Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Şoke edici bir intihar sahnesiyle başlayan film, kışın esir aldığı, izole bir dağ evinde hiç ısınamadıkları ve ısınmayı da düşünmedikleri babalarının kız arkadaşı Grace’yle birlikte hayatta kalma mücadelesine girişen Aidan ve Mia’nın yaşadıklarını anlatıyor. Avusturyalı yönetmenler ‘Mürit’te sakin, ıssız ve giderek yer yer ürpertici olan bir atmosfer kurmayı başarmışlar. Lanthimos’un filmlerinden hatırladığımız Yunan görüntü yönetmeni Thimios Bakatakis’in kadrajları da bu atmosferin kurulmasına fazlasıyla katkıda bulunmuş.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Temelde elbette ilginç olabilecek bir öykü. Bir yandan ABD toplumunun en tipik ögelerinden olan bağnaz Hristiyanlık ve ölümle rahatça flört edebilen tarikatlar. Ki onların dini yorumlamaları bizdekileri fersah fersah aşacak kadar tutucudur. Ve sinemada az işlenmemişlerdir. Böylece İncil, Haç, Hazret'i İsa ve Meryem, araf, günah, günah çıkarma vb. söz ya da görüntüler havada uçuşuyor. Kişilerimizin yaşadığı evler, odalara yığılan oyuncak bebeklerle sanki birer İbsen tarzı Bebek Evi oluyor. Ki sonuncusunda bir köşeye sığınan Grady adlı tonton bir köpek de hayvanseverlere mesajlar yolluyor. Ama öte yandan, açık görsel düzeyine karşın filmi karaya oturtan ve inanılırlığını ciddi biçimde zedeleyen psikolojik ögeler var. Hangi erkek kendisini öylesine seven güzel bir kadını bırakıp 'tarikat kaçkını' bir başkasına koşabilir? Bunu yapsa bile (gönül ferman dinlemez!), nasıl onu hayatları sarsılmış iki çocukla birlikte, hem de dağ başında yalnız bırakabilir? Üstelik günlerce arayıp sormadan?
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Şoke edici bir intihar sahnesiyle başlayan film, kışın esir aldığı, izole bir dağ evinde hiç ısınamadıkları ve ısınmayı da düşünmedikleri babalarının kız arkadaşı Grace’yle birlikte hayatta kalma mücadelesine girişen Aidan ve Mia’nın yaşadıklarını anlatıyor. Avusturyalı yönetmenler ‘Mürit’te sakin, ıssız ve giderek yer yer ürpertici olan bir atmosfer kurmayı başarmışlar. Lanthimos’un filmlerinden hatırladığımız Yunan görüntü yönetmeni Thimios Bakatakis’in kadrajları da bu atmosferin kurulmasına fazlasıyla katkıda bulunmuş.
T24
Temelde elbette ilginç olabilecek bir öykü. Bir yandan ABD toplumunun en tipik ögelerinden olan bağnaz Hristiyanlık ve ölümle rahatça flört edebilen tarikatlar. Ki onların dini yorumlamaları bizdekileri fersah fersah aşacak kadar tutucudur. Ve sinemada az işlenmemişlerdir. Böylece İncil, Haç, Hazret'i İsa ve Meryem, araf, günah, günah çıkarma vb. söz ya da görüntüler havada uçuşuyor. Kişilerimizin yaşadığı evler, odalara yığılan oyuncak bebeklerle sanki birer İbsen tarzı Bebek Evi oluyor. Ki sonuncusunda bir köşeye sığınan Grady adlı tonton bir köpek de hayvanseverlere mesajlar yolluyor. Ama öte yandan, açık görsel düzeyine karşın filmi karaya oturtan ve inanılırlığını ciddi biçimde zedeleyen psikolojik ögeler var. Hangi erkek kendisini öylesine seven güzel bir kadını bırakıp 'tarikat kaçkını' bir başkasına koşabilir? Bunu yapsa bile (gönül ferman dinlemez!), nasıl onu hayatları sarsılmış iki çocukla birlikte, hem de dağ başında yalnız bırakabilir? Üstelik günlerce arayıp sormadan?