Şu dolu vizyon haftasının tam ortasında vizyona girmiş olan Yol Arkadaşım'ı görmeyi düşünmüyordum bile. Zaten programım dolu olduğundan ve daha bir sürü film incelemesi paylaşacağım için, bu filmi kafamda direk es geçmiştim. Ama çoğu kişi tarafından filmin aslında hiç de fena olmadığını öğrenince, kafamı biraz dağıtmak için bu filme girmeye karar verdim. Fakat girmeden önce filmin fragmanı veya konusu hakkında hiçbir fikrim olmadığı için ortaya nasıl bir sonucun çıkacağını hiç bilmiyordum.
Filmin başrolünde olan Oğuzhan Koç'un canlandırdığı Onur, çalıştığı ilaç şirketinden kovulduktan sonra bir an önce Ayvalık'da oturan sevgilisinin yanına gidip ailesiyle tanışmak için yola çıkmasıyla başlıyor. Fakat işinden ayrıldığı için yanında çok az parası olan Onur, masrafları bölüşmek için yeni çıkan "Yol Arkadaşım" adlı uygulama ile Ayvalık'a giden başka bir yolcu olan Şeref'i bulur ve birlikte yola çıkarlar. Bu sırada da başlarına bir sürü olay gelir."
Yol Arkadaşım, konusundan anlaşılabileceği gibi son derecede tahmin edilebilir, süresine göre biraz fazla uzun ve ara sıra klişe karakterlere ve sahnelere sahip olan bir film. Normalde bütün bu etmenler böyle bir filmi iyice dibe çekip sonucu çekilmez bir hale getirirken, bu filmde ise bu sorunlar gözüme o kadar da batmadı. Ortaya çıkan sonuca kusursuz diyemem gerçi ama yine de filmi izlerken eğlenmediğimi söylersem yalan olur.
Bu filmin beni en çok şaşırtan yanı, Oğuzhan Koç ve İbrahim Büyükak'ın performanslarıydı. Normalde aşırı komik ve abartılı rollerde izlemeye alışık olduğumuz bu ikili, bu filmde son derecede samimi ve gerçekçi performanslar sergilemişler. Bu konuda özellikle de Oğuzhan Koç'un karakteri beni çok şaşırttı. Bu sayede film ne zaman sırtını komediden drama veya romantikliğe yaslasa, çıkan sonuç şaşırtıcı derecede etkiliydi. Burada İbrahim Büyükak'ın senaryosunun da büyük bir payı var. Hikaye ve bazı yan karakterlerin bilindik olmasına rağmen ana ikili arasındaki dinamik, bütün filmi izlenebilir yapıyor.
Ayrıca filmde yapılan espriler de son derecede komikti. Filmi izlerken saniye başı katıla katıla gülmüyorsunuz fakat arada kelime oyunlarından yapılan o kadar çok ince espriler geçiyor ki, uzun süresine rağmen film boyunca yüzünüzde ufak bir gülümseme oluyor. Ayrıca arada sırada sesli kahkaha attığım bölümler de oldu, özellikle de bazı konuk oyuncuların olduğu sahnelerde.
Yazıyı toparlamam gerekirse Yol Arkadaşım, türünün kurallarını baştan yazmayan, ilk 30 dakikası biraz ağır hissettiren ve genel olarak süresi biraz fazla uzun olan bir film. Ama bunlara rağmen, samimi karakterleri ve ince esprileri ile film boyunca seyirciyi eğlendirip böyle bir işten beklediğiniz şeylerin tamamını size sunmayı başarıyor, ne eksik, ne fazla. Gerek komedi, gerek dram, romantik ve hatta müzik olsun, her şey çok iyi bir şekilde dengelenmiş. Filmi izlemezseniz pek bir şey kaybedeceğinizi düşünmüyorum açıkçası ama eğer son zamanlarda çıkan Türk komedi filmlerinin geneline bakacak olursak (öhöm Cumali Ceber öhöm), Yol Arkadaşım bu filmler arasında etkisini gösteren bir yapım. Ben şahsen filmden beklediğimi buldum, 2 saat boyunca hiçbir şey düşünmeden eğlenceli vakit geçirmek isteyenlere de tavsiye ederim. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Ana karakterlerin samimiyeti.
+ Komedi, dram ve romantik ögelerinin iyi dengelenmiş olması.
+ Yüzünüzü gülümseten başarılı şakalar.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Biraz ağır geçen ilk 30 dakika.
- Süresi biraz fazla uzun hissettiriyor.
TOPLAM PUAN: 7/10