark film boyunca kadını da içine çektiği bir oyun oynuyor, bir nevi sosyal deney gibi yaşıyor süreci, işin içine biraz flörtöz bir hava da katıyor. Arka koltuktaki kadının gerilimli bir hazla kendisine sexist telefon mesajları yollayan adam karşısındaki tavrını üstlenmeye hazır bir halde bekliyor, işin seyri bazen üç kişinin etkileşimi şeklinde değişiyor, telefonun ucundaki adamın rahatlığı Clark’ın da işine yarıyor. Kadını yaşanmış bilge tavrıyla etkilemeyi başarıyor. Ama film sanki daha devam etmeliymiş hissiyle bitiveriyor, devamını oluşturacak tüm doneleri ortaya koyduktan sonra… Bir reklam filmi havası da estiren film, ön ve arka koltuk denklemini iyi çözmüş olsa da olması muhtemel gerilimi yaratamadan bitiyor maalesef!

    twitter.com/banubozdemir

    New York'ta Bir Gece
    New York'ta Bir Gece
    Vizyon tarihi 9 Ağustos 2024 | 1s 40dk
    Yönetmen Christy Hall
    beraberinde Sean Penn, Dakota Johnson, Marcos A. Gonzalez
    Basın
    3,3
    Üyeler
    3,0
    Beyazperde
    2,5

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top