En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.094 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
“Mi obra maestra / My Masterpiece”, oldukça “zekice” kurgulanmış olan senaryosunu da, Andrés Duprat ile birlikte yazan Gastón Duprat’in yönetmen koltuğunda oturduğu sevimli bir komedi denemesi…
İsterseniz işe, “dostlukları” uzun yıllara dayanan ressam Renzo Nervi (Luis Brandoni) ile sanat galerisi işletmecisi Arturo Silva’nın (Guillermo Francella) son altı yıl içindeki hikâyelerinin anlatıldığı filmin ve filme adını veren o meşhur “başyapıtın”, Renzo’ya değil de Arturo’ya ait olduğunu söyleyerek başlayalım…
İlerleyen dakikalarda lazım olacağı için lütfen bunu bir köşeye not edin, elinizin altında bulunsun…
Nasıl ve niye mi?
Elbette filmi sonuna kadar izleyerek onu, bizzat siz kendiniz öğreneceksiniz…
Gelin şimdi de karakterleri daha yakından tanıyalım…
Renzo, gösteriş ve abartıdan hoşlanmadığı gibi PR’dan da anlamadığı için kendi sergilerinin açılışına dahi katılmayan darmadağınık bir ressamdır…
Üstelik meteliğe kurşun atmasına ve kirasını ödeyemediği için eşyaları ve evcil hayvanları ile beraber evinden çıkartılarak kapının önüne konulmasına rağmen paraya da hiç değer vermemektedir…
Ama peşinden "dilinde", erkeklerin yer çekiminin gücüne karşı koymalarına yardımcı olan mavi renkli mucize “Viagra” ile koşuşturduğu Laura (María Soldi) örneğinde olduğu gibi 74 – 75 yaşında olmasına karşın genç kızlara bayağı bir iç geçirmektedir…
Ki, Arturo’nun asistanı Eugenia’da (Daniela Katz), her seferinde laf atması ve askıntı olması nedeniyle onun bu huyundan yakınmaktadır Arturo’ya…
Ne diyelim, içindeki “ergen” bir türlü ölmüyor Renzo’nun…
Çizeceği resimler konusunda da ne yazık ki, öneri ve yönlendirmelere kulak asmayarak burnunun dikine gitmektedir…
Her ne kadar hem kendisinin hem de Arturo’nun işlerinin berbat olmasına yol açsa da eminiz, dik başlılığının bir ürünü olarak Norveçli Alberto Larsen’in şirketi için sipariş ettiği yağlı boya tablodaki herkesi şaşkına çeviren “espriye” bayılacaksınız…
Arturo’ya gelince ise:
O öncelikle Buenos Aires sanat piyasasında para kazanmayı kendine meslek edinmiş, beş parmağında beş marifet bulunan “başarılı” bir iş adamıdır…
Bu arada, adı Alex (Raúl Arévalo) olan ve Renzo’dan ders alarak ressam olmak isteyen ilginç bir karakterle daha tanışıyoruz filmde…
Tabii uluslararası sanat piyasasında ciddi satışlar yapmasıyla ünlü olan galeri sahibi Dudu’yu da (Andrea Frigerio) atlamamak lazım…
Zira bu son ikisi, filmin “başyapıt” kısmına damgalarını vuracaklar…
Peki, ne zaman mı başlayacak bu bölüm?
Hele öncelikle Renzo, yediğinin içtiğinin parasını ödemediği bir restoranda kör kütük sarhoş olduktan sonra bir kamyonun altında kalarak hastanelik olsun…
Ardından da Arturo tarafından, intihar etmeye yeltendiği aynı hastaneden çıkartıldıktan sonra aniden ölüversin ve resimlerinin fiyatları da sanat piyasasında jet hızıyla tavan yapsın…
Artık siz seyredin tantanayı ve Jujuy’daki o eşsiz manzarayı…
Bitirmeden ilave edeceğimiz son husus, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu filmdeki oyuncu uyum ve performanslarını fazlasıyla takdir ettiğimiz biçiminde olacak…
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.