Hesabım
    El hoyo
    Ortalama puan
    4,0
    191 Puanlama
    El hoyo hakkında görüşlerin ?

    35 Kullanıcı yorumları

    5
    6 Eleştiri
    4
    14 Eleştiri
    3
    7 Eleştiri
    2
    3 Eleştiri
    1
    3 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Kurtoglu26
    Kurtoglu26

    38 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    22 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    "Ulan bu adam ne demek istiyor acaba?" diye uzun uzun düşünüp kafa yormak istemiyorsanız, "düz bir film izleyip geçeyim'", diyorsanız, asla izlemeyin. Kan ve vahşetten ve igrençlikten başka birşey yok.

    bir mesaj vermek istiyorsan hayvanlaşmana gerek yok, insan gibi çek filmini eyyy senarist yönetmen vs.:) izlemeyin yav
    Tuğba kls
    Tuğba kls

    6 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    18 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    Seni o platform arası katlarda öyle bir sarsıyor ki.. gerçekliğin , farkındalığın soğuk yüzü ile kendine geliyorsun film bitiminde.. yani inşallah geliyorsunuzdur. Çünkü anlamak ve farkındalık kişiye özel bir durum. Anlayası yoksa bir insanın, farkındalığı yoksa eğer, 'bu ne diyor abi' modunda hayal ütopyasında yaşıyorsa film onun için basit sadece bir film olacaktır.. beni anlayanlara iyi seyirler, anlamayanlara sevgiler..:)
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 465 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    8 Şubat 2021 tarihinde eklendi
    Ya bu neydi yaa mükemmel bi film. Farklı değişik enteresan. Ve alt metin çook dolu sonuda apayrı güzel ha çok tatmin etmedi o ayrı bişey ama film gerçekten izlenmeli...
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    21 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, David Desola ve Pedro Rivero tarafından yazılan “El hoyo / The Platform”, yönetmen koltuğunda oturan Galder Gaztelu-Urrutia’nın ilk uzun metrajlı sinema filmi…

    Dünya prömiyeri, 6 Eylül 2019’da Toronto Uluslararsı Film Festivalinde (TIFF) yapılan bu filmi, ayrıntılı bir incelemeye başlamadan önce kısaca, gırtlağına kadar ödüle boğulan G. Kore’li “Gisaengchung / Parasite”in (2019) 20 Mart 2020 tarihinde Netflix tarafından gösterime sunulan İspanyol versiyonu olarak tanımlayabiliriz…

    Ziya aynı “yoksullar”, her nedense yine yoksulluklarının kaynağını bularak ortadan kaldırmayı akıl etmek yerine, önce bir diğer yoksulun hakkını, ardından da canlı canlı birbirlerinin yiyerek tüketmekle meşgul vahşiler biçiminde sergileniyorlar…

    Hani utanmasa, sözüm ona solcu takılan bu seviyesiz "k...m" liberalleri, Afrika’da açlıktan ölenleri de, gereğinden fazla tüketen açgözlü ve obur fakirlere bağlayacaklar…

    Aynen içinde bulunduğumuz şu korona virüs salgını günlerinde, gelirleri ancak onlara yettiği için makarna, un, bulgur ve maya gibi karbonhidrat ağırlık ürünleri biraz daha fazla almak üzere marketleri dolduranlarla, “Makarna Covid – 19’u öldürüyor muymuş?” diyerek alay etmeye çalışan avanak lümpenler gibi…

    Bütün bu sıraladıklarımızı, Nevzat Evrim Önal, soLhaberportalı’ndaki 06 Nisan 2020 tarihli, “Yoksullar birbirinin etini yer mi? Platform filmi üzerine…” isimli (muhakkak okumanızı da önereceğimiz) makalesinde:

    “Çünkü düzen kendisini ideolojik olarak sağlama almak için daima yoksul emekçiler ile orta sınıf arasına bir ideolojik duvar çekmek zorunda. Bu yüzden aydınlanmış orta sınıfa, ezilen emekçileri sadece yoksul değil yoksulluğu içinde canavarlaşmış, insanlıktan çıkmış ve onların konforlu yaşantısına tehdit arz eden tipler olarak gösteriyor. Bunun hayli alçakça bir örneğini Joker’de görmüştük, Platform da aşağı kalmıyor” olarak tanımlamış…

    Aslında filmin başrol karakteri Goreng (Ivan Massagué), yaşanan haksızlıkları bir süre köşesinde sessizce izledikten sonra, katlar arasında anlaşma yapılarak yiyeceklerin paylaşılması gerektiğini söyler söylemez, hapishane hücresinden hiçbir farkı olmayan “kat” arkadaşı Trimagasi (Zorion Eguileor) tarafından “komünist” olmakla itham ediliyor…

    Ki, bu kendisine yapılan ilk önemli uyarı…

    İkinci, “ağır ol, kafa karıştırma” dercesine yapılan (daha çok bir öneri niteliğindeki) bir diğer uyarıysa, bu işin baskı, zor yahut da ayaklanma yöntemi ile değil ancak kendiliğinden (spontane) oluşacak bir dayanışma ile sağlanabileceğini ifade eden 25 yıllık eski bir platform yönetimi çalışanı olan (ve gerçekte aktif birer suç ortağı olup, Nazi'lerin işledikleri insanlık suçlarından haberdar olmadıklarını iddia eden Almanlar gibi) Imoguiri’den (Antonia San Juan) geliyor…

    Her ne kadar, (seninki de farklı olmaz denilircesine) eline yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot kitapçığı tutuşturulmuş olan Goreng, “Değişim asla kendiliğinden olmaz” derken bunu, “Örgütlü bir mücadele”nin gerekliliği ile tamamlayamadığı için tüm çabaları boşa düştüğü gibi Baharat (Emilio Buale) ile birlikte kalkıştığı devrimci olamayan (ve bu yüzden de sonuçsuz kalan) müdahale de anlamını yitiriyor…

    Yorumumuzu yine:

    “ ’Bu düzen, yoksullar birbirini yediği için ayakta duruyor’ iddiası bu dünyadaki kötülükleri toptan emekçilerin, ezilenlerin sırtına yükleyen ve sefaletin, sömürünün, tüm acıların gerçek sorumlularını gizleyen bir yalan. Bu yalanın ‘insanlar kendilerini karantinaya almadığı için Koronavirüs yayılıyor’dan pek farkı yok” diyen Nevzat Evrim Önal’dan yapacağımız alıntı ile noktalayalım…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde, yaptığı “yanlı ve yanıltıcı analiz” nedeniyle puan olarak 2 verdiğimiz bu film için önerimiz de çok büyük bir beklentiye girmeden ve uyarılarımızı da dikkate alarak, “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…

    Son bir not:
    Yorumu yazdığımız "1 Mayıs"ın anlam ve önemine de uygun olarak, çok daha doğru ve evrensel bir "sınıfsal sinema yorumu" için yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın yaptığı bir Kemal Sunal filmi olan, “Köşeyi Dönen Adam”ın (1978) sansürlenerek kesilen sahnelerine bir göz atmanızı önereceğiz…
    Ahmet Sırrı Aktepe
    Ahmet Sırrı Aktepe

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    16 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    İçerisinde bolca subliminal mesaj barından , düşündüren , akıllarda fazlaca soru işareti oluşturan bir filmdi.Korku , şiddet sahneleri iğrençti .erotizm de katışları anlamsızdı.Benim de izleciye mesaj veren sahnelere ek olarak aklıma gelenler şunlar oldu : Kanserli hasta ve delik kayıt görevlisi rolündeki kişi bana cinsiyet değiştirmiş biri gibi geldi.bir de bir sahnede bahara'nın suratına pisliyen adam sureten venezuela başkanı mudoro'ya çok benziyordu ...yönetmen ya da ispanyollar mudaroyu sevmiyor anlaşılan.

    .Filmin başında Goreng bulunduğu platformun üstünde sürekli aşağıya ona bakan uzun kır saçlı şahıs kii temsil ediyordu bilemedim.Tekerlikli sandalyedeki bilge kişi , onun sandalyesini süren pankçı , Gorengin Baharatla aşağıya inerken çok alt katlardaki yaşlı , sakin kadınlar ?....bunları çözemedim ...platformun direksiz havada hareketini de kimse sorgulamamış .. o da işin okus pokusu sanırım ...gaz verildikten sonra mahkumları ya da denekleri kim farklı platformlara taşıyor ? burası da sır kalmış ..

    the grey , el hoyo gibi filmler semavi dinler ile alay eden ateizm propagandası yapan filmler gibi geliyor bana .Cenneti , cehennemi , ahireti , şeytanı , hz.İsa'yı , mehdiyi aklınca ti'ye alıyorlar.

    Bir de ben böyle izlerken hayalle gerçeği ayıredemediğim filmlerden ve sahneleden nefret ediyorum.

    neticede film beni sadist cinayetleri , bol kırmızı ve kanlı sahneleri, cevapsız gizemleri ile etkiledi.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 566 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Cok guzel mesajlar barındıran izlerken ayrıntıları atlamayacaginiz bir film.
    Ünal D
    Ünal D

    27 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    6 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    Hiç beyenmedim saçma sapan bir iğrenç bir film boşa zaman kaybi 10 üzerinden 0 puanim filmde bir seyler olucak diye bekliyorsunuz ama sonuç hüsran kesinlikle gereksiz bir film
    y5liz
    y5liz

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Kasım 2020 tarihinde eklendi
    Filmin finali büyük ölçüde yanlış anlaşılıyor. Filmin son kısmı sandığınız gibi asıl final değil, filmin içindeki başka bir sahne asıl final.Hatırlıyor musunuz filmin bir kısmında şef, o panna cotta'dan kıl çıktı diye kızıyordu aşçılara, o panna cotta Goreng ve Baharat'ın mesaj niyetine gönderdiği panna cotta'nın ta kendisi. Şef mesajı anlamıyor ve aşçılarına "kıl düşürmüşsünüz o yüzden yememişler" diye kızıyor. Kıl düşme sahnesi boşuna mı koyuldu zannediyordunuz? O sahne, asıl final işte."Ama panna cotta'yı kız yemişti? Kızı mesaj olarak göndermemişler miydi?" diyorsanız filmin son kısımlarının hayalden ibaret olduğunu anlamamışsınız.Miharu'nun kızı sandığımız kişi aslında yok, sadece bir hayalden ibaret. Delik'e girecekleri içeri almakla sorumlu olan kadın Imoguiri'nin dediğini hatırlarsanız Miharu Delik'e tek başına gelmişti. Yalnızdı, zaten 16 yaşından küçük kimse de giremiyordu. Miharu, Goreng'in hayatını kurtarmıştı ama Goreng onu kurtaramadı, ölümüne engel olamadı. Bundan dolayı pişmanlık duydu ve onun deli olmadığına, gerçekten kızını arayan masum biri olduğuna inanmak istedi. Bundan dolayı hayalinde çocuğun gerçek olduğuna inandı. Bunu Goreng'in rüyasında Miharu ile seviştiğini gördüğünden dolayı ondan hoşlandığı ve bu yüzden deli olduğuna inanmak istemediği ile de açıklayabiliriz. Filmin son kısımları büyük ölçüde Goreng'in hayalinden ibaret.Gerçekte olanlar ise;-Yukarıya sadece panna cotta çıktı.-Baharat kan kaybından öldü.-Goreng, Baharat'ın öldüğünü görünce panna cotta'yı mesaj olarak gönderdi ve çok büyük ihtimalle kendisi de kısa bir süre sonra kan kaybından öldü. Mesajını göndermenin rahatlığı ile öldü, ancak insanoğlu uslanmaz olduğundan onu sadece "kıl düşmüş" diye yemediğini zannettiler. Mesaj, yalan oldu.Goreng'in öldüğünü ve en alt katın ahiret metaforu olduğunu söylemek güç değil, zira Trimagasi de oradaydı.Filmdeki İncil göndermelerini de yabana atmamak lazım. Goreng'in Delik'teki hayatı hem Hz. İsa'nın hayatına, hem kapitalist sağcı sistemlerin gerçek yüzüne parmak basıyor. Filmdeki her olayı hem Hz. İsa'nın hayatıyla hem de günümüz kapitalist sistemlerindeki hayatla bağdaştırılabiliyor. Tam anlamıyla bir başyapıt.Bu sadece bir teori tabi, ama bana en mantıklı gelen bu, o şefin kıl sahnesindeki yiyecek ile mesaj olan yiyeceğin aynı olduğunu göz önüne alınca bundan başka bir mantıklı açıklama bulamıyorum.
    Ahmet Kaan Solmaz
    Ahmet Kaan Solmaz

    14 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Ağustos 2020 tarihinde eklendi
    Ben bu filme 5/5 veririm neden mi arkadaş? Çünkü bu zaman kadar böyle film görülmedi. Bu kadar güzel, bu kadar akfa karıştırıcı bir film varmı? Herkes yeteri kadar yese kimse aç kalmaz mesajı da gerçekte çok iyi verilmiş. Ayıca aslında 333 kat olmadığı, gördükleri kız vs. halisülasyon olduğu ve ayrıca beni en çok etkileyen kısım olarak aslında filmin sonunu yani mesajın ulaşıp ulaşmadığını filmin ortasında göstermişler ama hiçbirşey anlamamışız:) Kesinlikle izleyin kafanızı çalıştırın, düşünün..:)
    Gwaihir0
    Gwaihir0

    Takipçi 28 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    24 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Tam anlamıyla EF-SA-NE bir film. İçinde bolca rahatsız edici görüntüler var , o yüzden böyle şeyler sevmiyorsanız baştan uyarayım. Bir çok mesaj içeren dolu dolu bir film.
    Dizi Konağı
    Dizi Konağı

    28 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    4 Temmuz 2020 tarihinde eklendi
    Güzel bir konusu var gerçekten orijinal filmlerde ki her ayrıntı mükemmeldi tek bir konuda sıkıntı çektim öyle bir bitiş olmamalıydı 2. film gelecek gibi bitti ama bilmiyorum
    Sarp Baran
    Sarp Baran

    Takipçi 139 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Aralık 2020 tarihinde eklendi
    çok değişik bir film. Bazı izleyicilere hitap etmeyebilir. tavsiye ederim.....
    Sahin Bey
    Sahin Bey

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,0
    19 Mart 2023 tarihinde eklendi
    GELİN TARTIŞALIM:

    THE PLATFORM HAKKİNDA YORUMUM;
    Arkadaslar merak eden biriyseniz, soru sormayı ve olayları yorumlamayı seviyorsanız Platformu kesin izleyin.Bir defa izlemeyle yorumlayacagınız bir film olduğunu düşünmüyorum çünkü cok fazla metafor var ve bunların ne anlam ifade ettigini yorumlamak cok zamanınızı alır,benim aklımda çok soru işareti kaldı ve en çok bu yönünü sevdim.Ben Platfrorm'u uzun zaman önce izledim tam anlam veremedim çünkü sahneler aklımdan çıktı ve o zaman pek anlayamamıştım daha doğrusu olayları tam takip edememiştim ama yakın zamanda bir kaç defa daha izleyeceğim.Film de merak ettigim şeyler şunlar; Yemeği hazırlayanlar ve aşçıları azarlayan şef kim?Bu yemeği hazırlayanlar en üst katta mı yoksa nerede bulunuyorlar? Yavru köpeğin anlamı ne,yavru köpeğin ölmesinin bir anlami var mı? Don Kişot kitabinin ana konusu ve kitabin içinde geçen konular ne?, İp ile yukarı çıkmaya çalışan siyahi arkadasin ip ile yukari cikmyaya çalışması ve yukardakilerin onun yuzune sicmasi neyi ifade ediyor? Platformda dolanan herkesi öldüren kadın ve kızı oldugunu iddaa ettigi platformun en altında bulunan küçük kızın olayi ne? Platformda bulunan insanlar istedikleri her seyi yapmakta ozgurlerdi ve istedikleri bir eşyayı alabiliyorlardi,birbirlerini oldurebiliyorlardi,platformda dolasabiliyorlardi hatta sevisen bir çift bile vardi yani herkes özgür aslında bununda bir anlami olabilir.Sonra platformda yemek bulundurunca oda yanmaya basliyordu ama en alt katta pastayi odada tuttular ve oda yanmamaya baslamisti bunun nedeni ne?bence sistemi çözmüş oldular her neyse Başrolümüz Goreng en son 333.kata gitmişti ve yanlış hatirlamiyorsam filmin sonunda küçük kıza pastayi verince bulunduklari oda da yanmiyordu ve platform önce en dibe iniyor sonra Goreng öldürdüğü Trimagasi ile yani onu sürekli yanıltan ve yaynlisa götüren şeytan ile hayali olarak konuşuyor ve Trimagasi(seytan) basardin,yolculugun bitti gibisinden bir sey söylüyor ve bizim başrol Goreng diyor ki;Ben kızla yukarı çıkacağım ve asıl yolculuğum o zaman bitecek demeye getiriyor fakat Trimagasi onu yine kandırıyor ve diyor ki;Sen mesaj değilsin asıl mesaj kız.Ve sonra Goreng platformdan iniyor ve kız ile birlikte platform çok hızlı bir sekilde hızla yukarı yükseliyor yani tek bir kişi en yukarı çıkabiliyor ve bu durumda küçük kız sistemin en tepesine çıkıyor ama Goreng en aşağıda kaliyor ve film bitiyor buda demek ki Goreng en dipde kalıyor ama asil mesaj buda değil,buraya kadar olan kısım sadece sistemin anlaşılması içindi;Neyse devam edelim film bitti ama devamında aynen şunlar olacak.Sistem yeniden odalara gaz verecek,herkesi uyutacak ve sistem en baştan sürekli çalışmaya devam edecek...Yani buda demek oluyor ki Goreng yeni odasında uyandığında sistemden kendini cok basit bir sekilde kurtarabilir ama sadece kendisini kurtarabilir fakat o vicdanina yeni düştü ve küçük kızı kurtarmayi tercih etmisti ama aslinda kızın sistemi tasarlayanlarin oyunu olduğunu anladı,bir daha uyandiginda en dibe gidip muhtemelen kendini kurtaracaktır neyse devam edelim.... o küçük kizi oraya tekrar koyacaklar ve sistem hep devam edecek film burada bitiyor ama devaminda Goreng muhtemelen yine uyutulup yeni odada uyanacak ve en alt kata kadar tekrar gidip küçük kızı beslemeyip kendini kurtaracak gerekirse bir cok insani öldürerek, onlarara yemek vermeyerek,yani vahsileserek en alta inecek.... Ve gel gelelim filmin asıl konusunun ne olduğuna; Bana göre filmin ana konusu şudur; Bir hapishane düşünün ve bu hapishanede her seyi yapmak serbest, sınır yok istediğin her seyi yapabilirsin;adam öldürebilir, başkalarının yemeklerini çalıp yiyebilir,sex yapabilir, hırsızlık yapabilir,hapishanenin(platform) içinde dolanabilir...yani akliniza gelen herşeyi yapabilirsiniz, işte bu noktada madem özgürsünüz o zaman neden kendinizi kurtarmayasiniz ki ?Bu noktada kendinizi kurtarmak için platformun en altina inmeniz lazim fakat en alt kata inmeniz lazim yani ölmemeniz lazim..Peki en alttaki kız nasıl yaşadı diye merak ediyorsunuz dimi, oda aslinda annesi sayesinde yasiyordu yada kadına sistemi tasarlayanlar kadına öyle söyledi çünkü her gün platformda neden herkesi öldürüp en asagi gittigini anladiniz degil mi?Peki neden annesi yada küçük kizdan birisi kurtulamiyor diye sorarsaniz filmin sonunda kiz tek basina yukarı çıktığını ve platforma sonradan dahil olan çalışanın 16 yaşından küçük kimse yok dedigini hatırlayın yani aslinda küçük kiz sistemde bir rol ve onu orada en tepede sistemi tasarlayanlar tutuyor ve kadınıda sistemin tepesindekiler muhtemelen sen yukari cikarsan kizin ölür yada bir daha göremezsin gibisinden kandirdilar çünkü kızı kadin ölse bile sürekli hep asagi göndereceklerini biliyoruz çünkü sistem işlemesi icin boyle bir sey yapiyorlar en alt kata inmeyi basaran kurtulmak için vicdansiz ve cani olmali ki tepeye cikabilsin.... Şöyle düşünüyor olabilirsiniz Neden sadece tek bir kişi yukari cikabiliyor ?Bunun sebebi şu eger Goreng gibi sistemi anlayan birisi varsa hickimseye sistemi anlatmasin diye yani hapishanedekilerin hic birseyden haberi olmasin diye,,, küçük kızın annesinin neden hiç konuşmadığını anladınız degil mi?Film boyunca hiç sesi çıkmamıştı...neyse devam edelim; Sistemden küçük kız hariç tek bir bir kisi yukari cikabilir yani annesi yukarı çıkarsa özgürlüğüne kavuşur ama kiz asagida kalacak ve muhtemelen hep en alt katta tutulacak,ve o sistemde rolünü yapmaya devam edecek, Yukarıda bahsettigim gibi ,sistemi tasarlayanlar kadına soyle dediler; kızını yasatmak istiyorsan her gün en aşağı in onu baskalarindan koru,kimse sistemi cozmesin gibi seyler yada o kızı orada rol icabı tutanlar kızı en asagida sistemi cozen baska birinin vicdanına birakacak ve kadin zaten sistemi kimse çözmesin diye herkesle savasiyor ve en asagi iniyordu ve hep kizini yukari gonderiyordu zaten tek bir kişi çıkabildiğini unutmayın... Kısacası kadının küçük kızı yukari cikarsa her seferinde aşağıda geri gonderdikleri icin annesi kızı hep görebilecek ve onu koruyacak... neyse bu kucuk kizdan kimsenin haberi yok sadece sistemi tasarlayanlar biliyor ve bu kızın en sevdiği şey muhtemelen pasta ve annesi ona hep pastayı götürüyordu çünkü bas aşçı kıl çıktı diye aşçıları azarliyordu, üzerinde kıl var diye pastayi yemeyecek tek kisi hicbirseyden haberi olmayan küçük kızdır ve kız pastayi yemedigi icin aşçı sinirlendi diye burdada çok ince bir gonderme var çünkü bas aşçı hep mahkumların en sevdigi yiyeceklerin kusursuz yapılmasını istiyor.... şimdi sanırım bazi şeyler kafanizda daha da oturmuştur....Ve en en can alici son da iste tüm bunları anlayıp yorumlayıp gerçek hayatla iliskilendirdigimizde çıkıyor.... Gerçek hayatta böyle degil mi??? Mahkumlarin en sevdiği bir yiyecek ve en sevdiği eşyayı seçtiğini unutmayın ve sistemin en üstündeki sandığımız aşçıda aslında hic birseyden haberi yok ve insanlara hizmet eden özel bir kurumda otel gibi bir yerde hizmet ettiğini saniyor çünkü platformda ki insanlar en sevdigi meyveleri yiyecekleri yapıyorlar, düşünün aşçı hizmet verdiği müşteri en sevdigi pastayi yada herhangi bir yiyeceği neden yemesin????Kıl çıktığı icin yemedigini zannediyor yani işini cok iyi yapan hatta kıl çıktı diye çalışanlarını azarlayan birisi...Yani aşçı başıninda suçu yok oda bir çalışan....Peki sistemin tepesindekiler kimler,bu sistem nasıl kuruldu????Bu sistem insanlarin zevklerinden,rahatligindan,hazzindan ve en en en en en önemliside özgürlüğünden faydalanıyor.Sistemden kurtulmak için yani en tepeye ciktiginizda ise kesinlikle ve kesinlikle katil,cani ve acimasiz oluyorsunuz aksi taktirde yukarı asla cikamayacaksiniz ve hapishanede sizin gibi özgürlük ve zevkine düşkün insanlarin arasinda platformda kalacaksiniz haa bazen en üstte rahat bazen en altta açlıktan kıvrılarak birbirinizi yiyerek The platform filmide işte tam olarak bundan bahsesiyor en üstte iseniz kötü,cimri ve pisliksinizdir haa ama ben öyle değilim diye düşünüyorsanızda film size burda tokat gibi bir cevap veriyor; Asagidakilere asla ama asla yardım edemessiniz,asagidekilere yardim etmek istiyorsaniz sizde en alta inmelisiniz ve en alta indiginizde yukarı çıkmanin tek yoluda asagidaki fakir insanları,yada yardima muhtaç insanları görmezden gelip tekrar yukari cikmalisiniz çünkü baska çözüm yolu yoktur.... Peki aşçıların bir sucu yok dedik peki asıl sistem neden böyle ????Evrenin düzeni bu mu? Allah insani boyle mi yaratti?Seytan mi? Yada kapitalist güçler mi????Bence buna kafa yormayin çünkü tarih boyunca bir çok onemli filozof,bilim adami,din adami bu konuyu düşündü ve bir cevap bulamadi .... Şimdi daha fazla uzatmadan The Platform filminin asıl anlatmak istedigi mesaji veriyorum;Yukaridakilere laf anlatamam çünkü yukarı doğru sıçamam ama aşağıya dogru sicabilirim ama sadece sicabilirim baska bir sey yapamam
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Nisan 2020 tarihinde eklendi
    sınıfsal çelişkileri ve insanlığın binlerce yıllık tarihindeki eşitsizlikleri farklı bir konseptle ekranlara yansıtabilen fakat finali itibariyle başarılı bulamadığım bir yapım. izlenmeye değer 7/10
    Berat P
    Berat P

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    27 Nisan 2020 tarihinde eklendi
    Tek mekanda geçen son yıllarda çıkmış en iyi ispanyol filmlerinden biri. Film aslında cube circle tarzı bir film bu filmleri sevdiyseniz bu filmide seviceksiniz. Gerek kapitalist düzeni eleştiri tarzı bile çok iyi mutlaka izleyin.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top