Hesabım
    The Turning
    Ortalama puan
    3,3
    8 Puanlama
    The Turning hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Carey W. Hayes ve Chad Hayes tarafından, Henry James’in “The Turn of the Screw” (1898) isimli kısa hayalet hikâyesinin modern zaman uyarlaması olarak yazılan “The Turning”, Floria Sigismondi’nin yönetmen koltuğunda oturduğu “inanılmaz” bir korku – gerilim filmi…

    Hani öyle ki, başrol karakteri Kate Mandell’in (Mackenzie Davis):

    Orijinal hikâyenin Türkçe ’ye en basitinden, “Vidayı Çevir / Döndür” olarak tercüme edilebilecek olan adına yaraşır bir biçimde, tam da rampayı bitirip yokuş aşağı inişe geçmişken birdenbire kayış kopartıp, ardından da “fokur fokur” su kaynatmaya başladığı hazin bir finale doğru ilerleyişi, (“düalist / ikili” bir yapıya sahip olan filmde), sindire sindire anlatılmış…

    O yüzden de filmin bir finalinin bulunmadığını söylemek kesinlikle doğru değil…

    Zira tam da tersine, “The Conjuring” serisinin senaryosunda da imzaları bulunan Carey W. Hayes ve Chad Hayes ile İtalyan asıllı Kanadalı yönetmen Floria Sigismondi hikâyenin içine, ilk bakışta herkes tarafından anlaşılması çokta kolay olmayan “küçük” sürprizler eklemişler…

    Tamam oturup izlerken, özellikle de filmin üçte ikilik bir kısmı olan uzunca bir bölümünde karşımızda, korkunun “hayaletler tarafından ele geçirilmiş ev / haunted house / ghost & spirits” alt kategorisinde bir film varmış gibi duruyor…

    Ki, Kate’in yaşadıkları da bu öngörüyü destekliyor zaten…

    Çünkü Miles (Finn Wolfhard) ve küçük kız kardeşi Flora (Brooklynn Prince) ile evin emektar hizmetkârı Bayan Grose’nin de yaşadığı evde, hayaletler neredeyse oradan oraya koşuşturarak fink atıyorlar…

    Fakat…

    Buharlı ayna ile yüzleşince…

    Yahut pencereden dışarıya bakınca…

    Üstelik kırda, piknikte ve bir de banyo küvetinde…

    Onları görebilen tek kişi, ne yazık ki de bizim zavallı Kate…

    Yani hayaletler, sadece ona sardıkları için arıza çok büyük…

    Ancak işin daha da kötüsü, Kate’in de bir noktadan sonra gördüklerinin rüyada mı yoksa günlük hayatta mı yaşandığını karıştırmaya başlıyor olması…

    Yukarıda da vurguladığımız gibi bir yerde kayış, tam anlamıyla birden kopuveriyor…

    E tabii böyle olunca da su kaynatıp sağa çekmek de kaçınılmaz bir hal alıyor…

    Ama emin olun kafa karıştıran bütün bu sorunlara rağmen Kate, filmin sonuna kadar havlu atmayarak iddiasını sürdürmeye de devam ediyor…

    Peki, bu karmaşık hatta biraz fazlasıyla kaotik de olan durum, “bizim için” ne zamana kadar anlaşılmazlığını devam ettiriyor?

    Elbette, Kate’in annesinin akıl hastası olduğunu ve bunun “genetik bir problem” olup olmadığını Kate’e “iki” kez sorarak filmin senaryosuna taşıyan Bayan Grose’un söylemlerini duyup kafamızda, “bak şimdi oldu” dedirten bir “şimşek” çakıncaya kadar…

    Umarız, demek istediklerimizi sizde anladınız…

    Ve bize göre, bu filmi "The Shining" (1980) ile "Doctor Sleep" den (2019) ayıran da bu...

    Bitirmeden söyleyebileceğimiz son şey, artık sinemada kendine sağlam bir yer edinen Mackenzie Davis ve “Stranger Things” (2016 – 2021) dizisinin Mike Wheeler’ı Finn Wolfhard ile Brooklynn Prince ve Barbara Marten’ın “sıra dışı” performanslarına da bayılacağınız…

    Çekimlerin yapıldığı, İrlanda’daki Killruddery House’da, konuya uygun olarak yaratılan karanlık ve boğucu atmosfer de işin cabası…

    Unutmadan, uzunca bir süredir bu kadar enfes müziklere sahip bir korku filmi izlemediğimizi de belirtmiş olalım…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır, “emek verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden sizlerle buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top