Yol Arkadaşım - Beyazperde.com eleştirisi : Yolda güneş yükseliyordu (azıcık) güneye giderken!

Haftanın yerli komedi kontenjanında yer alan Yol Arkadaşım renkli bir yol komedisi olarak sevdiğimiz komedi yüzlerini tekrar seyircilerin karşısına çıkarıyor. Bu sayede ortaya güneşli bir yolculuk, bol kahkaha ve eğlenceli bir macera çıkıyor!

Yerli komedilerin son yıllarda kazandığı hız ortada. Her yıl birbiri ardına yerli komedi filmleri seyircilerin karşısına çıkıyor. Sinema seyircileri aksini diliyor olsa da, ne yazık ki bu yapımların pek çoğu seyirciyi mizah olarak da, kalite olarak da tatmin etmekten uzak kalıyor. Böyle olunca seyirci de adını sanını bildiği, daha önce izlediği isimlerin filmlerine ağırlık veriyor ve yeni yapımlara şans vermekte daha şüpheci oluyor. Peki bunun için seyirciyi ne kadar suçlayabiliriz? Gerçekten gülebileceğinin garantisini veren Damat Takımı, Ay Lav Yu Tuu, Kolonya Cumhuriyeti gibi yapımlar sinema salonlarında dururken, seyircinin risk almasını beklemek ne derece mantıklı? Yol Arkadaşım da bu noktada seyircinin ferah bir gönülle bilet alabileceği komedilerden biri oluyor. Zira İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç'u senelerce ekranlarda seyrettik. İkisinin de mizah yönünden yetkin isimler olduğunu biliyoruz. Bu ikiliye Vine fenomeni olarak kendine has bir hayran kitlesi edinen Aslı Bekiroğlu, güzeller güzeli oyuncu Eda Ece ve yerli sinemanın yetkin isimlerinden Emre Kınay da katılınca elbette ki yapımın kalitesi daha da yükseliyor.

Yol Arkadaşım'dan biraz bahsetmek gerekirse; hayatın zorlu mücadeleleri arasında kim olduğunu unutmuş, olmak istediği kişi ile olması gereken kişi arasındaki ayrım dağlar kadar olmuş bir adam olan Onur, yaptığı bir hata sonucu işten kovuluyor. Üstelik çalıştığı şirket Fevzi Kimya'nın patronu olan Fevzi Bey, Onur'u bir daha işe almamaya da ant içmiş. Bu esnada da kaprisli kız arkadaşı Aysun, Onur'u bayram kahvaltısında ailesiyle tanışması için Ayvalık'a gelmeye zorluyor. Onur da hem Ayvalık'ta yapmayı planladığı sunumla işini geri alma hem de Aysun'un ailesi ile tanışarak onu mutlu etme amacıyla yola koyuluyor. Bu yolculukta ona masrafları paylaşacak bir yol arkadaşı da lazım olunca, hikayeye sorumluluk bilinci zayıf, saflığı ve çocuksuluğuyla Onur'un başını bin bir derde sokan Şeref dahil oluyor. İkilinin başına gelenlerle birlikte birkaç saatlik yol uzuyor da uzuyor. Sonunda hikayeye 3. yolcu olan aktivist konservatuar öğrencisi Bahar'ın da dahil olmasıyla işler iyice karışıyor...

Yerli sinemada komediyi bol bol görsek de yol komedisi pek alışık olduğumuz bir tür değil. Kardeşim Benim gibi başarılı bir örneği bulunan Yol Arkadaşım'ın neyse ki ondan geri kalır bir yanı yok. İçinde aşk var, komedi var, yol var, müzik var... Onur'u canlandıran Oğuzhan Koç'un müzik yeteneği filmin kimi yerlerinde kendini gösteriyor. Şeref'e hayat veren İbrahim Büyükak'ın mizahi yönü elbette ki Koç'unkinden daha ağır basıyor. Senaryoda da imzası bulunan Büyükak, filmi taşıyan en önemli karakter olmuş. Şeref de, Onur da kendilerince bir "şehir travması" yaşıyor. İkisinin de içinde bastırılıp kalmış ailesel sıkıntılar, acılar ve hayaller var. Ancak bunları filmde çok az görebiliyoruz. Seyirci olarak, "Keşke alt metinlerini biraz daha genişletebilseydik, bize anlatılan hikayelerin karakterlere etki edişine de tanık olabilseydik" demeden edemiyorsunuz. Bence karakter açısından en aç bırakılan da Kınay'ın canlandırdığı, şirketin sinir bozucu patronu Fevzi Bey. Kimdir, nedir, neden öyledir? Daha çok tanıtılmayı hak ediyordu bence. 

Karakterler demişken filmin kadınları Bahar ve Aysun'a gelelim. Birbirinin tam zıttı olan bu iki kadın konusunda da bir çift lafım var. Eda Ece'nin canlandırdığı Aysun karakteri yerli sinemanın standart cadaloz kadın prototipine kurban gitmiş biraz. Şımarık, umursamaz, kıskanç, kibirli ve anlayışsız. Kısacası gerçeklikten biraz uzak, yapay, her yerli filmin olmazsa olmazı. Aslı Bekiroğlu'nun canlandırdığı Bahar ise adeta bir gün ışığı. Tatlı, neşeli, sosyal ve yardımsever. Aysun'un tam tersi. Ne yazık ki yerli sinemamızda bir kadın karakterin çok iyi kalpli olması durumunda öbürünün korkunç bir cadaloz olması kuralı hala işliyor. Böyle olmasa mı artık mesela?...

Filmin senaryosu güzel. Sürenin nasıl geçtiğini anlamadan izliyorsunuz. Gülüyorsunuz, duygulanıyorsunuz, şarkılarla türkülerle yerinizde sallanıyorsunuz. Filmin geniş konuk oyuncu kadrosunda Acun Ilıcalı, Dilber Ay, Şinasi Yurtsever, Eser Yenenler gibi isimler yer alıyor. Özellikle Dilber Ay'ın "Muzaffer Usta" karakteri takdire şayan. Zaten Büyükak da senaryoyu yazarken bile karakter için ünlü sanatçıyı düşündüğünü belirtmişti.

"Yol Arkadaşım" renkli bir komedi. Koç ve Büyükak'ın arasında yıllardır birlikte çalışmaya bağlı bir güven ve uyum olduğu çok açık. Bekiroğlu'nun bu kadar sevimli bir genç kadın olduğunu filmle beraber öğrenen benim gibi birçok seyirci olacaktır. Ece'yi zaten birçok projeden tanıyor ve seviyoruz. Kısacası eğer yerli komediler arasında bir seçim yapacaksanız ve kahkaha / bilet oranında zarara girmek istemiyorsanız "Yol Arkadaşım" sizin için iyi bir seçim.