Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Evrensel
Yazar: Şenay Aydemir
Belki bu ‘Batılı form’ nedeniyle Farhadi’nin senaryosunda sıkıntılı yerler var. Filmin bir noktasında ailenin sırları ortaya dökülmeye başladığında karakterlerin kaçırılan Irene’yi unutup kendi dertlerine düşmeleri gibi. Çünkü bir süre film de unutuyor onu. Ama asıl Farhadi’nin senaryolarında şimdiye kadar hiç görmediğimiz bir biçimde bazı şeylere ikna olmakta zorlanıyoruz. Bunun en belirgin olanı Irene’yi kaçıranların motivasyonu. Farhadi, kendisinden beklenmeyecek bir kolaycılığa kaçıyor burada ve her şey hızlıca olup bitiyor. Farhadi, bir durumun ailedeki yaraların kabuklarını kaldırdığı, matruşka gibi sırların birbirinin içinden çıktığı dramatik evreni ustaca kurarken; işin polisiye kısmında hem entrika hem de karakterlerin inandırıcılığını kurmakta bildik formundan uzak kalıyor. Öte yandan özellikle ilk bölümdeki düğün sahnesi başta olmak üzere Farhadi’nin yönetmenlik maharetinin en gelişkin olduğu filmi olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Eleştirinin tamamı için: Evrensel
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
ilmin sinematografik şahikası ise ‘The Guardian’ gazetesi eleştirmeni Peter Bradshaw’ın da vurguladığı gibi Michael Cimino ve Francis F. Coppola tatları sunan düğün sahneleri (fırtına ve elektrik kesintisi bölümleri de dahil olmak üzere). İlk kez yolları 1992 yapımı ‘Jamón Jamón’da kesişen ve sonraki yıllarda defalarca birlikte çalışan çift Penélope Cruz ve Javier Bardem’in eski sevgilileri, Ricardo Darín’in de Arjantinli eski alkolik kocayı canlandırdığı filmin en kırılgan yanı polisiye vakanın adresindeki kişiler. Senaryo entrikanın bütün yükünü taşıyan bu kanatta yeterince sağlam durmuyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Farhadi yine derinlikli ve incelikli bir senaryo ile seyirciyi filmin içine almayı başarıyor. Bir kayıp vakası sonrasında yaşanan gerilimden ustaca yararlanarak sarmal bir olay örgüsü kuruyor ve belli başlı karakterlere karşı ikircikli bir durum yaratıyor. Böylece hem karakterlerini hem de seyirciyi adeta bir önyargı testine sokuyor. Ama böylesi bir senaryoyu Farhadi'den zaten bekliyorsunuz. Bu filmde şaşırtıcı olan Farhadi'nin bütün bunları pek de bilmediği sularda yapabilmesi. Dilini, kültürünü çok da iyi bilmediği bir coğrafyada yine kendi sinemasal imzasını atacak kadar ustaca filmi yönetiyor.
Eleştirinin tamamı için: Sabah
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Ustanın asıl kültürüne dayalı filmlerini, İran denen o görkemli çelişkiler ve bitmeyen savaşımlar toplumunun özel sosuyla tatlandırılmış yapımlarını tercih etmek elbette hakkımız. Özellikle Elly Hakkında ile başlayıp Bir Ayrılık, Geçmiş, Satıcı gibi önemli kitlelere ve Oscar dahil ödüllere uzanmış başyapıtları belleğine yerleştirmiş sinemaseverler olarak... Ama gerçek Farhadi’ciler bu filmi de görmeli. Başta kim bilir kaçıncı kez (aslında altıncı kezmiş!) bir araya gelen Penelope Cruz- Javier Bardem ikilisi ve özellikle 2009’da Oscar’a uzanan Gözlerindeki Sır’la tanınan Arjantin’in ‘milli’ oyuncusu Ricardo Darin, tüm o kalabalık oyuncu takımı harika. Çok iyi kullanılmış İspanya taşrası, görüntü ve müzik de düzeyli. Ve bu kültürler buluşması, sonuç olarak doyurucu bir filme yol açmış.
Eleştirinin tamamı için: T24
Milliyet
Yazar: Nil Kural
2009 tarihli filmi “Elly Hakkında”da olduğu gibi bir kayıp hikayesini tercih eden yönetmen, Arjantin’den bir düğün için aile evine dönen Laura’nın (Cruz) kızının kaçırılması üzerine gelişen olayları konu alıyor. Merkeze bir aile krizini yerleştiren yönetmen diyalog ağırlıklı sinemasını terk ediyor ve melodram türünün kalıplarıyla hareket ediyor. Ancak Farhadi’ye haklı bir ün kazandıran diyalog üzerinden ahlaki ikilemler sunma ve gündelik olandan yola çıkarak gerilim yaratma yeteneğini bu filme yansıtamıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Evrensel
Belki bu ‘Batılı form’ nedeniyle Farhadi’nin senaryosunda sıkıntılı yerler var. Filmin bir noktasında ailenin sırları ortaya dökülmeye başladığında karakterlerin kaçırılan Irene’yi unutup kendi dertlerine düşmeleri gibi. Çünkü bir süre film de unutuyor onu. Ama asıl Farhadi’nin senaryolarında şimdiye kadar hiç görmediğimiz bir biçimde bazı şeylere ikna olmakta zorlanıyoruz. Bunun en belirgin olanı Irene’yi kaçıranların motivasyonu. Farhadi, kendisinden beklenmeyecek bir kolaycılığa kaçıyor burada ve her şey hızlıca olup bitiyor. Farhadi, bir durumun ailedeki yaraların kabuklarını kaldırdığı, matruşka gibi sırların birbirinin içinden çıktığı dramatik evreni ustaca kurarken; işin polisiye kısmında hem entrika hem de karakterlerin inandırıcılığını kurmakta bildik formundan uzak kalıyor. Öte yandan özellikle ilk bölümdeki düğün sahnesi başta olmak üzere Farhadi’nin yönetmenlik maharetinin en gelişkin olduğu filmi olduğunu söylemeden geçmeyelim.
Hurriyet
ilmin sinematografik şahikası ise ‘The Guardian’ gazetesi eleştirmeni Peter Bradshaw’ın da vurguladığı gibi Michael Cimino ve Francis F. Coppola tatları sunan düğün sahneleri (fırtına ve elektrik kesintisi bölümleri de dahil olmak üzere). İlk kez yolları 1992 yapımı ‘Jamón Jamón’da kesişen ve sonraki yıllarda defalarca birlikte çalışan çift Penélope Cruz ve Javier Bardem’in eski sevgilileri, Ricardo Darín’in de Arjantinli eski alkolik kocayı canlandırdığı filmin en kırılgan yanı polisiye vakanın adresindeki kişiler. Senaryo entrikanın bütün yükünü taşıyan bu kanatta yeterince sağlam durmuyor.
Sabah
Farhadi yine derinlikli ve incelikli bir senaryo ile seyirciyi filmin içine almayı başarıyor. Bir kayıp vakası sonrasında yaşanan gerilimden ustaca yararlanarak sarmal bir olay örgüsü kuruyor ve belli başlı karakterlere karşı ikircikli bir durum yaratıyor. Böylece hem karakterlerini hem de seyirciyi adeta bir önyargı testine sokuyor. Ama böylesi bir senaryoyu Farhadi'den zaten bekliyorsunuz. Bu filmde şaşırtıcı olan Farhadi'nin bütün bunları pek de bilmediği sularda yapabilmesi. Dilini, kültürünü çok da iyi bilmediği bir coğrafyada yine kendi sinemasal imzasını atacak kadar ustaca filmi yönetiyor.
T24
Ustanın asıl kültürüne dayalı filmlerini, İran denen o görkemli çelişkiler ve bitmeyen savaşımlar toplumunun özel sosuyla tatlandırılmış yapımlarını tercih etmek elbette hakkımız. Özellikle Elly Hakkında ile başlayıp Bir Ayrılık, Geçmiş, Satıcı gibi önemli kitlelere ve Oscar dahil ödüllere uzanmış başyapıtları belleğine yerleştirmiş sinemaseverler olarak... Ama gerçek Farhadi’ciler bu filmi de görmeli. Başta kim bilir kaçıncı kez (aslında altıncı kezmiş!) bir araya gelen Penelope Cruz- Javier Bardem ikilisi ve özellikle 2009’da Oscar’a uzanan Gözlerindeki Sır’la tanınan Arjantin’in ‘milli’ oyuncusu Ricardo Darin, tüm o kalabalık oyuncu takımı harika. Çok iyi kullanılmış İspanya taşrası, görüntü ve müzik de düzeyli. Ve bu kültürler buluşması, sonuç olarak doyurucu bir filme yol açmış.
Milliyet
2009 tarihli filmi “Elly Hakkında”da olduğu gibi bir kayıp hikayesini tercih eden yönetmen, Arjantin’den bir düğün için aile evine dönen Laura’nın (Cruz) kızının kaçırılması üzerine gelişen olayları konu alıyor. Merkeze bir aile krizini yerleştiren yönetmen diyalog ağırlıklı sinemasını terk ediyor ve melodram türünün kalıplarıyla hareket ediyor. Ancak Farhadi’ye haklı bir ün kazandıran diyalog üzerinden ahlaki ikilemler sunma ve gündelik olandan yola çıkarak gerilim yaratma yeteneğini bu filme yansıtamıyor.