“Todos lo saben / Everybody Knows”, senaryosunu da yazan Asghar Farhadi’nin yönetmen koltuğunda oturduğu gerilim dozu hayli yüksek bir drama…
Prömiyeri, 8 Mayıs 2018’de Cannes Film Festivalinde yapılan ve 14 Eylül 2018’de İspanya’da vizyona giren filmin, 8 Şubat 2019 tarihinde de Amerika’da gösterime girmesi bekleniyor…
11,8 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve şu ana kadar da 13,8 milyon dolarlık bir gişe yapabilmiş olan filmin, 7.1/10 (7.104 oy) olan IMDB izleyici puanı ortalamasıyla 6.3/10 (55 yorum) ve 66/100 (20 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylamaya katılan izleyici ve eleştirmen sayısı çok yüksek olmasa da, orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Yine de, gelin isterseniz; gerçekte neler olup bittiğini anlayabilmek için, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…
Ancak başlamadan, “Neden Asghar Farhadi gibi oldukça etkileyici bir kariyere sahip olan İranlı bir yönetmen, İspanya’da (Arjantinli Ricardo Darín hariç) İspanyol oyuncularla hem de tek kelime anlamadığı İspanyolca dilinde üç gün sonra unutulacak bir film çeker?” sorusunu yanıtlamamız gerekiyor…
Zira iyi oyuncu kadrosu dışında “sabun köpüğü” tarzındaki bu filmin görünürde, Farhadi klasındaki bir yönetmenin filmografisine yapabileceği hiçbir katkı yok…
Gerçi insan kendini Farhadi’nin yerine koyup, “Devlet sansürü ile uğraşmak yerine bu kez de kafamıza göre takılalım dedik” der miydik demekten de alamıyor…
Hani sürekli sağlıklı yiyecekler tüketerek yaşayan birinin senede bir gün bu diyete ara verip abur cubur takılması gibi…
Evet, olaya bu şekilde yaklaşılınca en zararlı atıştırmalık bile insana, masum bir diyet molasıymış gibi görünebiliyor…
Tabii, söylediğimiz gibi senede bir kez olması koşuluyla…
Eğer bu diyet bozma işi alışkanlık yaparak süreklilik arz etmeye başlarsa işin seyri o zaman değişir…
Örneğimizde olduğu gibi, bugüne kadar başarılarla dolu işlere imza atmış olan sıra dışı İranlı yönetmen Farhadi gider yerine sıradan bir İranlı yönetmen gelir…
Elbette, bu durumda yapımcılar da; bir İspanyol filmini, sanki mevcut İspanyol yönetmenlerin köküne kıran girmişcesine bir İranlı yönetmene çektirme işini de ciddi şekilde sorgulamaya başlarlar…
Yalnız bütün bu söylediklerimiz kesinlikle,” Asghar Farhadi, bu filmde çok kötü bir iş çıkartmış” şeklinde de algılanmamalı…
Bizim vurgulamaya çalıştığımız şey tamamen farklı…
Umarız Farhadi bundan sonra çekeceği filmde tekrar kendi özgün tarzına döner ve bizde o filmi yorumlarken bu filme de göndermeler yaparak Farhadi’ye ve sinemasına ilişkin görüşlerimizi daha ayrıntılı bir şekilde paylaşırız…
Gerçi bu karşılaştırmalı değerlendirmeyi, bir fırsat yaratabilirsek, önceki filmlerini yorumlarken yapmamız da pekâlâ mümkün…
Sonuç olarak, oyuncu kadrosunun kalitesi ve hikâyesindeki gizem nedeniyle 132 dakika boyunca irtifa kaybetmeden aynı tempoda devam eden bu film için puanımız 3 önerimiz ise, “bir şans verilebilir” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 28 Aralık 2018 günü saat 01.11’de yazılarak paylaşılmıştır...