Senaryosunu da yazan Jia Zhangke'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Jiang hu er nü / Ash Is Purest White"; sevdiği erkeğe karşı tutkulu bir aşkla bağlanmış olan bir kadının hikayesinin anlatıldığı, romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz...
İlk önemli çıkışını, "Xiao Wu / Pickpocket" (1997) ile yapmış olan Çinli sinemacı Zhangke'nin; 11 Mayıs 2018 tarihindeki dünya prömiyeri, "Altın Palmiye" Ödülü için yarıştığı Cannes Film Festivali'nde yapılan bu filmine biraz daha yakından bakalım...
***
- Yıl 2001 -
Film, otobüsle gelen genç kadın Zhao Qiao'nun (Tao Zhao); bir Mah-Jong salonundaki masalardan birinde, kumar oynamakta olan "Jianghu" yeraltı çetesinin başı ve kuzeybatı Çin'deki küçük bir kömür madenciliği bölgesinin güçlü ve nüfuzlu lideri Guo Bin'in (Fan Liao) yanındaki sandalyeye geçip oturmasıyla başlar...
Oyuna kısa bir ara veren Bin, kendileriyle aynı odada oturmakta olan; ekibindeki silahlı isimlerden Jia ve Sun arasındaki, alacak verecek itilafına el atmaya karar verir...
Şöyle ki...
Sun ısrarla, Jia'dan alacaklı olduğunu iddia ederken; Jia'da böyle bir borcunun bulunmadığını söylemektedir...
***
Bunun üzerine büyük patron Bin...
Yakın korumalarından Li Xuan'a (Xuan Li) seslenerek, (yaklaşık iki bin yıl önce yaşamış kahraman bir general olmasının yanı sıra Çin dinlerindeki önemli figürlerden biri de olan) "Lord Guan (Guān Yǔ)" heykelciğini; yanlarına getirmesini emreder...
***
Getirilir getirilmez de...
Jia'ya dönerek Bin, Sun'dan borç alıp almadığını yeniden sorduğunda; bu kez Jia, borçlu olduğunu ve ödemeyi de ertesi sabah yapmayı kabullenir...
Sun Jia'dan, bu borcun faizini de istediğinde...
Bir kez daha devreye giren Bin, borcun ana parasıyla yetinmesini sağlayacağı Sun ile borcunu üstlenen Jia'yı; el sıkışarak barışmaya da ikna eder...
***
Derken...
"Beş göl ve dört denizden" gelen şişelerdeki likörler de, leğeni andıran genişçe bir kaba boşaltıldıktan sonra oradan doldurulan kadehler; kardeşlik, sadakat, doğruluk ve sağlığa kaldırılarak hep birlikte içilir...
***
Bir taksiyle evine gelen Qiao'nun, otomobilin bagajındaki eşyaları taşımasına; normal koşullarda, o saatte maden de çalışıyor olması gereken komşularından birisi yardımcı olur...
Zira...
Kömür fiyatlarının düşmesi nedeniyle, patronu Liu Jinming tarafından; diğer pek çok işçi gibi işten çıkartılmıştır...
***
Bu durumda Qiao'nun önerisi, aynen ulaştırma emekçileri gibi birleşerek tepki koymaları biçimindedir...
Ama bunu...
O yeni jenerasyon genç maden işçileri değil de, madenin yönetim binasından elindeki mikrofon ve hoparlörler aracılığıyla işçilere hitaben seslenen; nesli tükenmeye yüz tutmuş olan, Qiao'nun devrimci babası akıl edebilmektedir sadece...
***
Neyse...
Bin'in, Amerikan disko grubu Village People'un "Y.M.C.A" (1978) isimli oldukça popüler şarkısı eşliğinde salon dansı yapılan mekanına, dansçı kadın Ma ve erkek partnerini de getiren Eryong (Min Liu); cebinden çıkarttığı bir tomar parayı Bin'e uzatarak Qiao'ya yeni kıyafetler alması için verirken, kendisiyle de özel olarak konuşmak istemektedir...
Çünkü...
Shanxi eyaletindeki Datong şehrinde villalar yapıp satmakta olan emlak zengini Eryong; yaptığı villalar hakkında, perili olduklarına dair çıkartılan söylentilerden son derece rahatsızdır ve o yüzden de, Bin'in yardımına gereksinim duymaktadır...
***
Ertesi gün...
Bin ve daha da sonra Qiao, bir otoparkta gençlerce bıçaklanarak öldürülen Erjong'un evine; karısına taziye ziyaretinde bulunmak için giderler...
Çok geçmez...
Dedektif Wan'da çıkıp gelir...
Fakat şimdilik bir sonuca varılamaz...
***
Birbirlerinden hiç ayrılmayan Qiao ile Bin, köyün sokaklarında gezinip geleceklerine dair sohbet ederlerken; aniden ortaya çıkan ve yakalandıklarında da kendilerini, büyük Zhuang ile küçük Zhuang olarak tanıtan iki genç kardeş, bir demir boru parçasıyla Bin'e saldırıverirler...
Söylediklerine göre, yalnış adama saldırmışlardır...
***
Bu arada...
Hapiste kaldığı süre boyunca, kendisinden yardımını esirgemeyen Bin'e duyduğu şükran borcu karşılığında; bir çanta dolusu para ve bir kutu özel puro ile gelen Lin Jiadong (Yi'nan Diao), Qiao ile Bin'e, genç ve güzel kız kardeşi Lin Jiayan'ı da (Casper Liang) tanıştırır...
***
Uzatmayalım...
Qiao ile Bin, şoförlerinin kullandığı otomobil ile şehir turundayken...
Birden etraflarını saran kalabalık ve öfkeli bir grup motosikletli gencin, saldırısına maruz kaldıklarında; otomobilden inen şoför, kafası gözü yarılarak fena şekilde hırpalandığında, eline havlu saran Bin'de kavgaya katılmak amacıyla aracın içinden çıkar...
Ama o da dövülmekten kurtulamaz...
Yaşananları, otomobilin içinden seyreden Qiao; Bin'in çantasından çıkardığı, "bulundurulması kanunen yasak olan silahla", havaya bir el ateş açar...
Ardından da aynı silahı, saldırganlara doğrultur ve havaya bir kez daha ateş eder...
***
Elbette bu iki el ateş, mütecavizleri durdurmaya yetecek ama Qiao'nun tutuklanmasına ve silahın gerçek sahibinin; canından çok sevdiği Bin'e ait olduğunu itiraf etmemesi sebebiyle de, 2021 numaralı mahkum olarak beş yıl hapis yatmasına da yol açacaktır...
***
İşin daha da kötüsü...
Bu beş yıl boyunca, Bin'in bir kez dahi olsa; kendisini korumak gayesiyle ağzını açmamış olan Qiao'nun ziyaretine gelmemiş olmasıdır...
Zaten Qiao'ya asıl koyan da, içeriye tıkılmaktan çok; uğruna hapis yattığı adamca unutulmasıdır...
Peki neden?
Dakika 50...
Bizzat bu sorunun da yanıtlanacağı, bu destansı aşk dramasının geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Amerika'nın liderliğini yapmakta olduğu "vahşi kapitalizmin", kendini komünist bir ülke olarak pazarlayan Çin'de de hükmünü sürdürmekte olduğunu iliklerine kadar hissedebileceklerini umduğumuz, 86 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,