En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
KaliteTAKİP
Takipçi
873 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
11 Ekim 2017 tarihinde eklendi
Sayın Tekindor almış filmi koymuş ustalık eseri kanatlarına sanatını da katarak senaryoyu almış çıkartmış sinemanın zirvesine yerletiştirmiş.
Filmi İzlerken Köy Enstitülerinden yetişen öğretmenlerin köylerine döndüklerinde nasıl ışık sactiklarini, nasıl köyün ve köylünün ufuklarıni genişlettikleri geldi aklıma. Filmdeki Yusuf amca oğlu Denizle başbaşa kalınca Feride öğretmenin hayatlarına gitmesi ile kötü başladıkları hayatlarını nasıl mutlu bitirdiklerine şahit oluyorsunuz. İyi yetişmiş bir öğretmenin ışığını heyecanını, insanlara önderlik ve rehberliğine şapka çıkartıyorsunuz. Doğru senaryolar güçlü bir oyuncu kadrosu ile tamamlanınca yönetmenin ince zekası ön plana cikivermis.
Not: Filme giderken yanınıza su ve mendil almayı unutmayın. Su boğazınız duğumlendiğinde gerekecek, nefesiniz daraldiginda size yardımcı olacak, mendil mi onu zaten biliyorsunuz :). İYİ SEYİRLER
Çetin Tekindor... “Hangi aktörü / aktristi sabaha kadar izlersiniz?” diye sorsalar Çetin Tekindor benim için ilk 3’te olur. Bu duruş, bu bakış, bu içtenlik sonradan kazanılan bir özellik olamaz bunu sadece yetenekle açıklayabilirsiniz. Bu filmde de döktüren Tekindor, yine duygusal bir filmle karşımıza çıkıyor. Film öyle duygusal ki; sizi salona patlamış mısırla değil, mendille uğurluyorlar. BABAM FİLMİ’NİN KONUSU Yusuf Tunalı ( Çetin Tekindor) sardalya konserve fabrikası sahibidir. Baba mesleğini hatta büyük baba mesleğini yürüten Tunalı için işler hiç de iyi gitmemektedir. Öyle ki; büyük firmalar ve bankalar, sardalya bekleyen bir kedi misali kapısında beklemektedir. Bu kadar sıkıntılı zamanlar geçirirken bir de eşinin vefat etmesiyle bir darbe daha alan Yusuf Tunalı, engelli oğluyla hayatta yapayalnız kalır. Daha önce onun varlığını bile kabullenemeyen Yusuf Tunalı için Arif artık başka bir anlam ifade etmektedir. Hayatın zorluklarına engelli oğluyla daha fazla dayanamayacağını düşünen Yusuf Tunalı’nın karşısına bir gün Feride adında genç bir öğretmen çıkar ve hem Yusuf’un hem de oğlu Arif’in hayatını tümüyle değiştirir. BABAM FİLMİ’NİN OYUNCULARI Çetin Tekindor .... (Yusuf Tunalı) Kendisi hakkında yorum yapmayı uygun bulmuyorum ama bu filmde yine oynamamaış; ders vermiş. Tek sıkıntı şu ki; maalesef böyle büyük oyuncular olunca isim filmin önüne geçiyor. Bu fimde de bunu biraz hissediyorsunuz. Berker Güven ( Arif) bu rol için nasıl çalıştı bilemem ama bir engelliyi canlandırdığı bu filmde gerçekten baba –oğul ilişkisini çok iyi yansıtıyor. Yaşının da genç olduğunu düşünürsek önü açık gibi görünüyor. Melisa Şenolsun ‘da (Feride) kimse kusura bakmasın ben Türkan Şoray havası gördüm. Fiziğinin alakası yok ama rol yeteneğinin tıpatıp olduğu aşikar. Bütün duyguları bakışlarıyla size olduğu gibi yansıtıyor. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisi Şenolsun ilerleyen zamanlarda çok dikkat çekecek gibi. Filmin en çok eleştiri “Babam ve Oğlum” filminin devamı olduğu yönünde. Bir nebze olsun haklılık payı olduğunu düşünmemle beraber mantık yönüden bakarsak saçma bir düşünce olduğunu belirtmek isterim. Babam ve Oğlum’un çok iyi film olması ona benzer konularla yapılan filmlerin olmasını engellememeli ya da karşılaştırılmaya maruz bırakılmamalı. Zira bu durum senaristlerin ve yönetmenlerin şevkini kırar diye düşünüyorum. Bir diğer konu ise süresi yönünde. Özellikle Türk filmlerinde hep karşımıza çıkan giriş, gelişmenin süper; sonucun vasat olduğu gerçeği. Bu gerçek, filmin 15 dakika uzamasına neden olmuş, daha kısa olabilirdi. Sonuç olarak ailecek keyifle izleyebileceğiniz bir dram filmi sizi bekliyor. Babam ve Oğlum filmini kafanızdan silerek filme giderseniz, filmden oldukça zevk alacağınızı düşünüyorum, iyi seyirler.
Çetin Tekindor'un sırtladığı bir film, zaten baba veya dede rolleri çok yakışıyor kendisine. Konuya gelince biraz basitt buldum ama sıkmadı. Bütün oyuncular muhteşem perfomans göstermiş. Özellikle Arif karakterini oynayan adamı tebrik ediyorum. Balıkçılık çok güzel bir ambiyans yaratmış. Balık ve deniz kokularını hisseder gibi oldum. Tatlı bir film.
son yillarda ask,entrika,birbiri arkasindan oyun oynama,ensest ilisklilerin veya bel alti esprili filmlere alistigimiz icin bu filmin konusu biraz farkli gelebilir ama 2.sefer bile seyredilmesi gereken cok ozel bir film tebrikler
Konusu kötü diyenler acaba ne istiyorlar? Film birkaç sosyal sorunu birden ele alması ile iyi bir senaryoya sahip. Öğretmen olarak yetişip, eğitim psikolojisi nedir bilen insanların, eğitim sektöründe ülkeye faydalı olması gereken insanların durumu, engelli insanların toplumdan (en yakını tarafından bile) izolasyonu ve bu besleyen sebepler, yaklaşım yanlışlıkları, işçilerin zor şartlarda çalışması ve cehaletin olaylara bakış açıları, ülkemizdeki genel baba figüründeki bastırılmışlıklar (ki bunları açığa çıkardığınızda neleri feda edebileceğini görüyoruz) ve büyük balık küçük balığı yer anlayışı... Hepsini bu filmde göremediyseniz lütfen filme bakmayın, izleyin. Çetin Tekindor zaten ekol iken, Berker, Melisa ve Erkan oldukça başarılı bir profil çizdiler. Senaryo güzel, işleyiş güzel.
Eleştirileri okuyunca hayrete düşmemek mümkün değil. Acaba ben, bu kişilerle aynı filmi mi izledim, deyiveriyorsunuz şaşkınlıkla. Hele de şu köy enstitülerini hatırlayanlar," başarılı bir öğretmenin yapabilecekleri" ambiyansı görenler, deniz ve balık kokusunu hissedenler, Çetin Tekindor'u sanatına şapka çıkartanlar... Ben filmi değil de, bu kişileri eleştirmek isterdim, ama buna değeceklerini hiç sanmıyorum. Böylesine yetersiz insanlar ile aynı ülkeyi paylaştığım için üzüldüğümü ve kendime güvenimi bile kaybettiğimi söylemek isterim. Bu film, izleyicilerle dalga geçen bir filmden ibaret. "Babam ve oğlum" filminin yarattığı büyük başarı üzerinden nemalanmak istemiş, hikayesiyle basitliğin dibine vurmuş, oyunculukları ile yerde sürünen, hele de hiyayeyi işleyişiyle sinema sanatından tiksinmeme neden olmuş, bayağı bir filmden ibaret. Yanına mendil ve su alınmasını tavsiye eden arkadaşa ise şunu söyleyebilirim: Allah sana akıl ve fikir versin ki, duygularını pavlov deneyindeymiş gibi heba etmeyesin.
"Cetin Tekindor" un oyuncuguna sözüm yok ama film kotu .zaman ve para kaybı diyebilirim.hatta bir daha türk filmine gitmeyeceğim dedirtcek kadar kotu.spoiler:
Bir süre yaşadığım Gelibolu'da çekilen Babam filmi beni geçmişe goturmesinin etkisiyle de epey duygulandırdı. Tunalı sardalya fabrikasını bilmiyorum ama Alaaddin Sardalya fabrikası Gelibolu'nun en eski fabrikalarından bildiğim kadarıyla. İki denizin ortasındaki Gelibolu Türkiye'nin en özel ilçelerinden. Yaz kış sürekli esip insanı sarhoş eden rüzgarı, Saros körfezinin serin sulari, uzanıp giden ayçiçeği ve buğday tarlaları..Babam Filmi de Gelibolu'nun kısa süren yazı gibi kısacık, sade ve bir solukta izlenebilecek kadar samimi çekilmiş. Emeği geçen herkese teşekkürler.
yoğun duygu yüklü, sosyal mesajları gayet güzel, film 15 dk daha kısa tutulabilirdi. oyunculuklar zaten fevkalâde, ailece izlenebilecek güzel bir film. herkesin kendi iç dünyasında minik yolculuklara da kapı açabilen, izlenesi bir yapıt olmuş..
Çetin tekindor dağ gibi adamç Diğer oyuncular da üst seviye. insanın gönlünü dolduran bir film. Tamam abi zaten bizi istediğiniz yere getirdiniz. Sonunda yapmayın bari. spoiler: Öldürmeden duramadınız değil mi.
Her yıl oduğu gibi ekim ayında Babam filmiyle sinema sezonumu açtım ve çok beğendim kimi zaman hüzünlendim kimi zaman gilümsedim.Büyük sanatçı Çetin Tekindor la beraber Berker Güven muhteşemdi.Bu arada plaza sinema işletmecisine de teşekkür etmek istiyorum, şimdiye dek olmadığı kadar bina mis kokulu,tuvaletti temiz görevliler güleryüzlüydü..
filmde türk ailesin de ki baba figürü net ve doğru bir şekilde oturtulmuş. Türkiye'de ki bazı toplumsal sorunlara, bakış açılarına, göndermeler yapılmış ve bunlar gösterilmiş. filmin bize asıl anlatmak istediği şey ise insanlar iyi kalpli bile olsa engelli insanları istemeden ötekileştirmek, onları tam olarak istediğiniz yere koyamamak ile başlayıp, onların elinden tuttuğunuz da aslında her şeyin çok daha normal olduğunu görmek üzerine gidiyor. şu iki diyalog; spoiler:
1
-Deniz bi tane.
-Arif'te bi tane..
2
-tek bir şartla... dedemin, babamın, benim ve oğlumun resmi olacak.
Birinci diyalogtan ikinci diyaloğa değişimi anlatıyor aslında film ve güzel bir mesajı da şu; ''geldiğin yeri asla unutma''
Bu kadar super orginal guzel anlamlı bir filim izlemedim. Harika 2 defa arka arkaya izledim bir babamın engelli oğluna şimdiye kadar nasıl anlamadım onun oğlum olduğunu demek mahvediyor insanı. Harika Ve tekrar ...................izliyorum :)
Izledigim en iyi filmler arasına girdi! Kesinlikle izlenmeli! Hele ki ailevi degerlerinize hâlâ saygınız var ise mutlaka izleyin! Ayakta alkışlıyorum👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.